Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

287 syf.
8/10 puan verdi
Laz Mıyız, Çepni Mi? Bu yazıda, bir değil birkaç yanlışı düzeltmeye çalışacağım. Üniversitedeyken Antalyalı bir sınıf arkadaşım vardı. Bana Samsun’a ilk defa gelip otogarda indiğinde kendisini karşılayan insanların ‘ula uşağum hoş celdin da!’ demesini beklediğini söylemişti. Ona göre Samsun, Laz’dı ve insanlar Karadeniz şivesiyle konuşuyordu. Ancak durum öyle değildi tabii. Hatta durum onun düşündüğü gibi iki kere değildi. Nasıl mı? Birincisi, zaten Karadeniz şivesiyle konuşanlar ( doğrusu şive değil, ağız olacak.) Laz değil; Doğu Karadenizli Türkler. İkincisi Lazlar bölgede sınırlı bir bölgede yaşayan ve sayıları da fazla olmayan insanlar. Çayeli ile Hopa arasında yaşayan Lazlar, etnik köken olarak farklı bir millet. Lisanları da Türkçe değil, Lazca. Ancak zaman içinde Müslüman oldukları için Türkleşmişler. Yani, bizden pek farklı değiller. Biz Karadenizlilerin genel özellikleri var. Elbette hepsi herkese uygun değil ama ortalamayı yansıtan şeyler bunlar. Mesela çabuk öfkelenip, çabuk dinmek gibi. Yine mesela gözü kara olmak gibi. Bu özellikler daha da artırılabilir. İşte nedir? Pratik zeka, çalışkanlık, teşkilatçılık, tezcanlılık ve sair. Aksilik, inatçılık, başına buyrukluk, huysuzluk da sayılabilir pekala... Bütün bunları Lazların özellikleriymiş gibi anlatabiliyor bazıları. Halbuki durum hiç de öyle değil çünkü Karadeniz insanının karakteri, huyu, suyu dediğimiz her şey esasında Çepnilere ait özellikler. Peki, kimdir Çepniler? Çepniler, Oğuzların 24 boyundan birisi. Üçoklar kolunun Gök Han soyuna bağlı bir Türkmen boyu. Selçuklular döneminde Anadolu’ya gelen bu boy iki ana kola ayrılıyor. Bir kolu Balıkesir yöresine giderken ağırlıklı olan kol ise Karadeniz civarını yurt tutuyor kendine. Şimdi buraya dikkat çünkü Çepni’nin kelime manasını verince zaten ‘Karadeniz insanı’ dediğimiz prototip ortaya çıkacak. Çepni, ‘yağu ( düşman ) görse savaşır’ demek. Kaşgarlı Mahmut büyük eseri Divan-ı Lügat’it Türk’te Çepnileri şöyle tanımlamış; asi, atılgan, cesur, mert ve savaşçı… Çepniler, çok erken tarihlerden itibaren Kastamonu’dan Giresun’a kadar uzanan alana yerleşiyorlar. Sonrasında ise Rize-Trabzon hattına da... O kadar kalabalık bir şekilde geliyorlar ki bu bölgelere, nüfus üstünlüğü doğrudan Türklerin eline geçiyor. Bugün Giresun ve Ordu yöresinin yerli nüfusunun neredeyse tamamı Çepni kökenli Türkmenlerden müteşekkil. Elbette Kafkas ya da Balkan göçleriyle gelen nüfusu saymazsak. Hatta Osmanlı arşivlerinde Giresun için ‘Vilayet-i Çepni’ ifadesinin kullanıldığı söyleniyor. Bütün bunları anlatmamın sebebi, Karadenizlilikten mülhem hal ve davranışlarımızın Lazlıktan çok Çepnilikle ilgili olduğunun altını çizmek elbette. Ha, Laz olsak ne değişir? Hiçbir şey. Çünkü biz Karadenizli Türkler olmaktan memnunuz daa… *** Bu üstteki satırları yanılmıyorsam 2014 yılında yazmıştım. 2018’de ise Süleyman Pekin’in ‘Harşit Havzasında Çepniler’ adlı kitabını okudum. Kitap bir yüksek lisans tezi. Tesadüfen keşfettiğim bu kitap benim çok ilgimi çekti. Büyük bir merak ve beğeniyle okudum. Ciddi bir çalışma olmasına rağmen anlattığı bazı şeyler bizzat benim sülalemi anlattığı için çok komik geldi bana; mesela 1774’te İstanbul’dan gelen bir padişah fermanı, bizim başına buyruk dedeleri hatırlattı bana ve çokça gülümsetti. Benim atalarım Kürtün’ün Çayırçukur köyünden. Bugün Gümüşhane’ye bağlı olsa da tarih boyunca Giresun’la içli dışlı olmuş bir belde. Hatta asırlar boyunca Giresun’a Vilayet-i Çepni, Kürtün’e ise Vilayet-i Kürtün denilmiş ve Harşit Çayı etrafındaki Torul, Doğankent, Tirebolu, Görele, Güce, Çanakçı gibi yerler de oraya bağlı imiş. Kitap, benim atalarımın Anadolu’ya gelişleri ve akabinde Karadenizli oluşlarını anlatıyor. Ben elbette bir Samsunluyum, çünkü ta 1950’lerde bizim kol Samsun’a gelip yerleşmiş. Ancak kitapta da okuduğum pek çok davranış, gelenek, söyleyiş, inanç gösteriyor ki, biz katıksız bir Çepni Türkmeniz. Gerçi benim için aslolan iyi insan olmak ancak soyunu, milletini bilmenin, sevmenin de bir sakıncası yok elbette. O yörenin insanı iseniz, beğeniyle okuyacağınızı düşünüyorum.
