Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

112 syf.
·
Puan vermedi
Hiç vakit geçirmeden şunu söyleyeyim; bu kitabı okudum, beğendim ancak satın almadım… Şimdi geniş değerlendirmeye geçebilirim. Livaneli’den böyle bir kitap beklemiyordum. Yeni bir roman olabilir diye düşünürken Gölgeler geliverdi. Livaneli, sunuşta ifade etmiş zaten. Bir İstanbul şehrengizi denemesi düşlüyor. Bu kitap ise aslında Konstantiniyye Oteli romanının içinde olabilecek bir bölümmüş. O romanda yer alsa ne olurdu derseniz, pekala olabilirdi ama sadece o romanın içinde kalırdı. Açıkçası ticari hiçbir getirisi olmazdı. Üzgünüm ama Livaneli öyle düşünmemiş olsa bile, Gölgeler çok ciddi bir ticari kitaba dönüşmüş. Oysa kurgu çok zekice, hoş… Ama hepi topu 40 sayfa tutabilecek bir metin, geniş puntolar ve her ne kadar iyi resimler olsa bile, araya serpiştirilen resimlerle 110 sayfaya ulaştırılmış. Hadi bunu kabul edelim diyelim, zorlama bir 110 sayfaya da bir şekilde eyvallah diyelim ama Doğan Kitap’ın zalimane fiyat politikası bu kitapta tabiri caizse zirve yapmış. Bu, okuması benim için azami 45 dakika süren kitabın satış bedeli 29 TL. Üstelik bir de ciltli ise 40 TL… Burada pörtlemiş göz emojisi iyi gider aslında… Eğer yarı yarıya indirim yapan bir yer bulamazsanız bu kitabı almak için epey bir düşünmeniz lazım. Kaldı ki yarı yarıyada bile fiyatı tartışılır. Gelgelelim, ben bu fiyatla kitabı asla almam diye büyük bir söz etmiştim. Hayatta başına iyi ya da kötü ne geldiyse hep bu verdiği sözü ne olursa olsun tutmaktan gelmiş bir adam olarak, yine sözümü yemedim. Kitabı satın almadım ama okudum… Nasıl mı oldu? Büyük bir marketin kitap satış reyonuna gittim. Kitabı aldım, sonra da o marketin kafe kısmına gidip kendime bir çay söyledim. Kitabı bitirip rafa geri koydum. Mevzu budur yani… Şimdi içeriğe gelelim. Genel anlamda kitabı sevdim. Ancak üzerinde çok uzun süreli bir çaba harcanmamış gibi hissettim. Kitabın tahkiyeye dayandırılması gayet güzeldi. Akademik bir makale gibi değildi. Her biri farklı farklı sebeplere dayanarak farklı isim ya da mahlas kullanmış olan önemli şahsiyetler vardı kitapta. Elbette en özel ikisi Mustafa Kemal Atatürk ve Fatih Sultan Mehmed idi. Daha doğrusu onların gölgeleri olan müstear isimleri. Yahya Kemal ve Kemal Tahir gibilerin aslında gerçek isim olmadıklarını bilmek ilginçti mesela. Yani zaten birer müstear adları varken başka müstear adlar da kullanmışlar. Bence bu hikayede mutlaka olması gereken bir kişi Peyami Safa idi. Çünkü o da geçim sıkıntısı nedeniyle Server Bedi adıyla Cingöz Recai’leri, Cumbadan Rumbaya’yı, Selma ve Gölgesi’ni yazmış bir yazardı. Kitaba puan vermiyorum. Esasında kısa içeriğinin başarılı, düşüncenin hoş olmasından dolayı yüksek bir puan verilebilirdi lakin kısa tutulması ve fiyatından dolayı düşük puan da gelebilirdi. Ben pas geçmeyi tercih ettim. Ezcümle, maalesef kitap iyi niyetli yaklaşıp, ‘yok ya, öyle değildir’ demek istesek bile yine de, ‘şöyle okkalı bir satış yapalım, para kazanalım’ düşüncesinin bir ürünü olmuş gibi duruyor.
Gölgeler
GölgelerZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 20183,896 okunma
··
357 görüntüleme
Oğuz Aktürk okurunun profil resmi
Yine kendisinin Edebiyat Mutluluktur kitabındaki bölümleri yazarsam sanırım bu Livaneli'nin Türk halkının onaylayabileceği ve sevebileceği şeyleri çok iyi çözmüş birisi olabileceği kanısı ciddileşecektir. "Türkiye'de de epeyce bir süredir, yayınevlerinde sadece ticari bir kuruluş olarak hareket etme eğilimi yükseliyor." (Sayfa 25) "İçinde yaşadığımız kapitalist diktatörlük ortamı, edebi yayınevlerinin yaşamasına ne kadar izin verir bilemem." (Sayfa 26) "Uzun zamandır, her yapıtın değerinin iki bileşeni var: Biri yazınsal değeri, öteki de piyasa değeri. Yaşadığımız dönemde, ürünün piyasa değeri çok daha belirleyici olmaya başladı." (Sayfa 26) "Yapıtın piyasa değeri açısından da halk onayı gerekiyor. Ne var ki bu gereklilik, daha çok bir yozlaşma ortamı yaratıyor." (Sayfa 27) Bu üstte yazdığım cümlelerle Mehmet Bey'in bu kitap incelemesi üzerine yazdıkları karşılaştırılınca Livaneli'nin kendisiyle ne kadar çeliştiği ve ne kadar halk onayı üzerine oynadığı da anlaşılacaktır. Elinize sağlık Mehmet Bey.
