kapana kısılmış. kaçamamıştır. mahkum olmuştur. yenilmiştir.
hayalleriyle, umutlarıyla, istekleriyle, beklentileriyle, duygularıyla bir insanın yaşamına yabancılaşmasıdır.etrafında gördüğü diğer cesaretsizleri örnek almış ve tek yol buymuş gibi kendisi de biat etmeyi seçmiş insandır. gözü karalığını, ilk gençlik zamanlarında tenhalarda sevgiliyi öperken ya da ilk sloganını atarken değil de hayata karşı duruş olarak sergilemesi gerekendir. en azından bir kere 'yaptım ama olmadı' diyebilmenin haklı gururuna varabilmek adına. ben yaptım, olup olmadığını yaşıyorum. bakalım, kendi ipini çekenler mi cesur olarak adlandırılır yoksa başlangıçlardan korkmayanlar mı?
Önemli olan o döngüyü yenmek lazım. Gençliğin verdiği delikanlılıkla, gözü karalık yaparak, bir şeyleri değiştirmek gerek.Zaten yaş ilerledikçe insan konfor alanını bozmak istemiyor malesef.
"bütün aşağılanmalarımız açlıktan ölmeye karar veremememizden gelir. bu ödlekliğin bedelini pahalıya öderiz. insanlara bağlı olarak, dilencilik kabiliyeti olmadan yaşamak! şişinen şanslılar, şu giyimli maymunlar önünde alçalmak! yazgınızın, hor görülmeye bile layık olmayan şu karikatürlerin insafına kalması!... toplum bir dert değil bir felakettir: içinde yaşayabilmemiz ne enayi bir mucize!"