Emre Gündaş: "“ÇOCUKLUK NE GÜZEL BİR BAŞI BOŞLUKTUR”": “ÇOCUKLUK NE GÜZEL BİR BAŞI BOŞLUKTUR” Der Cengiz Aytmatov hakikaten de öyle özellikle 👧🏻90’lar çocukları sokağın toprağını yutmuş çocuklardır. Bu çocukların gizli bir bağı vardır. Diğer şehirlerde ki çocuklarla. Ve Sadece çocukların arasında “Nasıl ya ?” Şöyle anlatayım efendim; Bazı oyunlar vardır, o zaman herkes oynamıştır. O oyunları her şehir de, farklı isimlerle. Misal biz İzmir’de ⚽️MUÇİ...

Der

Cengiz Aytmatov hakikaten de öyle özellikle 👧🏻90’lar çocukları sokağın toprağını yutmuş çocuklardır. Bu çocukların gizli bir bağı vardır. Diğer şehirlerde ki çocuklarla. Ve Sadece çocukların arasında “Nasıl ya ?” Şöyle anlatayım efendim; Bazı oyunlar vardır, o zaman herkes oynamıştır. O oyunları her şehir de, farklı isimlerle. Misal biz İzmir’de ⚽️MUÇİ oyunu derdik saklambaçın topa vurmalı versiyonuna.Biraz anlatayım. Hatırlayın diye. Ebe sayardı gözlerini kollarıyla kapatarak, sonra açardı kim ilk çıkıp yakalanırsa ve topa kimse vuramazsa o kişi ebelikten kurtulur ilk yakalanan ebe olurdu. Neyse, coğrafi konumu yokuş aşağı olan bizim mahallemizde ⚽️topa kim Tsubasa* gibi abanırsa* ⏰5 dakika topu almaya koşardı ebe olan, arkasındanda vuran ve saklananlar dalga geçerdi doyasıya. Genelde ebe korktuğu için yarı kaygılı gözlerle bir gözü topta, bir gözü ebelenmesi gereken çocuklarda. Başka bir oyun örneği daha vereyim. Gelsin metal gazoz ,kola, fanta kapaklarını taşla ezerek taso* yapma ve toplama dönemi, yahut yine aynı metoda hizmet eden sigara kağıtlarını ,futbolcu kartları gibi toplama oyununa (o zaman daha futbolcu kartları çıkmamıştı 😉, Kapak ve sigara oyunununda da markaya göre bir borsası vardı çocuklar arasında. (parlement 5 puan - kısa samsun 2 puan gibi). Hangisi az bulunuyorsa o daha değerli ve kıymetli olurdu, hayatta olduğu gibi ya da sonrasında çitoslardan* çıkan Ash* tasosu gibi. Bu oyunlarda genelde nerde türediyse sanki, bazı ulak çocuklar vardı, aynı dönem oyun çağını başlatır ve bir dönem sonra bitirirdi. 2 Ay sonra o paketleri ya da metal kapakların hiç bir kıymeti ve ehemmiyeti kalmazdı. Güzeldi çocuk olmak, başka hangi oyun vardı diye düşünüyorum.🤔 …. 10 ADIM😃 Hani gruplara ayrılıyorsun rakibi gördün o senden kaçıyor eğer sen onu 10 adımda yakalayabileceğini düşünüyorsan “DUR🚨 !” Diye bağırırdın.🏃🏻‍♀️10 adımda ulaşmaya çalışırdın. Ulaşırsan ebelenmiş,ulaşamazsan belirli saniye verip kaçmana izin verirdin. Çocukluk nerden geldi aklıma derseniz? Bugün İzmir’de annemi dolaştırdım ablamla🌞 hava güzel diye,Yavuz abinin kitaplığına uğramak istedim,tamam dedi ablam annemi bıraktık kafeye.İzmir’de Şirinyer’de yaşayanlar genelde bilir. Şirinyer’de forbestin* girişinde neyse oraya uğramayalı herhalde 📜20 yıl falan olmuştur. Zaten zemin kattan aşağı bir indim küçük 🏚minicik dükkanı gitmiş, 🏬2 kocaman fabrika misali işleyen dükkan halini almış.Baya 🏭sanayi devrimi gibi kalabalıktı, hatta yanında çalışanları bile artık vardı.Bende 👩🏼‍🦱Salome’nin hayatını anlatan kitap bahanesiyle görmek istedim,👦🏻Çocukluk işte... Neyse çocukluğumda kitaplar alırdım ondan. 