Gönderi

Zilli Kurt idi; köylülere zarar veren, koyunlara saldıran kurdun yakalanarak, öldürülmek yerine boynuna bir zil takılarak serbest bırakılmasının öyküsü, dâhice, Kemal'in metninin başlığı olmuştu. Zil, hayvanların en vahşisi olan kurda verilen, ölümden bile daha ağır cezadır; çünkü kun her kıpırdadığında ve saldırıya yeltendiğinde zil çalacaktır ve hem av hayvanları kaçacaktır hem de köylüler çalan zilin sesini duyarak önlemlerini alacaklardır. Böylelikle kurt, bir kurşunla ölmek yerine, yavaş yavaş açlıktan ölecektir. Rejim, aydına zilli kurt muamelesi yapıyor, diyordu Kemal o metninde, uzun yıllar cezaevlerinde çürümüş, sonra da sürgüne gitmiş ve orada ölmüş şair Hikmet'ten bir sınır boyunda katledilen öykücü Ali'ye kadar, rejimin gazabına uğramış, genellikle sol, sosyalist olan Türkiyeli yazar ve aydınlara ilişkin çok geniş bir listeyi de ekleyerek; hep aşağılanan, dışlanan, izole edilen, aç bırakılan ve böylelikle ölüme mahkûm edilen kurt ya da aydın, yazar, sanatçı, öteki, barbar. Ya da İtalyan filozofu Agamben'in deyimiyle homo sacer, yani hiçbir hakkı, hukuku, güvencesi olmayan, katli vacip insan.
Sayfa 288Kitabı okudu
·
92 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.