Harşit Havzasında Çepniler
Harşit Havzasında ÇepnilerSüleyman Pekin · Berikan Yayınları · 20141 okunma
··
27 görüntüleme
Resul Bulama okurunun profil resmi
Mehmet hocam, kitap hakkındaki bilgilendirmeniz ve bu güzel incelemeniz için teşekkür ederiz. Biz de Kürtün'den Şalpazarına göç etmiş Çepni'yiz. Daha önce Ağasar vadisi-Feridun Emecan'ı okudum. Sayenizde en kısa sürede bu kitabı da okuyacağım.
Mehmet Y. okurunun profil resmi
Resul Bey, teşekkür ederim. Feridun Hoca da Çepni'dir. Fırsat bulursam ben de okuyayım onu.
Hatche okurunun profil resmi
"Elbette hepsi herkese uygun değil ama ortalamayı yansıtan şeyler bunlar. Mesela çabuk öfkelenip, çabuk dinmek gibi." kesinlikle öyle bazı bazı benim de Adana damarım tutuyor durum öyle olunca ama artık alıştım. :) Hele de dolmuş şoförleri, o kırmızı ışıkta bir anda frene basıp da 'le ilehe' çekişleri :) Seviyorum Karadeniz'i ve de İnsanlarını. Bilgilendirici bu incelemeniz için teşekkürler.. Elinize sağlık
Bu yorum görüntülenemiyor
Necip G. okurunun profil resmi
Mehmet Hocam, site ahalisi olarak sizin gibi değerli okur-yazarlarla aynı ortamda bulunduğumuz için ne kadar şanslıyız... Yine tek incelemede yeni yeni şeyler öğrendik sayenizde... O kadar zengin bir coğrafya, o kadar zengin bir kültür ki, sanırım yazmakla bitmez bu zenginlik... Yine de böyle yudum yudum tadıyoruz fırsatını buldukça... Ellerinize sağlık... Selam ve sevgilerimle...
Mehmet Y. okurunun profil resmi
Estağfurullah Necip Bey. Duygular karşılıklı... Evet, Karadeniz bölgemiz sosyolojik ve tarihi açıdan çok ilginç bir muhit. Ama bir şey diyeyim mi? İlginçtir, bizim oranın adamı Çepni olduğunu pek bilmez bile. Halbuki Çepni Türkmen kültürü her şeyiyle yaşayan bir kültür.
1 sonraki yanıtı göster
Zeyneb Öztürk okurunun profil resmi
Karadeniz ehlinin tezcanlı ve aktif olması, çabuk sinirlenmesi ..vs vs ile ilgili endokrin hocamız bir tez önermişti bize. Karadeniz çevresinde diyet ( lahana vs) kaynaklı tiroid hastalıkları daha sık görüldüğü bilinmekte elbet, hipertiroidi belirtileriyle örtüşüyor dediğimiz özellikler :)) Belki yapılmış akademik bir çalışma vardır henüz bilmiyorum ama ben bu bağlantıya inanıyorum galiba:) Inceleme için tsk ederiz Mehmet Hcm, olur da Samsun endokrin kazanırsam pratikte görürüm belki doğruluğunu :)))) Slmlar, sayglr....
