Gönderi

"Bitmek bilmez yoksulluk, eşek gibi çalışarak geçen bir yaşam, sadece yününden değil etinden de fayda sağlanan sürü kaderi; bütün bu acılar, güneş altında eriyip giden kar gibi kayboluyor ve adalet adeta gökten gözleri kamaştıran bir nurla iniyordu. Mademki Tanrı ölmüştü, şimdi insanlar arasına eşitlik ve kardeşliği getirerek mutluluk saçacak olan adaletti! Tıpkı düşlerdeki gibi, bir gün içinde, yepyeni bir toplum doğuyordu. Her yurttaşın emeğinin karşılığını alarak yaşadığı, hayatın zevklerinden payına düşeni aldığı kusursuz ve düzenli bir memleket... Eski kokuşmuş dünya tuzla buz oluyor, suçlarından arınmış, gencecik insanlık birleşerek; "Herkes hak ettiğini alır, hak edilen şey yapılan işe bağlıdır" felsefesiyle tek bir ulusu oluşturuyordu. Bu düş durmaksızın genişliyor, güzelleşiyor, imkansızı mümkün kıldığı oranda cazipleşiyordu."
Sayfa 185 - Üçüncü Kısım, Üçüncü BölümKitabı okudu
16 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.