Gönderi

Bir Feyyaz Kayacan Vardı.
Benim sık sık Toplumsal Gerçekçilerden serzenişte bulunmam, asla TG edebiyatı sevmediğim sonucuna varmaz. Benim şikayetim, Zeitgeist'i ta 1930'lardan itibaren belirleyen bu akımın, bir çok değerli edebiyatçının dikkatle değerlendirmesini önlemiş olmasınadır. Çünkü onların bir misyonu vardı; devrim. Bu misyona hizmet etmeyen edebiyat değersizdi. Ve sûkut suikastini devreye soktular. Kimler payını almadı ki. İlk elden bir A.H. Tanpınar bir Oğuz Atay. Bunlar sadece sonradan okurun fark edip değerini verdikleri. Hatta, Yusuf Atılgan'a bile dudak bükülmüştür. S.Ali'nin, bana göre ilk modern Türk romanı olan K.M. Madonna'sı, ta günümüze kadar, Kuyucaklı Yusuf'un gölgesinde kalmıştır. Eğer Sait Faik'in dostları TG yazarlar olmasaydı, kim bilir ne halde olurdu. Çünkü onun kadar değerli M.Ş.Esendal yeni yeni kendine geliyor. Onat Kutlar'ın İshak'ının değerini bulması eserinden değil, onun devrimci olmasındandı. Çünkü, bu müthiş öykü kitabının bir zamanlar eriştiği popülarite, eserin Büyülü Gerçekçi akıma öncülük etmesinden değildir. Öyle olsa, Latin Amerika'dan yayılan B.Gerçekçi akımının ilk örneği bizde diye bir yığın tez olurdu hakkında. Bu aralar öykü okuyanımız çok ya, bu minvalde bir kurban daha vardır; Feyyaz Kayacan. Bana göre Türk öykücülüğünün yol ayırımlarının en önemlilerindendir. Sitede baktım da, garibimin 3 kitabını toplam 6 kişi okumuş. "Bir Deli Değilin Defterleri" kitabını (Ayfer Tunç'a selam olsun) peki kaç kişi okumuş? SIFIR. Tek suçu kendi mutsuz menkıbesinin peşinde ömür tüketmek olan bu değerli öykücünün ta o zamanlarda kullandığı metaforların düzeyine, şimdikiler daha ancak erişebildi. Elimde yok ki kitapları, şöyle birkaç cümlesini paylaşayım. Edebiyat sever okur dostlarıma duyururum.
··
85 görüntüleme
İbrahim okurunun profil resmi
Öykü candır :) ben elimden geldiğince Türk Edebiyatını - özellikle öykücülüğünü- tanıtmaya, okutmaya çalışıyorum. Umarım herkes bu kıymetin farkına en kısa zamanda varır.
Metin T. okurunun profil resmi
Sen bu adamı ayaklarının üstüne oturtursun be İbo can. Öykü candır evet. Sen gibi düşündüğümü biliyordun değil mi?
3 sonraki yanıtı göster
Necip G. okurunun profil resmi
Abi sırf sohbet uzasın diye bir soru atıyorum ortaya:) Zeitgeist’i TG akımı mı belirlemiştir yoksa zeitgeist’e uygun eserler mi ortaya çıkmıştır? Her iki durumda da TG akımı ne yaparak ‘çok değerli’ edebiyatçıların dikkatle değerlendirilmesini önlemiş oldu? Belki de o yazarlar o dönemde toplumu / okuru yakalayamamıştı ve bunun sonucu olarak geri planda kaldı. Yani başka bir ifadeyle, önermedeki iki örneklemi 1 ve 0 olarak düşünürsek, 0’ın “başarısızlığını” neden 1’e mal ediyoruz? Burada 0’ın da bir özeleştiri yapması gerekmez mi? Eğer konuyu çok yanlış yerden anladıysam lütfen uyarın beni:))
Metin T. okurunun profil resmi
Güzel soru Necipciğim. Eğer Zeitgeist evrensel bir dogma olsaydı,( zaten olamazdı, dogmanın kendisi bir kusur zira) Zeitgeist’e uygun eserler verildi der, susardık. Ama Zeitgeist Batı'da ipleri gevşek bir kavramken, Doğu'da kazık çakmış, farklı her düşünceyi tüketen bir dogmadır. (Hatta, ağla haline, gülme, tek bir söz bile söyleme, der doğuda şarkılar.) Bir de böyle bak istersen.
