Gönderi

Her insan kimi anlarda kendini bir tanrının eşiti gibi duymuştur. Hiç değilse böyle söylerler. Ama bu, bir anlık bir sürede, insanın tinsel varlığının şaşırtıcı büyüklüğünü duymuş olmasından gelir. Fatihler kendilerini insanlar içinde sürekli olarak bu yüksekliklerde ve bu büyüklüğün tam bilinci içinde yaşayacak kadar güçlü bulan kişilerdir yalnız. Bu bir aritmetik, artı ya da eksi sorunudur. Fatihler en fazlasını yapabilirler. Ama insanın isteyince yaptığından fazlasını yapamazlar. İşte bu nedenle insan kavşağını hiç bırakmaz, devrim ruhunun en yakıcı noktasına dalarlar. Sakatlanmış yaratığı bulurlar orda ama sevip hayran oldukları biricik değerlerle, yani insan sessizliğiyle de orda karşılaşırlar. Aynı zamanda hem yoksunlukları hem de zenginlikleridir bu.
Sayfa 104Kitabı okudu
·
14 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.