Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

95 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Sadık Hidayet'e psikolojik bir bakış
Goethe: "Dünya hassas kalpler için bir cehennemdir" derken kendinden belki 150 yıl sonra yaşayacak Sadık Hidayet'i de kast ettiğini bilebilir miydi? Hidayet, zengin bir aileden gelmesine rağmen çalışmaya hatta farklı farklı konularda çalışmaya meraklı, maymun iştahlı bir adam olmasının yanında (ki bunu ruhundaki onulmaz boşluğu doldurmaya çalışması olarak yorumlayabiliriz) edebiyatın uçsuz bucaksız dünyası bile onun kendi zihin labirentinden çıkış kapısı olamamış, en sonunda hiçliğin mutlu sessizliğinin tek kaçış yolu olduğunda karar kılmış bir çeşit ruh hastası. Kör Baykuş'u okurken özellikle aklıma gelen birkaç şey; Yazar, yaratmak için acı çekmek zorunda mıdır? Koyun kesmekle karısını doğramayı aynı derecede dayanılmaz bulmasının vejetaryenliğiyle ilgisi olabilir mi? Ve yazarı "Hepinizden tiksiniyorum" kıvamına getiren olaylar silsilesi neler olabilir? idi. Tüm yaratım(sanat) dünyasına bakıldığında en büyük sanatçıların çoğunun en çok acı çekenlerden, en hisli ruhlardan çıkması bir rastlantı tabiki değildi. Ama bunun bir lanet mi, yoksa lütuf mu olduğu tartışmasını size bırakıyorum. Ya da Sadık Hidayet'e Prozac 20mg kapsül yazan bir hekim bu kitabın yazılmasını önleseydi, bu sizce iyi mi kötü mü olurdu? Mesele Hidayet olunca sorular soruları doğuruyor değil mi. Biraz psikolojiden girelim. Aşağılık kompleksi en sonunda neredeyse her zaman üstünlük kompleksine dönüşür prensibi SH'de açıkça hayata bürünüyor. Acınası bir loser olmasının yarattığı öfkeyi, "kavun şeklindeki kafası", tam zıttı bir tepkiyle, başkalarından üstün olduğu yanılgısına dönüştürüyor. Diğer herkesten "aşağılıklar" "soytarılar" diye bahsetmesini aslında kendine olan nefretinin dışa vurumu olarak nitelendirmek herhalde isabetli olur. Bu kitabı okurken yorulduğumu da itiraf etmeliyim. En son Kinyas ve Kayra'da bu kadar bunalımlı bir havayı solumuştum. Sadık Hidayet'in ruhunu ezen karanlık, taa ilkokulda din hocasının her ders okuyup beynimize çivilediği ilahide mi gizliydi hissettiği bunalmışlığın sebebi: "Gönül kuşunu eyleyemedim x2 Dünyaya mesken bağlayamadım x2 Yandı yüreğim ağlayamadım. " Yoksa hayatında en çok etkilendiği, beni yaratan adam dediği Ömer Hayyam üstadın mısralarında mı: "Hep bir çember, dolanıp durduğumuz, Ne önümüz belli, ne sonumuz. Kim varsa bilen çıksın söylesin Nerden geldik, nereye gidiyoruz." Belki de Kör Baykuşta dünyaya bakış açısını açıkça kendisi de açığa vurmuştur: "Gözlerim kapanır kapanmaz karşımda sisli bir dünya belirdi. Kendi yarattığım ve düşüncelerime hayallerime uygun bir dünya. Her halde uyanıkkenki dünyamdan çok daha gerçek, daha doğal bir dünya. Sanki düşünce ve hayallerim için bir engel, bir bağ kalmıyor, o zaman ve mekân baskısı kalkıyordu. Gizli ihtiyaçlarımın doğurduğu birikmiş, yığılmış bir şehvet duygusu, uykuda özgürlüğüne kavuşuyordu. Biçimler, durumlar