Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

256 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
16 günde okudu
Distopik eserlerin BABAsından merhabalar…! Yevgeni Zamyatin’in BİZ’i, bu türün miladı kabul edilir. O yüzden beklentisi çok olan, bu kadar ünlü olmasına rağmen ülkemizde az bilinen bir eserdir. Bu nadide eseri incelerken her zamanki gibi doğaçlama yolunu seçiyorum. Spoiler içermez ama çok şey içerir....!! ve Sonuna kadar okuyunuz... Lütfen...! :)) İnceleme için şöyle bir kurcaladım ve Dark Tranquillity - Live Damage Konser DVD’sini seçtim.. 2003 yılına gidiyor ve incelemeye hayat veriyoruz… Hazırsanız başlayalım..! Aman Kahveyi eksik etmeyin..! Kitabı okumaya başladığım andan itibaren birçok distopik ve bilimkurgu filmi zihnimde sahne aldı. Bu türü herkes sevmez çünkü konular farklı işlenir ve giyim kuşamdan tutun da, karakterler, konuşma tarzları mekanlar çok farklıdır. Her veri gözümün önüne geldiğinde kitabın zevki daha da artmaya başladı haliyle. Ben kitabı ikiye ayırdım. İlki anlatılanın ta kendisi, ikincisi ise kitap bittikten sonra Zamyatin’in Son Sözü… Şimdi bir bilimkurgu filmi ya da dizisi hayal edin.. Genelde şöyle başlarlar, dünya yok oldu ve yaşam artık bitti. Yeni x bir gezegen bulundu yeni bir koloni kuruldu. Artık insanlık burada hayat bulacak. Geçmişten aldığımız dersler sayesinde, daha farklı bir uygarlık olacağız. Atalarımızın yaptığı o ilkel hataları yapmayacağız, her şey bir kurala tabi olacak, yemek saatinden önce yemeyecek, biz demiyorsak ilişkiye girilmeyecek, ikili ilişkiler kurulmayacak… vsvsvs. Böyle başlayan toz pembe hatasızlık, filmin ortasında bocalar, sonlarında ise farklı tat bırakır ağzımızda. Senaryosuna göre sonu da değişir tabi ki… (En son gözdemiz Yeni Blade Runner'dı) Benim yakınlık kurduğum film ise Tom Cruise’un Azınlık Raporu filmi. Bu filmde suçlular, suç işlemeden bilgisayara bağlanmış üç kahin tarafından olasılıklar hesaplanarak belirlenir. Ve bu raporu alan ekip, olaya zamanında müdahale ederek, yaşanacak olan cinayetin ya da suçun önüne geçer. Lakin bu tarz durumlara insan eli değdiği için iş değişir. Ayrıca kahnlerin kararları bir olayın gerçekten olup olamayacağı ihtimalini tam olarak belirleyemez. İnsan her zaman kendisini etkileyen ve seçeneklerini değiştirebilen ruha sahiptir. Ne yapacağı kestirilebilir gözükse de bilinmez bir yapıdır. Bizim eserimizde her şeyi alt üst eden şey tamamen RUH. Ne olursa olsun, ister yapay zeka olsun, ister başka bir şey olsun. İnsani bir dokunuş ya da insandan bir etken var ise, o bir yolunu bulup, insanın o duygusal yapısını ortaya çıkarır ve devrime, karşı devrim uygular. Bu filmi izlediyseniz, hikayenin nasıl geliştiğini ve sonuçlandığını biliyorsunuz zaten. İzlemediyseniz ve bu tarz kitap ve konular seviyorsanız acilen izleyin. 