Bak ve gör, terk edilmiş biriyim ben.
Adımı bilen dahi yok bu kentte,
bir illete yakalanmışım, adına cüzzam denen.
Vuruyorum elimdeki tahtaları birbirine,
duyuruyorum bu hüzünlü işareti
yakınımdan geçip giden herkese.
Ve duyanlar bu tahta seslerini,
dönüp bakmıyorlar bile,istemiyorlar
öğrenmek, burada olup bitenleri.
Evimde savılırım çıktığı sürece
tahtalarımın sesi; ama belki de
bu sesleri öyle güçlü kılarsın ki,
şimdi yaklaşmaya korkanların hiçbiri
cesaret edemez uzağımdan bile geçmeye.
Ben de çok uzun yol gidebilirim böylece,
ne bir kızla, kadınla ya da erkekle
karşılaşmadan, ne de bir çocukla.
Hayvanları ise salmak istemem korkuya.