inanılmaz fakat doğal çizgileriyle canlanıyorlardı. Uyanınca da varlığımdan şüphe ediyor, çünkü zaman ve mekân kavramını yitirmiş oluyordum." Her ne olursa olsun bir şeyler söylemeye çalıştığı kesin. Hem de haykırırcasına. Görüyorsunuuz! Anlatmaya gerek yook! Kör baykuş'un ilk yarısında önümüze kocaman bir kapı çıkıyor. İkinci yarısında ise anahtarı buluyoruz. Ama ilk kısım bu anahtar olmadan açılmayan bir kapı olduğu için tekrar okunmadan kapıyı geçip Hidayet'in ruh labirentine hoşgeldiniz yazısını göremiyoruz. Hele ki kişiliği hakkında küçük çaplı da olsa araştırma yapmadıysak daha da zor. Ama birkaç kez okunduğunda bu labirente kuş bakışı bakılıp çıkış olmadığını, çıkışın illüzyondan ibaret olduğunu görürüz. Bu kitaptan sonra bir de Camus'un Sisifos Söylenisini okumayı planlıyorum, ki hayatın absürd doğasına ve acılarına karşın Camus'un intihar değil 'Absürdü yaşamak' tepkisini, Hidayet'in intiharı bağlamında rahmetli Hegel efendinin diyalektik anlayışıyla sentez edebileyim. Ve unutmadan söyleyeyim; Sadık Hidayet'in hayatına hükmeden depresif bakış açısı, gerçeği olduğu gibi değil çarpıtarak algılamasına sebep olmuştur. Yani bizi hayalle gerçeğin ağından örülü bir labirente sokan Hidayet, aslında neredeyse hiçbir zaman kendi çarpıtılmış gerçekliğinden dışarı çıkamayan, hayal aleminde yaşayan zavallı bir kör baykuş, bir yeraltı adamıdır. Kör olmayan ama akut görme bozukluğu olan, karanlıkta iyiyi arayan değerli okurlara selam olsun. Buhranlı okumalar.
Kör Baykuş
Kör BaykuşSadık Hidayet · Yapı Kredi Yayınları · 202328,1bin okunma
··
440 görüntüleme
Ramazan Kudat okurunun profil resmi
Çok süper olmuş bir dünya başka pencereden aklın harman olduğu yerden gelen bir inceleme. Bir de şey demek istiyorum. Bence yazar yaratmak için acı çekmiyor. Acı çektiği için yazıyor. Ee diyebilirsiniz herkes acı çekiyor herkes neden yazmıyor? Herkesin farklı karakteri olması sebebiyle herkesin yaratısı eseri fsrklı oluyor. Herkes kendi bildiği delikten akıyor. Ama Fuzuli reisin aklıyla divan edebiyatı kasmak için aşkına kavuşmak yerine çilesinde edebiyat yapar tarihr adımı yazdırırım diyenlerde bar mı var. Ohaa kendi kendimi çürüttüm. Ama bilmiyorum planlı bir eser olur o zaman ortaya konan o da niyeyse bir soğuk geliyor. Velhasıl kelam insan bu ne yapacağı belli olmaz ikisini de yapar beklerim bu insanoğlundan her şeyi :P
Samet Ö. okurunun profil resmi
Acı çektiği için yazıyor değil de acı, sanatı doğuruyor desek bence biraz daha güzel olur Howl ne dersin :) Kendimde de fark ettim bunu bu aralar, eskiden daha yıkık derbeder bir insan iken (sebebi bende kalsın) şimdi pek bir mutlu zamanlardan geçiyorum. Bunun yan etkisi olarak bakıyorum da eskiden yazdığım, çoğunlukla içimi döktüğüm kendi kendimle konuştuğum(benim şizofrenim de bu) ama bazen de güzel bir şeyler karaladığım günler geride kalmış. Beğendiğim kitapları kendime yorumladığım ajandam bile bomboş ne zamandır. Buna dayanarak diyorum ki mutluluk yazılmak değil de yaşanmak ister. Hem de en derinden yaşanmak. Ama acı, yazılmak ve de yaratmak ister. En güzel çiçekler gübrenin içinden çıkar, en güzel kitaplar kaybolmuş ruhlardan kaleme dökülür. Bilmem çok şey mi söylüyorum ama düşündüklerim bunlar. Aklın harman olduğu yerden gelen güzel yorumun için teşekkürler dostum. Var ol :)