2001 Yapımı olmasına karşın, asla hissettirmeyecek bir teknolojik kurgu ile yapılmıştır. Şimdi konumuza yani kitaba dönelim… BİZ!! Yapmayız, Onlar yaptırırlar! BİZ düşünemeyiz, Onlar Düşünürler! BİZ hissetmeyiz, Zaten ne yapacağımız bellidir! BİZ fikir yürütemeyiz, kurallar bellidir! BİZ yazamayız, fikirler yasaktır! Duygudan yoksun, kişilikten uzak, insani değerden mahrum bir yapıdır BİZ… Tek Devlet… Bir integral inşa ediyor. Bu inşa edilen şey, tek çizgi, tek düşünce üzerinedir. D-503 ise bu yapıyı inşa eden Tek Devletin matematikçilerinden biridir. D-503’ün yazdıkları sayesinde, Zamyatin BİZ’i, BİZ’e ulaştırıyor. Bir kart al, akşam seçtiğin kişi ile birlikte ol.. Tek Devletin istediği saatte, istediği zamanda, istediği şekilde…. Devlet ister sen yaparsın. Günümüz Dünyasında ki Devletler ve Toplumlar şu davranış şekillerine sahiptirler; İstediğini giyemezsin, Düşünce özgürlüğü vardır ama düşünceni söyleyemezsin, Yanlışa yanlış diyemezsin, Özgür bir yaşam seçemezsin, Para kazanmak zorundasın, yoksa yaşayamazsın, Adalet kavramı karşına çıkar ihtiyacın olduğunda bulamazsın, Kendi tanıdıklarını kayırırlar, Seni ayırırlar, Güçlü ile güçsüz ayrımı vardır, güçsüzsen ezilirsin, Eski şeyler giyersen ayıplanır, yeni şeyler giyersen sevilirsin, İyi bir işin varsa gözdesindir, iyi bir işin yoksa fakirsindir, Devletine bağlı olman sana yetmez, devlet sana bağlı değildir, devlet çoğula bağlıdır. Çoğul ses çıkarmazsa TEKİL tek başına ölür gider. Yeni bir çoğul doğar ve tekiller yine ölür gider.. Ne demişler Devlet bir sobadır...! BİZ’e ait Tek Devlet tüm bunları kaldırır… Seni tek tip bir hayata mahkum eder. Ne yiyeceğine ne giyeceğine karar verir. Dışarıda ne kadar kalacağına, kiminle ilişki kuracağına, ne zaman yatıp ne zaman kalacağına karar verir! Tek Devlet seni sen olmaktan alıp, Sen olmayan bir makineye dönüştürür. Özünde ki Ruhu parçalar ve seni düşünemeyen bir varlık adında ki yokluğa dönüştürür…! 1920’lerde yazılmış bir kitaba göre oldukça yüksek seviyede ironi ve bilimkurgu içeriyor. Düşünemeyen toplumu himayesine almış bir devleti temsilen anlatılan hikaye günümüzde hala geçerliliğini koruyor. Yapılan bir çok filme alt yapı sağladığını söylersem yanlış bir tespit yapmış olmam. Tam olarak nokta atışı bir tespit olur. Bu kitabın ardından bir çok distopik eser çıkmıştır. Hatta yazarları, örnek olarak BİZ’i göstermiştir. Bunların en başından Ursula Le Guin ve George Orwell var. BİZ yüksek seviye de önemli bir eserdir. Şimdi gelelim konunun işleniş, anlatılış ve hissediliş şekline. Öncelikle şunu söyleyeyim, uzun cümlelerde kaybolacak çok okur var ve sıkılma ihtimimalleri yüksek. Çünkü adı üzerinde türü distopya. Hayalinizin ve düşünce yapınızın oldukça geniş olması gerekmektedir. Karakterlerin