“İnsanı çözersin, çözersin, çözersin ; çocuk çıkar.” Sezai Karakoç
Güzel anlatmışsın, kendinle de bağ kurunca.
Çocukça bakmak, bakabilmek belki de insanın fabrika ayarlarına dönmesi demek. Bütün hüzünlerin de sevinçlerin de kaynağı orası bir bakıma. Ergenlik insanın en büyük kopuşu, gerçek bir acılar dönemine giriş, bir daha geri dönüşü olmayan.
Çocukların sevimliliği yetişiyor çoğu zaman imdada, tam her şey anlamsız demeye başlarken bir çocuğun yüzüne bakıp anlam yüklüyoruz hayata. Belki de aile kuranların çocuk arzusu ve çocuklarına karşı olan sabrı da bu nedenle, hem genetik olarak neslin devamı hem de duygularla ilgili. Torun isteyen büyükler de evlatlarının büyümesiyle küçük çocukların hasretine düşüyorlar da belki ondan bu kadar arzulu oluyorlar bu konuda.
Daha çok yazmalısın, teşekkürler.