1 sonraki yanıtı göster
mısra okurunun profil resmi
Kör Baykuş’la beraber Sadık Hidayeti tanıdım. İnsanları sömüren düzene kayıtsız kalmamasını, mücadele etmesini, sanatçı duyarlılığını takdir ediyorum. “Yaşamı boyunca Hikâyeler yazdı, tarihi oyunlar kaleme aldı. Bir seyahatnameye imza attı ve dergilerde yazdıkları yayımlandı. Edebiyatı eleştirdi. Fransızcadan çeviriler yaptı. Bu çevirileri bir yana bırakırsak, onun işlediği en büyük suç İran dilini ve edebiyatını önemsemek, belki hak ettiğinden fazla önemsemek, kendi dilinin dünya edebiyatının bir parçası haline gelmesi için çalışmaktı ve bunu da başardı. Batı’nın en çok tanıdığı İranlı yazarlar arasında yerini aldı, ama kendi ülkesi ona yaşama şansı vermedi. Bunu sadece ona değil, dediğimiz gibi birçok yazarına yaptı ve Fars dili sanki yazılmak istemiyordu. Kağıtlara dökülmesi günahtı sanki bu dilin…Sadık Hidayet İran Dili ve Edebiyatını uluslararası çağdaş edebiyatın bir parçası haline getiren yazar olarak kabul edilir.” Sıradan biri değildir Sadık Hidayet uluslararası düzeyde tanınan bir yazardır ayrıca resim çalışmaları da vardır. Her devirde görülen insanlardır aşağılık, ayak takımı dediği insanlar, kendisinin dışında olan bütün insanlar değildir. “Sokaklarda belli bir amacım olmaksızın, rasgele yürüyor, para ve şehvet peşinde koşan, o tamahkâr suratlı ayaktakımı arasından rahat, umursamaz geçiniyordum. Onları görme ihtiyacım yoktu, biri ötekinin kopyasıydı. Hepsi bir ağız, ağza asılı bir avuç bağırsaktan oluşuyor, cinsel organlarında bitiyorlardı.” 54
Samet Ö. okurunun profil resmi
Yorumunuz için çok teşekkür ediyorum, güzel bir noktaya değinmişsiniz. Bu tanımladığı biçimler kendisine de uyuyor. Gelin hadi biraz günah çıkartalım, hangimiz yapmamız gereken ile canımızın istediği arasındaki derin farkı görebiliyoruz. En iradelilerimiz bile en nefsperverlere taş çıkartacak şeyler yapabiliyor. İnsan olmak biraz da bu demek; hatalarımızla, yapmamamız gerekenlerle, yeri geldiğinde açlıktan kıvranan bir köpeğin midesi olurken Afrika'da açlıktan ölen gebe bir annenin midesi olamıyoruz. Kitaptan ve hayatından çıkarsadığım kadarıyla, Sadık Hidayet de hem bunlardan iğrenecek hem de bir çoğunu kendi de yapmış bir adam. Karanlığı görüp aydınlığa koşanlardan olmak dileğiyle.
2 sonraki yanıtı göster
Ayşe* okurunun profil resmi
Çok temiz inceleme olmuş Samet ağzına sağlık,kitabı okuyalı neredeyse 4 yıl oldu incelemeyi okuyunca o bohem,melankolik havayı bir kez daha hissettim :)
Samet Ö. okurunun profil resmi
Değerli yorumun için teşekkürler Ayşe :) İnceleme yazma yetimi kaybetmiş gibi hissediyorum ama aklımdan geçenleri az da olsa aktarabilmişsem bu bana yeter.