adları, bir çok bilimkurgu filminden aşina olduğumuz şekilde kısaltmalar ve rakamlardan oluşmaktadır. Yaptığımız her şeyin yasak ve kontrol altında olduğunu, kendi irademiz ile yapamadığımızı hayal edin. Ne hissederdiniz? Okurken bile canınız sıkıldı biliyorum. Bazı arkadaşlar daha iyi diyecek olmasın, insan zincir altında yaşayacak olursa çıldırır, delirir.. İnsanın ruhu bilinç ile yaşam bulur. Özgürlük insanlığın en temel ihtiyacı ve ruhunun gıdasıdır. İncelemnin başında da dediğim gibi kitabı ikiye ayırdım demiştim. İlki kitabın konusu yani kendi ana teması, bir de Zamyatin’in son sözü… Açıkcası kitabı beğendiniz ya da beğnmedniz.. Bir şekilde sonuna geldiğinizde sizi harikulade bir anlatımla, son bir gerçeklik süslüyor. Ve o on sayfa size ilaç gibi geliyor. Eğer kitabı yarım bırakmaya yani yüzüstü bırakmaya eğiliminiz varsa hemen bu son söz kısmını okuyun. En azından ana fikrin ve yazarın kendi dilimiz ve dünyamızdan, kendi ruhsal bilginliğinden yararlandırdığı bir sahneye kavuşmuş olursunuz. Açıkcası kitabın beni en çok sarsan ve kendisine hayran bırakan kısmı bu. Çünkü 2018 Yılındayız ve bir çok film / dizi izliyoruz. Artık bu düşünce yapıları 1920’lere ait bu kitaptan alınıp, çoktan yenilip içilmiş ve haliyle suyu sıkılmıştır. Bu son söz, Zamyatin'in bize sunduğu sarsıcı bir finaldir. İncelememi toparlayayım.. Yine uzunca yazdım sanırım.. Bu kadar okuduysanız öncelikle teşekkür ediyorum. HÜR doğduk, HÜR yaşayamadığımız dönemlerimiz oluyor, olacaktır. İnsanı kontrol eden Devletler, insanı özgürlük adı altında, tam tersi tutsak yaşatmaktadır. Aslına bakarsanız, özgürlük dediğimiz şey ilk insanların tattığı duygu ve yaşam şeklidir. Özgürlük budur. Bizim özgürlüğümüz ise, okuduğumuz kitaplar, gezdiğimiz sokaklar, giydiğimiz marka giysiler, taktığımız saatler/gözlükler, yaptığımız saçlar, bindiğimiz arabalar, yaşadığımız evler, zamanı geberttiğimiz avm'ler… Bizim özgürlüğümüz bu ve benzeri türevlerin çeşitleridir. Ama ilk insanların özgürlüğü gerçek özgürlüktür. Biz Tutsak özgürleriz.. Bunu unutmayalım. Bu özgürlük, kitabın ana temasına baktığımızda toz pembe bir güzelliktedir. Kendi kontrolümüzün dışında yaşayacağımız bir dünya, BİZİ, BİZ olmaktan çıkarır… İnsan, ona dayatılanı bilmeli, anlamalı, düşünmeli, fikir beyan edebilmeli, her şeye evet veya hayır yerine böyle olsa, şöyle olsa diyebilmelidir. İnsan düşünür… Düşünen insan üretir.. Üreten insan gelişir.. Gelişen insan neye ihtiyacı olduğunu bilir.. Bilinçli insan gerçek toplumu oluşturur. Dayatılan değil, düşünebilen insanlar olun.. Sorgulayın, İtaat etmeyin.!! BİZ olmak istiyorsak, Tutsak bir yaşam sürmeyin…! İnanmayın yalanlara, kafanızın içindeki organı kullanın! ve üstelik, BEDAVA...! Kesinlikle okuyun ve düşünün.. Herkese İyi okumalar dilerim…..!
