Sudan aldığımız lezzeti çoğaltan içimizdeki hararettir. Yani susamaya borçluyuzdur suyun lezzetini. Açken yenen kuru ekmek parçasındaki lezzet, onun tadının yoğunluğundan degil, açlığın varlığından dolayıdır. Açlık da bir tür lezzettir ve diğer
lezzetlerin varlık sebebidir. Açlık olmasaydı yemek, susuzluk olmasaydı su ne derecede bir nimet sayılabilirdi? İştah, açlık ve
susuzluk insanoğluna verilmiş birer ceza değil, birer hediyedir. Şayet insan hiç hasta olmayacak şekilde yaratılsaydı, sıhhat ve
afiyet lezzeti söz konusu olmayacaktı. Sağlığın lezzeti, varlığını hastalığa borçludur. Hastalık olmasaydı, asıl hastalık aralıksız sıhhatteki monotonluk ve boğuculuk olurdu.