📙Dergiler,özellikle karikatür ve çizgi roman dergileri alırdım.Haftanın en az 🗓2-3 günü yanına giderdim. Çocukken çay içip, muhabbet ederdik pek müşteride olmayınca bize ne güzel hikayeler anlatırdı. Uzun saçları vardı hani Tamer Karadağlı’nın “Güven Bana” diye programına çıkmış Alsancak’ta 1₺ ye yapışan 🕸örümcek adam satan 🧔🏻‍♀️Gökhan abi* saçları ve halleri vardı. Saçları gitmiş.Şimdiki saçlarıyla tam bir kitap evi sahibi olmuştu, “Hatırladın mı abi beni ?” dedim. “Evet ya! Hatta gelirdin diğer arkadaşlarınla otururduk. Muhabbet ederdik, çay içerdik ya o zaman zaten küçücük dükkandık işte😇. İş güç ya büyüdük şimdi eeeee sen neler yapıyorsun corç ?😃“ kadar samimiliği göremesemde. “Benim isim hafızam yok, siman yabancı gelmedi dedi” içimden dedim ki, yahu benim suratım her yıl başka bir dönüşümde arkadaşlarım bile tanımıyor diyecektim de. Siman yabancı gelmedi demek, aslında şu demek, Sen kimsin ? Bunu bakışlarla, tavırlarıyla zaten bana hissettirdi. Olsun, dedim içimden ama çocukluk dönemi raflarını koklayarak ve bu fotoğrafı alarak oradan uzaklaştım. Çocukluk hakikaten ne güzel bir başıboşluk, be Cengiz abi, Yavuz abi senin de siman çok değişmiş be.😇 TASO; 80-90’lı yıllarda Looney Tunes,Fred Çakmaktaş,Türk futbolcuları ve en son nesil pokemondan bilir çitosun içinden çıkan plastik yuvarlak olan anlamlı madde.(Digimon taso değildir. O ne öyle yanları bükülen 6 gen taso mu olur😡) GÖKHAN: Gökhan Ertuğan ; belgeseli olan, kendi hayat mutluluğunu bulmuş, hoş sohbeti ve zarif kişiliğiyle eski Yavuz abi. Belgeseli var aşağıya linkini bıraktım.Mutlaka izleyin. Dünyayı güzel insanlar kurtaracak.😌 youtu.be/gw97zKScusQ?si=... TSUBASA; 90’ların anime çizgi filmi futbolcuların efsanesi, topa abandığında amerikan futbol topuna 🏈 çevirebilen ve her maçı kazandıran Messi tarzı kişilik. 🐻‍❄️Yumoş ayıdan özür dilerim.Az seni top olarak kullanmadık tsubasa izlemeden önce. ⚽️ABANMAK: Topa çok sert vurmak. 🍟ÇİTOS : Cips markası 🧢ASH: Pokemon çizgi filmindeki başrol oyuncumuz Pikachu’nun gizli yavuklusu “Ben o Poki topuna girmem” derdi sanki. 🏘FORBEST: İzmir’de genelde sağlı sollu dükkanların arasından geçen geniş yürüme yoluna verilen isim bir diğer ismi ise sevgi yoludur) İzmir’de Konyalım restorantı gibi heryer de olan yer. 🌸Bu bir 90s nostalji konusuydu sizinle paylaşmak istedim. Beğendiyseniz yorumlarınızı benimle paylaşırsanız sevinirim . Biraz 90’lar sokak oyunlarına geçmişe ışınlanalım🌟

··1 alıntı·

8 artı 1'leme

4.278 görüntüleme

Tuبa توبازرين

@Tubazeren ·

04 Mart 22:00

Bu paylaşımınız beni nerelere götürdü,emeğinize sağlık...Gerçekten duygu dolu bir paylaşım olmuş,şimdiki çocukluklar bir wifi sifresi bir de teknolojinin gerektirdiği elektrikli bir zımbırtıyla geçiyor ...Bence en şanslı nesil bizdik diye düşünüyorum... Beni çocukluğum ile hayalde olsa bir nebze buluşturduğunuz için teşekkürü bir borç bilirim ... Kolaylıklar diliyorum...Keyifli okumalar ...