Saadeyy yorumladı.
Kadın filozof ve düşünür sayısının az olmasının sebebi ?
Teoman Duralı ; Tarihte kadın filozof ve düşünür sayısının az olmasının sebebi kadınların zeka eksikliği değil, erkeklere kıyasla daha fazla lüzumlu iş yapmak zorunda olmalarıydı. Ev idaresi, sık doğum, sayıları çok olan çocukların bakımı, tarlada çalışmaları gibi. Boş vakti olan erkek sayısı, kadına göre daha fazlaydı.
Dolayısıyla tarih boyunca kadına yüklenilen mükellefiyet; onları her türlü ilme vakit ayırmak adına mani olacak derecede ağırdı; analitik becerileri olmamasından değil."
Siz hocanın bu tespitine katılır mıydınız ?
··
28 artı 1'leme
·29,9bin görüntüleme
Kadın filozof ve düşünür sayısının az olmasının nedenleri çok katmanlıdır. Teoman Duralı’nın tespiti, bu konuda önemli bir perspektif sunuyor bizlere, kadınların tarih boyunca karşılaştığı zorlukları ve mücadelelerini de göz önünde bulundurmak gerekiyor. Sevgili hem cinslerim linçleyin beni😌. Lakin felsefe alanın dışında birçok alanda kadınların katkıları, günümüzde daha fazla takdir edilmeli ve desteklenmelidir. 🌟
O sırada ava çıkan, ailesine bakmak zorunda olan, savaşan, ülke kurup yıkan, isyanlarla uğraşan erkekler... Biz de pek boş zamana sahip gibi durmuyoruz sanki he? Ama kesin ev işleri daha zordur(!) Keşke kadınlar savaşsaymış. Bizler de evdeki hayati zorluklarla mücadele etseymişiz.
Günümüzde de felsefeyle, tarihle ilgilenen kadın sayısı erkeklerden çok mu? Bilim kanallarında dahi erkek yoğunluğu çok daha fazla. İcatlarla birlikte ev işleri daha kolaylaştı doğum sayıları çok azaldı kadınların özgürlüğü çok arttı. Nerde bu kadın filozoflar?
Tüm bunlar ilgi alanı ve fıtrat farkından kaynaklanıyor. Satrançta bile erkekler çok daha iyi ve fazla. Analitik düzlem fıtrat olarak erkeğin alanı. Ama bu şekilde farklı olmayı eziklik psikolojisiyle üstünlük kapışması gibi görecek olanlar var. Değil, farklı olmak farklı olmaktır. Erkeklerin kadınlardan iyi olmadığı alanlarda ağladığını görmedim ama kadınlar ağlıyor. Bu bile analitik düzlemden uzak olduklarına ispattır. Ve tekrar ediyorum bu acizlik değildir, farklı olmaktır.
Doğayla savaşamazsınız. Testosteron ve östrojen hormonları bedeni bu kadar etkilerken ruhu ve dolayısıyla kafa yapısını nasıl etkilemesin? İstisna örneklerle gelecek olanlara da peşinen cevap vereyim 2 metre boyunda kadınlar olması ortalama boyda erkeklerin 10 santim (Türkiye'de 14) daha uzun olduğu gerçeğini değiştirmez. Birkaç istisnai örnekle kadınla erkeği denk tutamazsınız. Her alanda böyle, boy sadece örnekti.
Şiddetle katılıyorum ve hatta bu kadar iş arasında yine de bizi Filozofluğa terfi ettiren erkek milletine de teşekkürlerimizi sunuyorum 😆😆😆 kendimizi bazen 8 kollu ahtapot 🐙 gibi hissediyoruz 💣
Katılıyorum ayrıca söylemek istediğim bir şey var. Teşekkür ederim bu ileti için, biri "Katılmayanlar söylesin engelleyeyim" yazmıştı, engelledim ve böylece muhatap olma ihtimalim düştü. Başka "Benimle farklı düşünenleri sırf bu yüzden engelleyeyim, argümanlarını dinlemesem de olur" diyen varsa beni engellesin lütfen. Karşıma okuması zevkli kaliteli tartışmalar çıksın istiyorum "Hep ben haklıyım"cı dalaşı değil.
Çok değil 100-150 yıl öncesine kadar kadınların eğitim görmesi, kitap yazması, araştırma yapması yasaktı. Her ne kadar teoride öyle olmadığı iddia edilse de kadınların dini eğitim dışında egitim almasına din adamları her zaman karşı çıkmıştır. Bugün bile bu tartışmalar yoğun bir şekilde devam ediyor. Erkeklerin geleneksel yöntemlerle tedavi amaçlı araştırma yapması olağan karşılaşırken, aynı şeyleri yapan, bitkilerle ilaç üretmeye çalışan şifacı kadınlar büyücüklükle suçlamış ve 16. yy'da 50.000'den fazla kadın "Cadı Avı"adı altında işkence edilerek öldürülmüştür. Hypatia İskenderiye kütüphanesinde çalışan bir fizikçi ve matematikçiydi. Aynı şekilde büyücülükle ve dinsiz olmakla suçlamış, taşlanarak linç edildikten sonra derisi yüzülmüştür. 2016 yılında Suudi Arabistan'da düzenlenen bir seminerde "kadınlar insan mıdır" konusu tartışılıyordu. 21. yy'dayız ve böyle bir konu tartışılıyor ki kadınların ikinci sınıf olarak görüldüğü onlarca ülke var. Tüm bunlar varken "kadın şair, düşünür, filozof" sayısının az olmasını bu kadar basit bir yaklaşımla açıklamak bana hiç adil gelmedi. Yani aslında ev işleri ve çocuk bakımından daha önce bu yasakları ve şiddeti anlamak gerekir diye düşünüyorum.
Teoman Duralı deyince bir durdum. Çok sevgili hocam asla şüphe duymayacağım çok güzel bir tespit yapmış
Kesinlikle katılmıyorum. Son derece sığ bir bakış açısı... Bu kadar basit değil. Kadınların üretkenliğini ve yaratıcılığını sınırlayan faktörler; başta dini dogmalar ve dinin unsurlarıyla oluşturulmuş sosyal baskılardır. Madem ki, dünyaya erkek egemen, o halde bu idareyi devam ettirecek tüm atılımlar da erkeklerin kontrollünde olmalı. 20.y.y başlarına kadar insan yerine dahi konulmayan kadının neredeyse hiçbir etkisinin olmadığı bir yaşam biçimi hakimdi. Bunun temel sebepleri burda açıklanamayacak kadar uzun...
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.