7 sonraki yanıtı göster
Li-3 okurunun profil resmi
Paylaşımlarının ve önerilerinin yılmaz takipçisiyim :) Tecrübe ışığında aydınlanan bu değerli bilgiler için teşekkürler abi :)
Metin T. okurunun profil resmi
Sen bir oku hele, kaldı ki yazıyorsun da, bu fukaraya dua edersin :))))
1 sonraki yanıtı göster
Ayşe okurunun profil resmi
Feyyaz kayacan ; geçenlerde sarıyer edebiyat günlerinde sevgili Başar Başarır'la yaptığım küçük sohbette okumamı tavsiye ettiği yazar. Şunu da söyleyeyim hatta ben edebiyatçıyım bilirim çoğu yazarı dedim feyyaz kayacani bilemeyince çok utandım. Tez zamanda okumalı.
Metin T. okurunun profil resmi
Edebiyatçılara selam olsun. Işıkları yol gösterir bize.
1 sonraki yanıtı göster
Rahime okurunun profil resmi
O zaman buradan şu sonucu çıkartabilir miyiz, Toplumsal Gerçekçiler, devrimin az ekmeğini yemediler. :) Halkın, sorunlarını sanatlarına yansıtarak onların sıkıntılarını paylaşır gibi göründüler ama aslında niyetleri tribünlere oynayıp popüler olmak mıydı? :) Gerçi genelleme yapıp bütün T.G'leri töhmet altında bırakmak olmaz. Yaşar Kemal sırf fenomen olmak için, Toplumsal Gerçekçi olmuştur dersem ağzıma yıldırım düşer. :) Aslında bu Toplumsal Gerçekçilik bana biraz kolaycılık gibi geliyor. İnsanlara, hiçte uzak olmadıkları şeylerden bahsederseniz, onları tavlamak kolay olur. Zaten sanatınızla halkın yanında olduğunuzda karşılığını fazlasıyla verecektir halk. Burada insanın aklına, sanat, sanat için mi yoksa toplum için mi klişesi geliyor. Halk, kendinden bahsedenleri daha bir sahiplendiği için sanat için sanat yapanlar maalesef hak ettiği değeri bulamıyor bulsa bile hayatta olmamış oluyor.
Metin T. okurunun profil resmi
Biliyorsunuz edebiyatta bir sürü akım oldu, oluyor, olacak. T.gerçekçilik hariç hiç birinin toplumu değiştirmek gibi iddialı bir nosyonu olmadı. Çünkü, ilhamını aldığı Marksizm kadar toplumu etkileyen bir düşünce daha olmamıştı o güne kadar. Çünkü Marks, Dünyayı anlamak yetmez, onu değiştirmek gerekir, demişti. Konu uzun, kısaca değinirsek, TG'lerin farkı işte buydu, dünyayı değiştirmek. Hal böyle olunca tüm sanat dalları onlar açısından devrim, dolayısıyla toplumu değiştirmek için bir araçtı. Ama bunu asla bir kurgu olarak tezgâhlamadılar. Sovyet yazarlarına "Halkın, sorunlarını sanatlarına yansıtarak onların sıkıntılarını paylaşır gibi göründüler ama aslında niyetleri tribünlere oynayıp popüler olmak mıydı?" diyebiliriz, çünkü devlet mekanizması talep ediyordu bunu. Ama bizimkilere diyemeyiz, çünkü hapishanelere atılan onlar oldu. Ham propagandaya düşmemiş bir Y.Kemal, O.Kemal, K. Tahir, F.Baykurt gibi nice edebiyatçı, tıpkı çağdaşları L.Amerika yazarları gibi ışıldadı yapıtları. Çünkü halkın yaşayışını objektif olarak sergilediler yapıtlarında. Sovyetlerde ise durum farklıydı, orada devrim olmuştu ve yazarlar göstermek yerine bir projenin parçası olmuşlardı. Nitelik olarak çok farklı bir durum var ortada yani. Dolayısıyla bizde ve L. Amerika'da T.G'ler edebiyatçıdır, projeci değil.
1 sonraki yanıtı göster
tabula rasa okurunun profil resmi
Aradığım ama bulamadıklarımdan. Lütfiye Ablanın Unutkanlıkları vardı nette ses kaydı olarak, onu dinleyebilirsiniz.
Metin T. okurunun profil resmi
Kitaplar mevcut İstanbul'da. Dokunup okumak isterim. Malum eski kafa bu fukara :))) Teşekkür ederim.
3 sonraki yanıtı göster
Bu yorum görüntülenemiyor
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.