Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

136 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
18 saatte okudu
Edebiyatımızın sevimli aylağı Sait Faik Abasıyanık. Türk Çehov'u, İstanbul hikayecisi, sorumlu avare, sokaktaki adamı en iyi anlatan. Hayatımızın bir köşesinde kesinlikle tanımışızdır o meşhur şapkasının altından gülümseyen bu mutlu adamı. Hiç hikayesini okumasak bile, en azından şarkılardan öğrenmişizdir; “Kiraz mevsiminin sevişme vakti olduğunu”, “Bir insanı sevmekle başladığını her şeyin” ya da arkamızdan gelen “Hişşt hişşt “ seslerini. Mutlu bir adam mı? Kitaplarına bakarsak öyle. Semaver, Havada Bulut, Sarnıç, Lüzumsuz Adam, Şahmerdan ve daha bir çok kitabı, yüzlerce öyküsü var Abasıyanık'ın. Hemen hepsinde gördüğümüz; insan sevgisi, doğa aşkı ve İstanbul. Güzel ve duru kelimelerle hikayelerinde insanı mutlu eden bir yazar. Şu ana kadar okuduğum kitaplarından tek bir kelime çıkarmam gerekseydi kesinlikle "sıcak"olurdu bu. Gerçekten güzel bir insan Sait Faik ve o sıcaklığı başından sonuna okuyucusuna yansıtıyor. Şu ana kadar diyorum, çünkü yazarın ölmeden önce basılan son kitabı olan “Alemdağ'da Var Bir Yılan”da alıştığımız Sait Faik'i göremiyoruz fazla. Burada şöyle bir girdi yapmak istiyorum. Sitedeki kitap incelemelerinde çoğu okurun Sait Faik'e ilk olarak bu kitapla başladığını görüyorum. Bence farklı herhangi bir kitabı (Semaver, Sarnıç, Mahalle Kahvesi vb.) Sait Faik'i tanımak için çok daha iyi bir seçenek olacaktır. Tabi ki diğerlerinden daha değersiz bir kitap değil bu. Açıkcası kendime en yakın hissettiğim hikayeleri bu kitapta yazarın. Gerçekten de önceki kitaplarındaki o İstanbul aşığı, sokak satıcılarına, balıkçılara, mahalle esnafına, işsizlere, serserilere, başıboş köpeklere, martılara , hemen her şeye sevgiyle yaklaşan Sait Faik'i göremiyoruz bu kitapta fazla. 40'lı yaşlarının ortalarını geçmiş, bazı kırgınlıklar, küskünlükler yaşamış, kitaplarının yayınlanmasına rağmen fazla para kazanamayan, yalnız, arayan bir insan var çoğu hikayede. O çok sevdiği İstanbul'a bile küsmüş Alemdağ'da Var Bir Yılan öyküsünde, (#31789039). Evet , “Bir insanı sevmekle başlayacak her şey” diyor ama “İstanbul'da insanı sevince herşeyin bitiyor”u da ekliyor cümlenin sonuna. Çarşıya İnemem ve İki Kişiye bir hikayede her zaman severek anlattığı insanların iğrençliklerini de gösteriyor okuyucuya. Panco var çoğu hikayede (Başta Panço sandım, ama her yerde Panco diye geçiyor). Panco'nun kim olduğunu kitabın ikinci hikayesinde öğreniyoruz. “Yalnızlığın Yarattığı İnsan” Panco. Yalnızlığı öyle güzel anlatıyor ki Sait Faik bu hikayede, milyonlar içinde yalnız olan yazarın hissettiği o kavun acısı sizin de içinize oturuyor. Panco kimi yerde ismiyle koyun kürkünden platosunun yakası, bembeyaz suratı, çıbanı ile belirsiz bir karakter olarak çıkıyor karşımıza. Kimi yerlerde ise isim vermeden bir dert ortağı, bir yoldaş ya da bir sevgili olarak. İşte bu sevgiliyi çağrıştıran cümleler yüzünden bu kitaptaki bazı hikayeleri “eşcinsel bir manifesto” olarak tanımlayanlar da mevcut. Toplumun yaşamasına izin vermediğinin kırgınlığıyla, yazarın kendine bir sevgili yarattığını söyleyen. Ben, ama, ne kadar doğru bilmiyorum, Panco'da kendisini hayal ettiğini düşünüyorum yazarın, yalnızlığın, kimsesizliğin, toplumsal düzendeki çirkinliklerin, sahteliklerin etkisiyle. Ama tam olarak bilemiyorum herkes gibi. “Alemdağ'da Var Bir Yılan” Sait Faik hikayeciliğinin doruk noktası benim için (topu topu dördüncü kitabı bu okuduğum, o yüzden kale almayın fazla). Belki türk edebiyatındaki en iyi hikaye kitaplarından biri. Kitapta 17 hikaye var, o Marquez tarzı büyülü gerçeklikten sürreale kadar kayan hikayeler, yalnızlıkla dolu hikayeler, her şeye rağmen içinde hayat sevgisi bulabileceğimiz hikayeler, “Sait Faik hikayelerini nasıl yazar ?” sorusuna cevap bulacağımız hikayeler, insan hikayeleri, hayvan hikayeleri, güzel hikayeler. Hepsi güzel. Çünkü kaç yaşında olursa olsun, hep güzel insan Sait Faik. Öldüğünde topu topu beş- on bin okur varmış Türkiye'de 20 milyonun içinde, arkadaşı Adnan Benk'in Dünya gazetesinde yayınlanan “ Sait Faik'i Yaşatamadık” yazısında yazdığına göre. Sokağında, mahallesinde kimse göz yaşı dökmemiş ardından. Umarım şu anda Panco'yla; kendisini seven, okuyan, anlayan okurları, o her zamanki gülen gözleriyle seyrediyordur yukarıdan. Kendisi sayesinde mutlu olanların sayısı her geçen gün artıyor çünkü.
