Martin Luther King’in liderliğinde 1965 yılında yapılan “Selma yürüyüşleri / Özgürlük yürüyüşü” yüz yıllık bir mücadelenin sonucunu verdi ve siyahilere A.B.D. Başkanı Johnson'un Oy Hakkı Kanunu'nu çıkarmasını sağladı. Bu yürüyüşle ilgili (Özgürlük yürüyüşü/ Selma -2014) filmini izlemenizi tavsiye ederim.
Mahatma Gandhi ‘nin 1930'da tuz vergisine karşı başlattığı, binlerce Hintli ile birlikte 400 kilometre yürüdüğü “Tuz Yürüyüşü” pasif direnişin en önemli sembolüdür ve İngiltere’nin de dikkatini bu direnişe çekmiştir.
Bu kitapta tarihe geçen bu yürüyüş hareketlerinden Gandi ile ilgili bölüm var fakat
Martin Luther King den söz etmiyor. Özellikle “pasif direniş” ve “sivil itaatsizlik” hareketlerinin öncüsü olan bu iki lidere örnek
vererek incelemeye başlamamın nedeni; tarihte hiçbir devrimin ve tarihin yönünü değiştiren olay ve akımların masa başında yapılmadığı içindir. Kitleler bir lider öncülüğünde yürümüş , özgürlük ve haklarına mutlaka “hareket” ederek kavuşmuştur.
Yazar, kitaba
Friedrich Nietzsche nin öyküsü ile başlar.
Yürümek Nietzsche için ekmek , su kadar önemlidir. “Mümkün mertebe az oturmalı; açık havada yürürken doğmayan, şenliğine kasların da katılmadığı hiçbir düşünceye güvenmemeli. Önyargıların hepsi bağırsaklardan gelir. Daha evvel de söylediğim gibi, Kutsal Tın'e karşı işlenen esas günah yerinden kıpırdamamaktır. “ der
Ecce Homo da, uzun yürüyüşlere çıkan ve bazen de sarp yerleri tırmanan yorulmak bilmeyen büyük bir yürüyüşçü olan Nietzsche!
Yazarın diğer örneği; mektubunda “Bu mektuba bir yanıt adresi ekleyemiyorum, zira bir sonraki durakta kendimi hangi yollardan, nereye, niçin ve nasıl sürüklenmiş bulacağımı ben de bilmiyorum!” diye yazan
Arthur Rimbaud dur.
Onun da yaşam tarzı haline getirdiği ve bu amaç için adeta dünyayı gezdiği hayat öyküsünün çarpıcı detayları verilmiştir kitapta .
Bir diğer örnek; hayatında insanlardan uzak olmaya, sessizlik ve yalnızlığa önem veren
Henry David Thoreau dur. Nitekim yaşam felsefesini “Sessizlik, ekseriyetle, karşılaştığım insanlardan daha fazla şey öğretiyor bana.” Diyerek özetlemiştir.
Takıntılı derecede düzen ve disiplin adamı olan
Immanuel Kant da yazardan nasibini almıştır. Macera adamı olmayan Kant yaşamı boyunca doğup büyüdüğü şehiri hiç terk etmemiş, hiç seyahate çıkmamıştır. Öyle ki hep aynı yolda yürümüş, hatta parktaki bu güzergah daha sonra Filozofun Yolu olarak adlandırılmıştır. Söylentiye göre, bu yolu hayatında sadece iki defa değiştirmiştir; birinde Rousseau'nun Emile'ini edinmek, ötekinde de Fransız Devrimi ilan edildikten sonra yayılan haberleri almak için.
Son vereceğim örnek; yalnız düşlerin gezgini
Jean-Jacques Rousseau dur. “Yürümeden hiçbir şey yapmam, benim çalışma odam kırlardır. Masa, kağıtlar ve kitaplardan oluşan bir manzara beni daraltır. Çalışma araç gereçleri bezginlik verir bana, yazı yazmak için masaya oturursam yazacak bir şey bulamam ve bir düşüncem olması gereği de beni tamamen düşüncesiz bırakır.” Diyen aydınlanmanın gezgini, zaten oldukça macera dolu bir hayat yaşamıştır ve Nietzsche gibi asla hafife alınamayacak eserler bırakmıştır.
“Yürüyerek kaldırımlar aşılmaz “ diyen Süleyman Demirel’in çıktığı ve yarım asır siyaset yaptığı ülkemizde maalesef yürümeye , yürüyüşlere ve bu yürüyüşlerin neticesi doğabilecek hareketlere rastlayamadık. Yine de umudumuzu koruyalım ve yazarın “Öfke gerekir terk eylemek ve yürümek için. Dışarıdan gelen bir şey değildir bu.” dediği
gibi “içeriden” bir hareket bekleyelim.
İncelemelerini sıkmadan,merakla okutan, sonrasında araştırma isteği uyandıran ve bağlayıcı bilgilendirmeler yapan (ki bunu çok seviyorum.)nadir okurlardansın.
Distopya 🙏
Okuduğum her kitaba inceleme yazmıyorum. Mutlaka tavsiye edeceğim, okumaktan zevk aldığım kitapları da inceleme vesilesiyle tanıtmak, paylaşmak istiyorum. Aynı zamanda kendime de not düşmüş oluyorum.
Jean-Jacques Rousseau hem çok ilginç yönleri olan, hem çok zeki, hem de yerinde duramayan maceracı bir filozof. İflah olmaz çapkınlığıyla da ünlü. Her ne kadar onun gayrimeşru çocuklarını yetimhanelere terk etmesini kabul edemesem de üslubu ve zihin açıcı teorileri okunmaya değer.☺️
Her bağnazlığa rağmen adım atabilenleri şükranla anıyoruz bugün.
Öyle insanların artarak devam etmesini diliyorum 🙏
Çok teşekkür ederim hocam, değerli katkınız için🌺
İnsan nehir gibidir, akar kendi yolculuğuna..
Akıyoruz günbegün.. :)
Kalemine sağlık..
Aydınlık ve sağlıklı günlerimiz olsun dileklerimle..
Biraz geç takip yapıyorum bu günlerde.. rutinimi yakalacağım.. umarım, umuyorum.. :)
🍀
Çok teşekkür ederim çiçek kadın Sevgi’m💜
Ben de yoğunlaştım artık , ama her fırsatta elime almaya çalışıyorum okumalarımı…
Yoğunluk bir şey değil de günümüz aydın ve sağlıklı olsun🙏
🥰🌺🕊️
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.