"Ben konuşsam o hiç dinlemiycek, o konuşsa ben koca sükûta bürünüp son nefesime kadar dinliycektim.. Fakat tek kelâm etmeden, beni öyle bir sükûta itti ki; lisânım susmuş, yüreğim acı bir haykırışta..."
Belki de konuşmaya değecek kadar önemli değildi yüreğimizdeki , zihnimizdeki fikirler.. Sahi insan sadece önemli şeyleri mi konuşurdu, yoksa yüreğindeki yükleri bir nebze de olsa başkasının yüreğine bırakıp yüreğini hafifletmek mi istiyordur. Belki de konuştukça yüreğimizin daha da çok acıyacağını, parça parça olacağını düşündüğümüz içindir bunca susmalar.. Bence konuşmak gerekiyor, bir duvar da susar ve bakar bize, ama hakiki olan kendi yüreğinden başka güzel bir yüreğe bir köprü kurmaktır, bir yakınlık kurmaktır. Lütfen konuşun, lütfen susmayın. Kimse sizin içinizden geçenleri bilmiyor, bilmek zorunda da değil. Açık açık konuşun..Konuşun ki yüreğiniz ferahlasın..
Kimseyi belirsizlikte bırakıp da geri dönmemek üzere gitmeyin ..
:/