Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

108 syf.
10/10 puan verdi
·
22 saatte okudu
Oğuz Bey Diyeceğiz...
Oyunlarla Yaşayanlar, Oğuz Atay’ın tiyatro eseri. Kısacık toplamda 108 sayfa ama her bir sayfası dolu dolu. Tehlikeli Oyunlar eserine oldukça benziyor ama daha çok içinden bir bölüm gibi… Hani deseler; “Oyunlarla Yaşayanlar, Tehlikeli Oyunlar’ın yayınlanmayan bir bölümüdür, ilk kez iletişim yayınlarından okurun beğenisine sunulmuştur.” Vallahi inanırım… Aynı sorgulamalar, eleştiriler, hicivler, şakalar… Tam bir Oğuz Atay kitabı öyle ki okuyanlar bilir bu adamın nasıl şahsına münhasır bir anlatımı olduğunu ya da bütünüyle kendine özel bir dünyası olduğunu. Ben çok keyif alıyorum bu herifin kitaplarının dünyasında solumaktan, gerçekten öyle diyaloglara denk geliyorum ki arada bir espri de ben patlatayım istiyorum, bir eleştiri de ben yapayım istiyorum hatta üstatlar; “Ben gelecekten geliyorum çok değişen bir şey yok yine insanlar yalnız, yine yarım, yine rezil hayatlar sürüyorlar bunlardan biri de benim hayatımdır.” Demek istiyorum ama olmuyor okuduğumla kalıyorum işte. Kitabın genel hatları emekli tarih öğretmeni Coşkun Ermiş üzerine kuruludur. Bir şekilde erken emekliye ayrılan ve oyunlar yazmaya başlayan yani hayallerinin peşinden koşan bir aydının hikayesine şahit oluyoruz. Keman dersleri alır, okur, yazar. Yazar dedik lakin yazmak kolay iş değildir elbette. Ülkemizde elle tutulur garanti işler yapmak gerekir; öğretmenlik, memurluk, doktorluk gibi… İşte bu sebeple sanata yönelik meslekler şayet aileniz zengin değilse hayalperestlik olarak görülür. Önünüze ailenizden, arkadaşlarınızdan, çevrenizden engeller konur ve psikolojik baskıya dahi maruz kalırsınız. Coşkun Bey de bu baskılara maruz kalan kanlı canlı bir Oğuz Atay karakteridir. Bilmiyorlardı ki yanlış adama baskı yapıyorlar bilselerdi yapmazlardı elbet. Oğuz Atay karakterleri sonuna kadar gider, tutunamazlar ama olsun bir amaç uğruna feda ederler kendilerini. Kimi karakterleri gerçek benliği adına çoğu şeyden vazgeçer (Hikmet Benol), kimileri de Oyunlar yazmak adına. (Coşkun Ermiş) Soy isimlere dikkat edelim lütfen birisi Benol diğeri Ermiş. Birinin sonu kendi benliğini bulduğunda, diğerinin ise bir şeylerin farkındalığını insanlığa yansıttığında gelir. Coşkun Bey üzerinden devam edelim o zaman. Coşkun Bey tıpkı yaşamında olduğu gibi, oyunlarına da yarım kalmışlığını bulaştırır. Oyunların asla sonu gelmez, sonu gelmediği gibi karakterlere dahi acır kimisini işten çıkaramaz kimisini ise ölüme mahkûm edemez. Öyle ki bir zamansa sonra oyun ve gerçek iç içe geçer. Hani hep denir ya Oğuz Atay bilinç akışı yöntemini kullanır hangisi gerçekte oluyor