Edebiyat bilgisi varsa, şiir zevki de varsa eleştirebilir, sevmeyebilir. Sanatçı bir sanatçıyı överken diğerini de "gömebiliyor". Burada asıl önemli olan serzenişi, sitemidir. Gençlerin Mehmet Âkif gibi insanların şairliğine sırf kimliğinden, görüşlerinden, Müslüman oluşundan uzak durmalarından, onun yerine başkaca yazarların okunmasından rahatsız oluyor. Mevlâna'yı, Yûnus Emre'yi okuyup haz alan, feyz alan birisi gidip Dostoyevski'den o hazzı almayabilir. Yani sözün ustasını gören başkasını o mevkide görmeyebilir, bu doğaldır. Şimdi tekrar başa dönelim. Düşüncesi ile hayata bakışı ile yaşayışı ile kendini aşikâr eden, harbî ve hasbî olan, lisânını da büyük bir ustalıkla kullanan, bilhâssa gençlerin takip etmesi gereken/örnek alması gereken bir insanın peşinden değil de ondan çok daha aşağı seviyelerde (kendisine göre) kof, içi boş sözlerle şiir yazan insanların peşinden gitmesine olan sitemi ara kısımda yazdığım gibi haklı ve tabiî bir serzeniştir.