Gönderi

Evlerin anahtarı, kilidi olan o zarif kadınlar, her toplulukta zavallı ve cahil idiler. Güçlü ve zekiydiler, ama bunu gösterecek bir fırsatları olmamıştı. Güzellikleri ve zerafetleriyle ün salmışlardı, ama erkeklerin dört adım gerisinde yürümek düşmüştü paylarına. Sabahtan akşama kadar ayaklar altında, tencereler, tabaklar arasındaydılar. Süpürenler onlardı, yıkayanlar, kaynatanlar, kızartanlar, ağırlayanlar, ninni söyleyenler, uyutanlar onlardı... onlardı...
Sayfa 23 - İthaki Yayınları. (Kürtçeden çev. Selim Temo). 7. Basım, 2006, İstanbulKitabı okudu
··
5 görüntüleme
Gökçe okurunun profil resmi
Artık gücleriyle de bir adım ondeler, erkeklerle de aynı mesafede yürüyorlar. Belki süpürenler yine onlar ama yönetenler de onlar bir yandan. Zekiydiler ve artık onları gösterebiliyorlar da.
Hüseyin HAKAN okurunun profil resmi
Sanırım bunu onaylamak zor olacak benim için. Hâlâ coğrafyaya, topluma hatta medeniyete göre değişip daha da çirkinleşen bir durum bu. Medeniyet kadını özgür kıldı ama hür yapamadı. Nesne, obje, vitrin süsü olarak kullanmakta hâlâ ısrarcı. Diğer yandan taşra toplumlarında kadın hâlâ geleneğin, inancın, kültürün kurbanı. Nispeten eşit yürüyenler varsa da bunlar da bir yerde aynı ezilmişliğin mağduru: en uç örneğini bugünkü İngiltere başbakanı olma başarısı gösteren May'ın kraliyet ailesi erkekleri önünde diz çökmek zorunda kaldığı fotoğrafın kendisidir. Bu en lüks örnek. Bununla birlikte mutlak eşitlikten değil, adaletten yanayım.
1 sonraki yanıtı göster
Gökçe okurunun profil resmi
Anahtarı değiştirdik heralde..
Hüseyin HAKAN okurunun profil resmi
Yani "kadınları değiştirdik herhalde..." Derken?
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.