hangisi zihninde yaşanıyor, ayırt etmek okur nezdinde zorlaşır diye, Coşkun Bey’in yaşamı da Oğuz Atay’ın anlatımı gibi karmaşıklaşır. Bu noktada bir örnek alıntı ekleyeyim de daha açıklayıcı olsun. Sayfa 40. “SAFFET: Bence hiç olmazsa bu sütçüyü kaldırabiliriz. (Kapı çalınır. Coşkun kalkar.) COŞKUN: Sütçü geldi galiba. Merak etme onu kaldırdığımızı söylerim kendisine. (Kapıyı açar. Servet ve Emel görünür.)” Çok değerli eleştiriler var kitapta hani belki hepsini burada açık edemem ama aklımda kalanlara değinmeden de asla geçebileceğimi zannetmiyorum. Örneğin, Saffet diye bir karakter var, bu da bir hayalperest benim gözümde lakin Coşkun Bey’e nispeten daha muzip. İşte bu Saffet sürekli bir yerlerden ya da birilerinden alıntı yaparak konuya dair fikirlerini söylerken hep unutuyor. Bu çabaları beni gülümsetse de daha çok düşündürüyor. Düşünürken aklıma hemen Bilge Karasu geliverdi. Karasu der ya hep anlamanın bir adım ötesi kavramaktır. Önce anlamak sonrasında kavramak hemen akabinde de fikir üretmek gelir. Saffet anlamadan alıntılamaya çalıştığı için hep unutuyor. Peki biz ne yapıyoruz, bir tartışma olduğunda gerçekten fikirlerimiz var mı yoksa alıntı düşüncelerle mi idame ettiriyoruz tartışma fasıllarımızı! Sorguluyor olmak kendi fikirlerimizin sahibi olmak yanlış dahi olsa bunu savunuyor olmak benim nazarımda alıntı bir düşüncenin savunulmasından daha değerli bir eylemdir. Kendi fikirlerimiz bizi eninde sonunda gerçeğe götürür ama alıntılar yanlışa da götürebilir. Az daha unutuveriyordum; günümüze dair çok güzel bir eleştiriyi es geçmekle ayıp etmiş olacaktım. Önce alıntıya göz atalım. Sayfa 58. “SAFFET(Okur): Ey nefer-i bihaber! Muharebeyi azamın bu şedit lahzasında bu denlu gaflet ve delalet ve hatta hıyanet içinde ne halt ediyorsun? COŞKUN: Düşman topçusunu gözlüyom paşam. SAFFET(Güler): Bu cahil nefer, paşanın sözlerini nasıl anladı? COŞKUN: Fakire yalnız son iki kelimesi yetti. Okumuş yazmış takımı genellikle halkın anlayacağı birkaç söz ederler nutuklarının sonunda.” Aslında alıntıyı yaptıktan sonra daha fazla değinme gereği duymadığımı fark ettim şu an! Eleştiriler, şakalar, hicivler derken keyifli geçen her bir sayfayı arattırır olur son sayfalarına doğru Oğuz Bey. Oyun birden dramatikleşir, olaylar ciddileşir, birileri ölür derken hayatın kendisiyle karşı karşıya kaldığımızı ivedilikle fark ederiz. Oğuz Bey sana ne diyeceğimi bilemiyorum. Güldürürken ağlatan aynı zamanda düşündüren bir adamsın değerini bu kadar geç anladığım için senden defalarca özür diliyorum umarım beni affedebilirsin. Aa bir dakika sanırım mesaj geldi. Yoksa Oğuz Bey’den “Affedildin kardeşim.” Mesajımı dersiniz! Keyifli okumalar dilerim herkese.
