Gönderi

Etikette 39.99 lira yazıyordu. Cemil, "Size 40 liraya olur" dedi. Müşteri eğilip zorlanarak etiketi okudu: "Burada 39.99 yazıyor ama bana niçin 40 lira?" dedi. Müşteri gittikten sonra Nazmi Bey, "Bir daha etiketi yuvarlama, kusurlu söyle. Biz de biliyoruz bir kuruş veremeyeceğimizi. 39.99 yazınca 'otuz küsur' olarak kalır müşterinin aklında. Ucuza aldım sanır" dedi. "Nazmi Bey, bu biraz göz göre göre kandırmak olmuyor mu? Müşteriyi aptal yerine koymak gibi" diye sordu Cemil. "Göz göre göre kandırmak, en etkili kandırmadır. Müşteri de bunu istiyor zaten. 40 lira verdiğinde bir kuruşunu iade edemeyeceğimizi o da biliyor. Ama yine de etiketin üzerinde 40 yazmasın, 39.99 yazsın istiyor. Otuz küsur ödedim'i yaşamak istiyor. Sonuçta herkes memnun bu işten." Cemil, Demir abisinin "dürüstsüzlük konusunda milli mutabakat var" sözünü hatırladı. Nazmi Bey devam etti: 'Yani, kelek keleğe gelmese kelekçi iş yapamazdı bu âlemde. Biri keleğe gelmeye hazır, öteki getirmeye. Öyleyse, bir anlamda dürüstlük var bu işte." "Öyleyse ben de dürüst davranabilir miyim?" "Tabii, biz zaten her zaman dürüstüz."
·
3 görüntüleme
Metin Özdemir okurunun profil resmi
Benim için 1 kuruş çalmak da milyon dolar çalmak da aynı... Sonra bu topraklarda bereket bekliyoruz. Halkın ucuz zannettiğini hissettirmek sahtekârlık değil mi? Sonra dua ediyoruz. Kabul olmuyor diyorlar. Önce kalbi, ruhu,beyni temiz tutmak gerek...
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.