Mehmet Y. okurunun profil resmi
Çok mısır yemekten diyenler de var hocam :) Ama bence hep bizim bahanelerimiz bunlar, ABD'de koskoca mısır kuşağı ( cornbelt ) var, bizden aşağı mısır tüketmiyorlar lakin huysuzluk bizim genimizde var :) Dediğiniz doğru olabilir elbette lakin ben ta Türkistan bozkırlarından beri gelen Çepni damarımıza bağlıyorum bu özelliklerimizi. Samsun'a gelirseniz eğer tespit edebilirsiniz elbet ancak şöyle bir şey de var, Samsun kısmi kozmopolit bir il. Herkes Çepni değil, Çerkez -ki inat da bizden üsttedirler :) ve mübadil nüfus da var haylice.
eda emin karataş okurunun profil resmi
Bir Samsunlu olarak tespitleriniz ne kadar doğru demekten kendimi alamıyorum.Ben de hep Karadenizlilerin bu huylarını iklimine bağlarım bu kadar ne yapacağı belli olmayan hava şartlarında Karadeniz insanın da her anının bu denli çabuk değişmesi normal olsa gerek.:)
Mehmet Y. okurunun profil resmi
Değerli hemşerim, az buçuk coğrafya eğitimi almış biri olarak şunu söyleyebilirim, iklimle ilgisi yok. Çünkü mesela bizim Samsun'un iklimi ile Rize'ninki çok farklı aslında. bizim en yüksek yağış aldığımız ay, Rize'nin en düşük yağış aldığı aydan bile az :) Yani, ne lahana, ne mısır, ne deniz, ne iklim... Bence her şeyin müsebbibi bu Çepni kökenlerimiz. Artık o büyük büyük büyük dedede nasıl bir gen var idiyse :)))
1 sonraki yanıtı göster
Nilüfer okurunun profil resmi
şu 3 harfliyi gördüm mü kanım kaynıyor kendime hakim olamıyorum :)) bir Laz olarak etnik kökenimin ne kadar absürt itham vs varsa hepsine malzeme oluşuna ne yazık ki tanıklık ettim. Rizeliyim dediğimde "uy haçan uşağum daa" gibi kültürüme aykırı ve aşağılayıcı şakalara da maruz kaldım ne yazık ki. Samsun'dan doğusu Laz değil mi zaten diye birde üstte çıktılar :)) hazırlık okurken yerel aksanım da oldukça dalga konusu oldu sanki ben bir Angaralının veya Istanbullunun veya Ağrılının veya bir Muğlalının konuşmasıyla dalga geçmişim gibi malzemeler hep bizden çıkarıldı. Ülkücüler siz Lazlar "milleti sadıka" diyerek yanlarına çekmeye çalıştı, gövde gösterisi için. bir kısım farklı görüşteki Kürtler "oooo ezilmiş halkların kardeşliği" bilmem neleri vs ile taraf olmamı sağlamaya çalıştılar. üniversite hocalarım bile "senin 12den sonra kafan çalışıyor mu yaa" gibi kendilerince komik espiriler de yaptılar sağolsunlar. Yanisi hocam Laz olmak çok zor :)) şu konuya da bir açıklık getirmek istiyorum ki, Lazlar yoğunluklu olarak Rize'nin 3 ilçesi (Ardeşen, Pazar, Fındıklı) ve Artvin'in 2 ilçesi (Arhavi ve Hopa) da ikamet ediyorlar. Bir takım olaylar sebebiyle zamanında göçe zorlanmışlardır. Düzce, Hendek, Yalova gibi illerde de yerleşimleri mevcuttur.
Mehmet Y. okurunun profil resmi
Uy aha :))))) Sonuçta, aynı tavanın balığıyız daaa...
1 sonraki yanıtı göster
Bu yorum görüntülenemiyor
Hatice okurunun profil resmi
haftasonu neler de kaçırmışım :) çok hoş bir incelemeydi büyük merakla okudum Mehmet hocam.. umudu bitince inadı başlayan bu güzel insanları ben de hep çok yakın hissetmiş çok sevmişimdir..zaman zaman iş ortamlarında aynı ortamlarda bulunmuşluğum var.. pratik zekaları esprileri vs beni benden alır.. hatta hatta normal konuşmalarına bile gülmekten yıkılabiliyorum bazen :) Sevgiler hepsine..
Mehmet Y. okurunun profil resmi
Bizim oranın adamı hakikaten değişiktir Şimal Hanım. Karadenizli olmaktan memnunum :) Ancak çoğu bu farklılıklarını Lazlıkla bağdaştırır, halbuki bu Lazlık değil, bildiğiniz Çepnilik. Mesela bir alıntı paylaştım, padişah fermanı var 1774'te. Çok komik. Bizimkilerin nasıl başlarına buyruk ve yerinde durmaz olduklarının bir belgesidir. :)
1 sonraki yanıtı göster
14 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.