Oyunlarla Yaşayanlar
Oyunlarla YaşayanlarOğuz Atay · İletişim Yayınları · 20209,1bin okunma
··
1.414 görüntüleme
zeyneb okurunun profil resmi
Tutunamayanlar ve Tehlikeli Oyunlardan sonra Korkuyu Beklerken'i koymuştum sıraya. Oyunlarla Yaşayanlar ise tiyatro metni olması sebebiyle listeye hiç giremeyenler arasındaydı.:) Ancak incelemeniz benim gibi tiyatro eserlerine önyargılı okurlarda merak uyandırmak adına tam tadında bir inceleme olmuş. Listeye alındı. Emeğinize sağlık. 😊
Anıl okurunun profil resmi
Elbette kısacık çıkartın gitsin aradan, teşekkür ederim :)
Hercaiokumalar /Ayşe okurunun profil resmi
Eline sağlık Anıl. Kitap şimdi bitti, incelemeni de akabinde okudum. Bu kitap "Tehlikeli Oyunlar"ın bir bölümü olabilir, tespitine tamamen katılıyorum. Saffet'le ilgili tespitlerin de çok iyiydi. Anlamadan ezberliyor ve unutuyor, tıpkı taklitci aydınlarımızın yaptığı gibi. Müthiş bir Oğuz Atay kitabı "Oyunlarla Yaşayanlar". Içinde çok güçlü tespitler var. "Ben Buradayım" ın üstüne okuyunca biyografik detaylar da yoğun şekilde gözüme çarptı. İroni yine çok dozundaydı. Klasik bir Oğuz Atay kitabı her manada. Keşke daha çok yazabilseymiş. Senin de kalemine sağlık.
Anıl okurunun profil resmi
Teşekkürler Ayşe şimdi okuduğun kitabın üzerine senden güzel bir inceleme bekliyoruz :)
Bu yorum görüntülenemiyor
Osman Y. okurunun profil resmi
Okkalı Kahve : Osman : Nerede kaldın Anıl toplantı bitti dağılıyoruz. Anıl : Bir dakika ya ben konuşmayacak mıyım? Muzaffer : Senin incelemen çok güzeldi, konuşmuş sayılırsın. Ebru : Bırakın konuşsun. Bengü : Hayır hiç gerek yok. Selman : Ben karışmam. (Boş kahve fincanları toplanır, ışıklar söner) Yemek Masası : Özlem : Anıl biliyor musun kitabı beğenmedim hiç. Anıl : Şaşırmadım. Ebru : Ben de beğenmedim, Özlem yalnız değildir. Anıl : Çok açım bir an önce yemeğimi bitirip uyumak istiyorum. Ebru : Uyuyan Adam mısın sen? Yemek sonrası : Selman : Arkadaşlar yürüyelim mi biraz? Hep birlikte : Olur. Ahmet: O zaman bir yere oturup konuşalım , konumuz yürümenin felsefesi olsun. Anıl : Bana uyar, zaten hiç konuşamadım bugün.
2 önceki yanıtı göster
Anıl okurunun profil resmi
Osman biraz uzatsaydın keşke çok güzel olmuş :)
1 sonraki yanıtı göster
Gamze Ö. okurunun profil resmi
Ellerinize sağlık, okurken çok keyif aldım. Saffet karakteri üzerinden de bu kadar derin düşüncelere dalıp sorgulamanızı da takdir ettim ben sadece gülüp geçmiştim kendisine. Tehlikeli Oyunlar dan sonra bu kitabı okuyunca benim de aklımda şöyle bir düşünce oluştu: Aslında 'Tehlikeli Oyunlarla Yaşayanlar' tek kitaptı ama Saffet ile Hikmet'in elektrikleri tutmadı sanırım o yüzden Oğuz Atay ayırdı onları.
Anıl okurunun profil resmi
Teşekkür ederim güzel bir bakış açısı olmuş :)
Anıl okurunun profil resmi
Özlem Hanım bende diyorum ki ne yorum yazdı acaba incelemeyle alakalı? Birde ne göreyim yanlış yere atılmış bir ebru abla yorumu :)
Ebru Ince okurunun profil resmi
Yutmussun kitabı :) Emeğine sağlık ben yokum bu ay rahat rahat konuşursun
özlem okurunun profil resmi
Yine de gelmeni ümit ediyorum. 😊 Ümit fakirin ekmeği
Bu yorum görüntülenemiyor
12 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.