Biz
BizYevgeni İvanoviç Zamyatin · İthaki Yayınları · 20219,2bin okunma
··
2.421 görüntüleme
Semih Doğan okurunun profil resmi
"Biz tutsak özgürleriz." Bana göre bu kitap günümüze en yakın distopya. Çünkü tam olarak olmasa da çok benzer bir şekilde TEK DEVLET ve TEK ADAM gerçeğini yaşıyoruz. Devlet bu kadar her şeyin içerisinde olursa ve bu kadar insana karışırsa, artık orada özgürlük diye bir şey kalmaz. Ne mi kalır? Tıpkı bizim gibi, özgür olduğunu zanneden "tutsak özgürler." Eline sağlık, çarpıcı bir inceleme olmuş. Bilimkurgu etkinliği öncesi güzel bir sarsıntıydı :)
Murat Ç okurunun profil resmi
Güne gerçeklerle başlamak ne güzel, içimiz açıldı :) Dediğinde haklısın, belirli kısımları net olarak, belirli kısımlarıda ironi olarak günümüzü yansıtan bir distopya. BİZ biliriz demeçleri geldi birden aklına... Hatta kulaklarımda yankılandı.. BİZ, biliriz BİZ.... :) tamam tamam siz bilirsiniz... :) Devlet her şeyin içine girip, kendi diktasını kabul ettirmeye çalışsa da sadece kendi seçmeni destek veriyor. Günümüzde tüm toplum tarafından kabul görmeleri imkansız... "Özgürlük tutsak oldukça, hiçbirimiz özgür değiliz." Değerli yorumun ve görüşün için teşekkür ederim. 1 Hazirandan sonra bolca çarpıcı incelemeler yapacağımızı düşünüyorum :))
Liliyar okurunun profil resmi
"Biz tutsak özgürleriz." her şeyin özeti olmuş. Ben de çok severek okumuştum bu kitabı. Uzun ama sıkılmadan okunan bir inceleme olmuş. Güzel olmuş :)
Murat Ç okurunun profil resmi
Şimdi tekrar baktım da yine kitap yazmışım.. :))) Kesinlikle öyleyiz... Dediğin gibi belki de her şeyin özeti. Teşekkür ederim okuduğun ve yorum yaptığın için... :))
Bu yorum görüntülenemiyor
Medine okurunun profil resmi
Bence ilk insanlar da özgür değildi.
Murat Ç okurunun profil resmi
Dinliyorum efenim... Fikrinizi hemen beyan ediniz... :))
8 sonraki yanıtı göster
Ayşe* okurunun profil resmi
Gezi'nin yıl dönümünde ne güzel yazmışsın :) Ben de çok kısa bir süre içinde okumayı planlıyorum, emeğine sağlık.
Murat Ç okurunun profil resmi
Yahu sen bunu dersin de... Ben akşam bir Gezi kitabına inceleme yapmam mı???? Siteye eklemediğim kitaplardan birine akşam inceleme yapayım ve geziyi analım. 1k 'nın nezih okurlarına bir Gezi Direnişi armağan edelim.. :)) beğendiğin için teşekkür ederim. Oku oku tavsiye ediyorum kitabı. :)
2 sonraki yanıtı göster
Homeless okurunun profil resmi
Rica ederim :) Ç News’i hep görürdüm de ilk defa bir incelemene rast geldim. Müsait bir zamanda incelemelerin hepsini gözden geçireyim :))
Murat Ç okurunun profil resmi
Ç News zaman darlığından aksadı biraz. Bugünün yayını hazırdı aslında yarına bıraktım. :)) ilk incelemeler kısa zaten. Güncelleme yapacağım bir çoğuna.. :)) Bu kadar sevmiş olmana sevindim.. Teşekkür ederim tekrardan... :))
1 sonraki yanıtı göster
Homeless okurunun profil resmi
Çok ama çok beğendim. Anlatılan şey, verilen mesaj ve sonuç kısmıyla doyurucu bir incelemeydi. :)
Murat Ç okurunun profil resmi
Beğenmene sevindim.. :)) İnceleme bir mesaj verebildiyse, içerik olarak da yeterli geldiyse amacına uygun bir şeyler karalamışım demektir. Teşekkür ederim değerli düşüncen ve yorumun için. :)
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.