Son zamanlarda çok üzgünüm ve üzüntümü burada yansıtsam rakıya bayat ekmek doğrayıp kaşık kaşık yersiniz ama kimse benim kahrımı paylaşmak zorunda değil diye yapmıyorum öyle şeyler. Neşeliyken de durum farklı olmuyor. Doğru 1000Kitap kullanımı budur bence.
Ne bir şey izleyebiliyorum ne de bir şey okuyabiliyorum. Kendimi hiçbir şeye veremiyorum. Dünyanın en sürükleyici dizisi/filmi olsun izlerken kafam hep başka yerde oluyor. Bin tane başka mevzuyu orasından tut burasından çek derken kafam kazan oluyor, 2 saat sakince keyif yapamıyorum.
Hiçbir hissimden bahsetmiyorum paylaşımlarımda. Zaten niye bahsedeyim ki? Bilmem kaç kişi takip ediyor, kimsenin benim günlüğümü okumasını istemem zaten, hele de bu kadar insanın. Hal böyleyken biri bir şeyi üstüne alınınca da çok uyuz oluyorum.
Mesela stresten uyuyamıyorum diye 2 bira içeyim dedim, o iki bira oldu bana 10 bira. Hâlâ uyuyamadığım gibi bir de 2 saat sonra işe gitme işini riske ettik. Benim bu kararlarımı ve arzu ettiğimin tam aksi sonuçlarını bi ara uzun uzadıya masaya yatırmak istiyorum.
Delirmeyeyim derken alkolik oldum amk yerinde. Kafayı denk tutayım derken karaciğeri kösele ettim. Şu kafayı susturmak için verdiğim mücadeleyi zayıflamak için verseydim yirmi üç dakikada saatte 18 kiloya düşerdim.
Hayır mutsuzsam buradaki herkesin kafasını şişirip sonra hiçbir şey yapmamış gibi uyuyabilmeliyim. Birkaç kişiyi illallah ettirdikten sonra belki rahat ederim.Sürekli mutlu olamam bazen mutsuz olabilirim.Zaten okuyanlar da okuyup geçiyor kimse kahrolmuyor ki benim için.😅
Niye kederimizi belli etmekte bu kadar naçar kalıyoruz?
Depresyon vücudunun ve beyninin sana dur deme şeklidir. Bu hayat böyle gitmez kendine çeki düzen ver demeye getirir. Seçenekler belli umarım doğru olanını seçersin ki bunları bir kimliğin arkasından söylemiyorum aksine tecrübeyle sabit.