Alemdağ'da Var Bir Yılan
Alemdağ'da Var Bir YılanSait Faik Abasıyanık · İş Bankası Kültür Yayınları · 202010,6bin okunma
··
534 görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
Metin T. okurunun profil resmi
Yazarın, yalnızlığın, kimsesizliğin, toplumsal düzendeki çirkinliklerin, sahteliklerin etkisiyle Panco'da kendisini hayal ettiği düşüncen ilham verici bir okuma. Bunu alıntılarla destekleseydin tadından yenmezdi. Panco olduğunu sen yazınca fark ettim. Bir de dikkatli olduğumu sanırdım. Nasıl koşullanmışsam artık Panço'ya. Panco Rumca mı acaba? Kalemine sağlık Erhancığım.
Erhan okurunun profil resmi
Otomatikman Panço'ya gidiyor kafa hocam :) Açıkcası ilk başta söylediğim gibi hayal etmiştim, ama ilerleyen hikayelerde ve kitapla ilgili yazıları okuyunca diğer seçenek daha mantıklı geldi. O yüzden fazla ayrıntıya girmemeyi düşündüm iki durum için de. Yeterli diye düşündüm ufak bilgi kırıntıları. Çok teşekkürler hocam, okuduğumu hatırlıyorum bu kitabı bayağı önce de, atlamışım işte.
2 sonraki yanıtı göster
Necip G. okurunun profil resmi
Ya bu Sait Faik çok enteresan bir adam... Onun herhangi bir kitabını incelerken herkes gözle görülmeyen ama bir şekilde anlaşılan bir dairenin içine giriyor sanki... İster istemez kelimeler, cümleler başkalaşıma uğruyor... Böyle farklı bir etki gücü var okurun üzerinde... Bunu incelemeleri okurken daha iyi anlıyorsun... Ben bu kitabı okumadım henüz ve çok merak ediyorum. Çünkü kitap hakkında okuduğum tüm incelemeler bu kitabın diğerlerinden farklı olduğu yönünde birleşiyor. Sen, 'kendime en yakın hissettiğim hikayeler bu kitapta' demişsin mesela... Bu beni daha da meraklandırdı... Elimde olup da okumadığım bir Son Kuşlar kitabı var. Ondan sonra da bunu okurum sanırım... Ya da belki gizemi uzatıp en sona bunu bırakabilirim... Her neyse, çok beğendim incelemeni Erhan... Ellerine sağlık, senin yazdıklarını okumak her zamanki gibi çok keyifli...
Erhan okurunun profil resmi
Çok teşekkürler, daha önce de senin semaver incelemende yazmıştım, güzel insan diyince- Orhan Veli'nin de önünde- Sait Faik gelirdi benim aklıma. Ama bu kitapta şey var. En başta Yalnızlığın yarattığı insan var, yalnızlıkla ilgili okunabilecek en güzel hikayelerden biri. Ama Sait Faik'in dili hala. HAT'ın tarzı var mesela bazı hikayelerde. Hala Sait Faik'in dili. Aziz Nesin havası var birinde. Yine Sait Faik ama. Kitabı okuyunca, keşke daha uzun yaşasaydı da bir laç kitap daha çıkarsaydı böyle diyoesun. Olgunluğa ermiş hikayeler çoğu. Bana öyle geldi ya da.
Osman Y. okurunun profil resmi
Semaver'le başladım ben de yeni okudum. Hep duyduğumuz bir yazara karşı bir onyargı oluşur ya hani sanırım o yüzden ihmal etmişim. Adeta okumadan tüketmeye kalkmışım. Sırf bu yüzden Kürk Mantolu Madonna okumayanlar var hala biliyorsun. Bir inceleme de ben yazayım da kapışayım seninle :)
Erhan okurunun profil resmi
Yaz tabi, çayı da seversin sen. Yalnız sait faik en son önyargı oluşması gerekn bir insan bence. Kafka desen neyse :)
4 sonraki yanıtı göster
Bu yorum görüntülenemiyor
Okuyan Muallime okurunun profil resmi
Bugün bitirdim ben de. Yorumunuz gerçekten harikaydı. Okumaktan büyük bir zevk aldım. Yüreğinize sağlık
Erhan okurunun profil resmi
Çok teşekkürler, Sait Faik özel bir yazar gerçekten. Ölüm yıldönümünün de yaklaştığı bu günlerde kendisiyle ilgili bir etkinlik yapılsa iyi olur. Alemdağda var bir yılan ise apayrı bir öykü kitabı, özellikle yazıldığı yıla göre. Beğenmenize sevindim.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.