Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

158 syf.
8/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Açlık ve Haksızlık İçinde Dünya
Bir adam ki açlıkla boğuşuyor, zar zor bir iki yemek buluyor, yer yemez midesine uzun süre yemek girmediği için kusuyor, barınacağı bir yer olmadan üşüyerek, sefalet içinde yaşıyor. Bunun üstüne, ümidini kaybetmeden iş arıyor fakat bulamıyor. Yazarlık yaparak hayatını kurtarmaya çalışıyor. Edebiyatı seviyor. Tıpkı
Martin Eden
Martin Eden
gibi, fakat ondan daha da sefil bir adam bu. Öyle hayallerine ulaşacak noktaya falan da gelmiyor, açlık tüketiyor onu. Ölümüne ramak kala yaşıyor anlarını. Perişan halde. Çok üzücü, dünyanın adaletine lanet okutan, ızdırap verici bir hikâyeydi. "Neredesin insanlık? Nerede sosyal devlet? Neredesiniz yardım severler?" diye sora sora okudum, kendimden de utandım. Sonra bunlara bir karşılık alamayıp "Neden var bu acılar? Neden böyle bir dünya var?" sorularına yöneldim. Sanıyorum ki siz de öyle yapacaksınız. Kitaptaki baş karakterin çevresinde boş boş gezinmesi süreç bana biraz
Aylak Adam
Aylak Adam
'ı hatırlattı. Ama bu karakterin boş boş gezinişinin ardında entelektüel nedenler, bir varoluş sancısı yatmıyor. Tam tersine, yok olmamak için cebelleşiyor. Yiyecek arıyor, iş arıyor ki çalışsın, açlıktan kıvranışı biraz olsun dinsin. Fakat iki durumda da varılan yer aynı aslında: Hiç olmak dururken yaşamak neden var? Roman birçok açıdan zengin: Tanrı ve adalet kavramını sorgulatıyor, sefaletle boğuşan bir yazarın psikolojisini iyi veriyor, bir yazarın dünyasından kopan edebî betimlemeler o acı ama gerçek dünyanın arasına girip güzellikler serpiştiriyor. Bu betimlemeler, gerçekliğin çıplaklığından bunaldığımız anlarda bir susuzluğu giderir gibi yapıldığı için çoğunlukla etkiledi beni. Anlatım ölçülü, bir romandan beklenebilecek pek çok şey var. Bu yüzden hoşuma gitti. Sadece, olaylar bakımından biraz gereksiz uzun olduğunu düşünüyorum. Romanla birlikte zihnime gelen en belirgin soru, Tanrı neden bizi adaletsizliklerle, haksızlıklarla boğuşturuyor? Bu sorunun cevabı da ancak inançla açıklanabiliyor fakat bu açıklamalar, soruyu sormamıza engel olamıyor. Bu soru; hepimizin zihninin bir köşesinde bizi yiyip bitiren, yaşama iştahımızı söndüren, hatta intihara meylettirecek varoluşsal sancılar çekmemize sebep olan, bizi içten içe tüketen bir soru. Yazarın da dediği gibi; adalet neden sağlanamıyor, neden en kuvvetli çabalarımız bazen yüzde yüz boşa gidiyor? Bu nedenle romandaki ana karakteri ya da pekâlâ yazarı çok iyi anladım. Bu, adalet problemi bizi en azından ölene kadar takip edecek ve acı çektirecek bir problem. Yazar bunu iyi aktarmış. Yazar, kötülük problemine de ışık tutuyor. Kötülük varsa işte kötülük yapanların ardında böyle çalkantılı süreçler var, ona acı çektiren durumlarda bulunmaları var; diyor. Bu yönüyle roman bana
Meyhane
Meyhane
kitabındaki sefaleti ve insanın çirkinliklerini hatırlattı. Ona rağmen baş karakter kötü bir insan olarak çizilmiyor, iyiyi kendisine şiar edinme derdinde olan bir adam. Sersefil koşullar içinde bile. Yazar kötülüğü mübah göstermektense insanın berbat koşullarda nasıl mücadele ederek iyi kalmaya çalıştığını sergiliyor bize. Yine de kitabının havasında hep isyan, öfke, hüzün ve çaresizlik hakim. Hak vermemek elde değil.
Açlık
AçlıkKnut Hamsun · Varlık Yayınları · 201727,8bin okunma
·
278 görüntüleme
mithrandir21 okurunun profil resmi
Hasan İzzettin Dinamo'nun
Savaş ve Açlar
Savaş ve Açlar
kitabını öneririm. Gerçeği anlatması ve tek bir adamdan ziyade bir ailenin hatta halkın açlığını anlatması ile beni çok etkilemişti. Okurken ve okuduktan sonra buzdolabını açarken ya da yemek yerken kendimden utanacak boyutlara gelmiştim.
Monsilya okurunun profil resmi
Bu kitap hep aklıma geliyordu Açlık'ı okurken. Ama emin olamıyordum okumak için. Listeme ekliyorum 👍🏼 Teşekkürler.
1 sonraki yanıtı göster
E. okurunun profil resmi
Bu kitabı epey zaman önce okumuştum ancak kitabın kapağını görmek bile midemde hafif sancılar oluşturuyor 🥲 Karanlık bir atmosfer ve açlıktan kağıt çiğnemek kalmış aklımda. Duygusal ihtiyaçların da baskın olduğu, antimilitarist bir kitap olan
Kapıların Dışında
Kapıların Dışında
‘yı da tavsiye ederim 🌼 İncelemeniz için teşekkürler ☺️
Monsilya okurunun profil resmi
İnanılmaz derecede bir açlık. Açlıktan besin olmayan şeyleri yemesi ve yediği yemekleri de kusmak zorunda kalması o kadar acı, o kadar hazin ki... Çıldırtıcı bir şey, berbat bir durum. Tavsiyeniz için de teşekkürler, okuma listeme ekleyeceğim.🪻❤️
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.