Artık hiçbir deneyim kazanamayacak olan için, teselli diye bir şey de yoktur. Öfkenin asıl özünü oluşturan da, bu olanaksızlığın saptanmasından başka bir şey değildir. Öfkeli adam, hiçbir şey duymak istemez; onun ilk örneği olan Timon, ayrım yapmaksızın bütün insanlara öfkelenir; artık sadakati sınanmış dostunu can düşmanından ayırabilecek konumda değildir. D'Aurevilly, Baudelaire'in bu konumunu doğru saptamıştır; onu, "Archilochus'un dehasına sahip bir Timon" diye adlandırır. Öfkenin patlamaları, melankolik adamın tutsağı olduğu bir akışa, saniyelerin akışına ayak uydurmuştur.
(Zaman her dakika yutmakta beni,
Sürekli karın hareketsiz bir bedeni örtmesi gibi.)