Zeynep Pekar tekrar paylaştı.
Mesela neden senin odanda duran, sen sandalyende ya da çalışma masanda otururken, uzanırken, ya da uyurken, seni bütünüyle gören mutlu bir dolap değilim? Neden değilim?
Bu elle tutulamayan, bu korkunç sorumluluk durumunu bütün açılariyla yüklenen biri olacağım yerde, sözgelişi odandaki, o her zaman seni girebilen mutlu dolap olsam, ne iyi olurdu: Seyrederdim seni, koltukta oturuşunu, mektup yazışını, yatışını ya da uykuya dalışını.
Milena'ya Mektuplar sayfa 107
Merhaba arkadaşlar :) Ne olur aff edin sizi bu kadar bekletdim :( Henüz şimdi geçe bildim pc-nin başına. Benzerlik içime doğdumu desem ne desem bilemiyorum. Her iki kitabı da okudum terslikden :) Kürk Montolu Moddonnada neredeydi acaba diyerekde hatırlamaya çalıştım hatta içimde şüphe kırıntıları da kalmadı değil :( Suç benim emin olmadığım bir şeyi paylaşmamalıydım. Şimdi bu alıntıyı gördüğümde anladım neden bu kadar içim rahat değildi. Alıntını - tumblr`dan aldım :) Yalnış olması olası ihtimal. Sizi bu kadar yorduğum için özür dilerim:( Hemen alıntımı siliyorum :)
Kürk Mantolu Madonna'yı defalarca okudum bu dizeler yazarına ait değil... Kafka'ya ait dizeler... Bilmem bilir kişiliğim kabul görür mü:)))
Fark etmez nice benzer cümleler var. :D Gardırop olmaktansa mutlu dolap olmaya özenmeyi tercih ederim. :D hem ilkinin söylenmesi zor hem de nötr bakmış sevdiğine. :D
Nur Hanım teşekkürler öneriniz için. Dediğiniz şekilde düzelttim. Artık yorum yapabilmek için en 20 karakter girilmesi gerekilecek.
Bu arada kabahat benim olduğuna göre benim başımın vurulması lazım deyilmi :))))
:) Gülsem mi ağlasam mı ,dedim okuyunca.Teşekkürler paylaşımınız için.
Delinin biri kuyuya taş atmış misali. :) şimdi başkası da 1k'da gördüğü için öyle sanar. Önemli olan okurların dediği değil mi :)
Kürk Mantolu Madonna'yı okumadım ve elimde de yok ama e kitap indirip ilgili cümleyi arattım ama böyle bir cümle ne yazık ki yok.
Eeee.. O kuyuya taş atan deli diye bilinir canım, Hacı beyde senin sözünü tamamlamış zaten :))) 1000kitabın deliside ben oluyorum galiba bu alıntı olayından sonra :))) Gerçi hoş bana gelene kadar ne deliler var :) sen anlamışındır ne demek istediğimi.
Bu arada bence alıntı ekleme konusunda da kurallar koymalı. İnternetten bulunan alıntılar yerine herkes okuduğu kitaptan alıntılar paylaşsa, kitap ismi ve sayfa sayı gibi bilgilerinde mutlaka belirtilmesi mecburi olsa harika olur. Bende bazen internetten bulduğum alıntıları paylaşıyorum, fakat sonuç itibariyle işte bugün ki gibi karışıklık oluşabiliyor.
Bir de kurallar koymak gerek demişken, yorumlar içinde şöyle bir şey yapılsa, boş yorum atmak yasak olsa, bir kaç sefer boş yorum göndermiş olanlara denk geldim, hatta geçenlerde Zeynepcimde bilir "xxx" diye bir yorum yapmıştı okurun biri ve "...." yazıp yorum olarak gönderenleride gördüm. Bu gibi. Gereksiz yorumların önüne geçmek için mesela 20 karakter mecburi tutulsa yorumlarda güzel olmazmıydı. Tabi bu sadece bir fikir.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.