Mehmet Y. okurunun profil resmi
Livaneli'nin bunları ne zaman yazdığı da önemli Oğuz Bey. Muhtemelen 2000'li yılların öncesidir. O zaman müzisyen kimliği ile para kazanıyordu, milenyum sonrası ise yazar olarak. Açıkçası livaneli'yi seviyorum ancak bu son birkaç kitabında, hele de Gölgeler'deki fiyat-ürün fiyaskosunu görmeyeceğim anlamına gelmez.
5 sonraki yanıtı göster
Roquentin okurunun profil resmi
Ahaha şahanesin yaa kitabı okuma sistemin on numara :) ne hale geldi şu kitap piyasası inan sinirim çok bozuluyor artık esko öğrencilik gunlerimdeki gibi fuara operasyon yapma niyetim baş gösterdi.
insan okur okurunun profil resmi
Mehmet Hocam inan ben de delirdim. Bir baktım Istanbul da 40 TL gördüm. Azıcık inceledim falan dedim sanırım şaka falan. Sonra Kadıköy de 10 liraya hatta 7 liraya dahi gördüm. Livaneli'nin son zamanlarda Elia ile Yolculuk da aynı bence para için yazılmış kitaplar. Resime para veremem. Hele 40 lira hiç veremem. Sonra korsan diyorlar. 7 liraligi da almadım ama bu kitabı okuma hevesim kaçtı. Elbet bur gün indirime girecek bakalım. Teşekkürler inceleme için.
Bu yorum görüntülenemiyor
Hatice okurunun profil resmi
Sosyalist geçinip kapitalizme saydırıp kapitalin âlasını çarpmaya iyi örnek :) Tıpkı emperyalizmden dem vurup her cümlede ingilizce konuşmak gibi bişey. . Hep demişimdir hiç kimse ''babalarının hayrına yazmıyorlar" para kazanmanın bir yolu da bu..
Yavuz Selim SEFEROĞLU okurunun profil resmi
Bazı kitaplar kaçak basilmayi hak ediyor mu ne?
Özlem| E'lir okurunun profil resmi
Doğan kitaptan bir tek Murakami almaya cesaret edebiliyorum. Diğerlerini arkadaşlardan araklamalarla, kütüphanelerle falan geçiştiriyorum.
Mehmet Y. okurunun profil resmi
Kemal Bey, Dediklerinize katılıyorum. Ben de fiyatı görünce çarpılmış gibi olmuştum. Hatta buradaki bir yorumda da yazdım; o fiyattan asla almam diye. Açıkçası hem fiyatı hem de esas metin uzunluğu ile şık olmamış. Ama yine de korsanını almam. Almam ama alana hak verebilirim. :)
Betül Aslan Kurtulmuş okurunun profil resmi
Bana da çok sevdiğim bir arkadaşım Livaneli hayranı olduğum için ciltlisini hediye etti. Dün bitirdim kitabı ve gerçekten hayretler içinde kaldım. Arkadaşımın parasına da çok üzüldüm. Dediğiniz gibi bu kadar şamatalık bir hali yok malasef ve aynı durumu Elia ile yolculukda da yaşadım. Kendi fikrim iki kitapta ne yazık ki ticari amaç ile çıkarılmış. Ben Livanelinin bu tarzını üzülerek beğenmedim. Huzursuzluk da ince bir kitaptı ama gerek konusu gerek fiyatı yönünden bu son iki kitaba göre şahaneydi. Alıştığımız Livaneli romanlarını çok özledim. Dilerim en kısa zamanda yine eski tarzı görebiliriz.
Mehmet Y. okurunun profil resmi
Aynı fikirdeyiz Betül Hanım. Arkadaşınızın parasına üzülmeniz de çok doğru. Livaneli, neden böyle yapıyor ya da yapılanan ses çıkarmıyor, yazık! Para vermeden okuduğum için pişman değilim, yaptım, yine olsa, yine yaparım :)
ölümsüzlüğü arayan gılgamış okurunun profil resmi
tam da şu anda, bu kitabın yarısına ulaşmışken, yorumlara bakmak istedim ve gördüm ki, aklın yolu bir.. 29 lirayı hadi z. livane'li talep etmedi; ama, yayıncı kuruluş ile konuşup telif haklarını geri alana kadar uğraşıp, bu kitabın bu fahiş fiyatını düzeltebilirdi, diye düşünüyorum.. içeriğe hiç gelmeyeceğim, türk edebiyatı ile içli dışlı olmuş kim varsa, orada anlatılanlardan az çok haberdardır, geriye kurgu kalmış, bu kurguyu da yılların livane'lisi elbette en iyi şekilde ortaya serecekti.. yazarı hiçbir şekilde kötülemek istemiyorum, bilakis sanatını sevdiğim blr insan; ama, bu kitabın amacını anlamış değilim, bir şeyler koptu bende ya da -korkarim ki- başka bir yerde bir şeyler kopmaya başlamış...
12 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.