1 sonraki yanıtı göster
Semih Doğan okurunun profil resmi
Samet çok iyi bir inceleme olmuş. Tespitlerine de tamamen katılıyorum. Seveceğini düşünüyordum zaten ve okuyup beğenmene inan çok sevindim :)
Samet Ö. okurunun profil resmi
Aslında bu kitabı tam anlamıyla hakkını veremeyecek kadar mutluyum şu sıralar, karamsar bir dönemimde tekrardan okumayı planlıyorum. Ama yine de alt metinde gömülü hayat hikayesini dibine kadar kazdığımı söyleyecek kadar da üzerinde durdum. Yorumun için teşekkürler dostum :)
Saint Simon okurunun profil resmi
Kalemine sağlık, mükemmel bir inceleme olmuş. Kör Baykuş'u bir daha okuma isteği uyandırdı bende bu incelemeniz.
Samet Ö. okurunun profil resmi
Çok teşekkürler Ümit bey, mübalağa ediyorsunuz :) Tekrar tekrar okurken ruh durumumuza da dikkat etmemiz lazım, yoksa çukuruna bizi de çekebilir.
2 sonraki yanıtı göster
Letafet Hanım okurunun profil resmi
Kitaba, okumadan aşık oldum diyebilirim.. Bütün incelemeleri uzunca ve oldukça etkileyici.. Bulduğum an alacağım..
Samet Ö. okurunun profil resmi
Beklediğiniz gibi bir kitap olmayabilir, yapılan övgüler fazla yada eksik olabilir. Ama rüya ile gerçeğin birbiriyle iç içe yürüdüğü bu kitabı anlamak için biraz çaba sarf etmek gerekiyor, en azından benim açımdan böyle oldu. Ama uzun incelemelerin sebebi ne anlatılsa eksik kalacak kadar başka, bambaşka bir kitap olmasındandır diye düşünmekteyim. İyi okumalar diliyorum hanımefendi.
1 sonraki yanıtı göster
unstablemind okurunun profil resmi
Bu eleştiriyi okuduktan sonra bu kitap alınacak kitaplar listemde oldukça yukarılara çıktı, teşekkür ederim.
Samet Ö. okurunun profil resmi
Bunaltılı, rüya ile gerçeğin birbirine karıştığı bir labirent. Kendinizi hazır hissediyorsanız buyrunuz efendim. Ben teşekkür ederim, bu geri dönütler benim için çok anlamlı.
AYŞE okurunun profil resmi
Incelemeniz gayet yerinde ve gercekten mukemmel olmus kaleminize saglik.
Samet Ö. okurunun profil resmi
Teşekkürler Ayşe hanım, kitap bir bakıma Sadık Hidayet'in yaşamına ışık tuttuğundan ben de incelememde kendimce kişiliğine ağırlık vermeyi uygun gördüm.
Harun Eytemiş okurunun profil resmi
Hocam eline, emeğine sağlık. Harika bir yorum olmuş. Akademik bile diyebilirim. Nacizane fikrim bu güzel yorumun içinde "görüyorsunuz, anlatmaya..." ifadesi hiç olmamış. Lütfen yanlış anlamayın.
Samet Ö. okurunun profil resmi
Akademik düzeyde bir şeyler yazma niyetinde değilim; o yüzden ciddi bir yazı olsun istemedim. Sitenin formatı da akademik bir yapıdan oldukça uzak, o yüzden olabildiğince kırptım/basitleştirmeye çalıştım. Teşekkür ederim yorumunuz için.
Mathilda okurunun profil resmi
Çok iyi bir inceleme olmuş emeğinize sağlık.. sabah sabah içim kıyıldı desem yeridir herhalde. :) Buhranlı bir okuma olacak sanırım dediğiniz gibi.
Samet Ö. okurunun profil resmi
Teşekkür ederim. İlk okuduğunuzda eksik gedik bir ton yer kalıyor, ikincide taşlar yerine oturmaya başlıyor. Üçüncüyü henüz bilmiyorum. :)
13 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.