Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

1025 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Böylesine önemli ve tüm edebiyatseverlerin okuması gereken bir kitaba benim gibi basit bir okuyucunun inceleme yazısı yazmasının gereksiz bir şey olduğunu düşünerek açıkçası yazmayı pek istemedim. Ama genellikle okuduğum kitaplar hakkında hiç olmazsa bir kaç satır da olsa bir şeyler yazma alışkanlığı beni rahat bırakmadı. Affınıza sığınarak kitap hakkında çok uzun olmamak kaydıyla kendi düşüncelerimi yazıya dökeceğim. Öncelikle şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki bu kitap sadece bir roman değil. Roman'ın çok ötesinde bir şey. Sanki Dostoyevski bütün bir ömrünce içinde biriktirdiği, yazmak isteyip yazamadıklarını, söylemek isteyip söyleyemediklerini, eleştirmek isteyip eleştiremediklerini kısaca hayatı boyunca kafasında taşıdığı tüm düşüncelerinin tamamını neredeyse bu kitaba yansıtmış. Kitap aslında baştan başa bir çatışma, eleştiri ve felsefi düşünce kitabı. Her şeyi o kadar güzel bir şekilde kurgulamış ve yerleştirmiş ki siz okurken, olayların heyecanından vah vah, tuh tuh diyerek farketmiyorsunuz ama sonrasında yazar burada ne demek istedi diye düşündüğünüzde ancak anlatmak istediğinin farkına varıyorsunuz. Örnek vermek gerekirse: Siz, küçücük bir çocuğun hem de annesinin gözlerinin önünde tazılara parçalatılarak öldürtülmesine isyan ederken, yazarın aslında o annenin, bu vahşeti yapan efendinin hala ayaklarına kapandığına şaştığını söylemesindeki amacının ne olduğunu hiç düşündünüz mü acaba ? veya başka bir örnek verirsek, 5 yaşındaki çocuğu işkence görürken , yatağında rahat rahat uyuyan anneyi bize niçin anlatmıştı acaba ? Başka bir örnek daha vermek istersek ; esas duruştaki emir erini durmaksızın tokatlayan subayın hikayesini yazmasındaki amaç neydi acaba ? 14 yaşındaki bir çocuğun ağzındaki sosyalizm kelimesi, babasına yapılan onursuzluğu içine sindiremeyen küçücük bir çocuğun yaşadığı dram neden kitapta yer aldı acaba ? Bin sayfa civarındaki kitapta yazılan olayların tamamının burada anlatılmasına imkan yok tabii ki. Benim demek istediğim yazarın kitapta yazdığı her cümlenin, her olayın kesinlikle bir karşılığının, bir amacının, bir mesajının olduğudur. Bence bu kitap, yazarın bir sanat abidesidir. Başta da yazdığım gibi yazar kitapta dönemin sosyal, siyasal ve dini yapısı başta olmak üzere inanç ve inançsızlık, ahlak ve ahlaksızlık, adalet ve adaletsizlik, yoksulluk ve zenginlik, onur ve onursuzluk, iyilik ve kötülük, cahillik, zorbalık ...vs , gibi bir çok konudaki çatışmaları , yanlışları, doğruları ve bütün bunlar karşısındaki kendi düşüncelerini, kurguladığı olaylarla örnekleyerek, felsefi olarak bize anlatıyor. Ayrıca dönemin Rusya'sında olan yenilik ve değişikliklerden de zaman zaman bahsediyor. Yazarın kitabın en son kısımlarında, Alyoşa'nın ağzından çocuklara verdiği öğütler ise sanki okurlara verilmiş son veda mesajları gibiydi. Kitabın konusu ise adlarına Karamazov denen üç kardeş ve kendisine baba denemeyecek kadar ahlaksız ve karaktersiz olan bir babanın dramatik hikayesini anlatıyor. Bu arada bir kardeş daha var ama nedense onu pek Karamazov'lardan saymıyorlar. Son söz olarak, mutlaka okunması gereken bir kitap diyorum.
Karamazov Kardeşler
Karamazov KardeşlerFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202334,5bin okunma
··
787 görüntüleme
Ferah okurunun profil resmi
Her okurun basitliği sizin kalite seviyenize denk gelebilse de onu fark edebilse keşke Mehmet Bey :) emeğinize sağlık.
mehmet temiz okurunun profil resmi
Çok teşekkür ederim Ferah hanım. Selamlar.
Gamze Ö. okurunun profil resmi
Elinize sağlık, iyi ki alışkanlığınıza söz geçiremeyip yazmışsınız incelemeyi. Siz kendinize “basit okur” diyorsanız ben direk öleyim:) Dostoyevski ye nasıl sadece yazar denilemezse eserlerine de kitap denilemez. Ali Ural’ın kitabında belirttiği gibi insan ruhu avcısı resmen! İnsanı, insan ruhunu- hatta ruhsuzluğunu- daha iyi tanıyan, tanımlayan, analiz eden başka yazar yok! Evet, bunu 2 kitabını okuyarak anladım, canım kendim… Teşekkürler bu düşündürücü inceleme için.
mehmet temiz okurunun profil resmi
Hem güzel sözleriniz, hem de katkılarınız için çok teşekkür ederim Gamze hanım. Dostoyevski konusunda yazdıklarınıza da tamamen katılıyorum. Tekrar teşekkürler. Selamlar.
Bu yorum görüntülenemiyor
Adem YEŞİL okurunun profil resmi
Bence bu "Böylesine önemli ve tüm edebiyatseverlerin okuması gereken bir kitaba benim gibi basit bir okuyucunun inceleme yazısı yazmasının gereksiz bir şey olduğunu düşünerek açıkçası yazmayı pek istemedim." sözünüz ile kendinizi haksız yere yermeyin Mehmet Bey. Okumuş olduğunuz bu edebiyat şaheserine yakışır nitelikte ve güzel bir incelemeye imza atmışsınız. Daha ne kadar güzel anlatılabilirdi ki duygular ve yaşananlar. Bundan sonrası ise biz okumayanlara düşer. Yanlış okumadıysam bin sayfadan bahsettiniz?! Hiç Rus edebiyatı okumayan bir okur olarak ben bu kitaba başlamış olsam, sanırım aşırı dozdan bir daha kendime gelemem galiba. :)) Şaka bir yana, evet şaşırmayınız lütfen! Ben bugüne kadar ilk defa bir Rus yazarın
Grigory Petrov
Grigory Petrov
kitabını ele aldım ve bundan sonrasında da beni ne bekler bilemem. Ama şu da bir gerçek ki, o kadar zamandır okurum ve Rus edebiyatına nedense hiç elim gitmemiştir. Asla bir ön yargı düşüncesinde olduğum için filan değil, ama bilmediğim bir sebepten ötürü her daim yollarımız ayrı hatlarda ilerledi ve ilk defa birleşti. İnşallah makas daralmışken bir daha açılmaz diyelim. Aman gene uzattım ben. Emeğinize ve yüreğinize kocaman teşekkürler olsun Mehmet Hocam. Kaleminiz keskin, okurunuz ve edebiyatınız bol olsun efenim! :))
mehmet temiz okurunun profil resmi
Çok teşekkür ederim Adem Bey kardeşim. Rus edebiyatında da diğer ülkelerde olduğu gibi konular, kendi yaşam tarzlarından oluştuğu için, kitapların anlattığı dönemleri ön plana çıkartmaktadır. Ben genelde beğeniyle okuyorum. Umarım sizin de kesişmiş olan yolunuz devam eder. Çünkü gerçekten iyi yazarlar ve okunacak güzel eserleri var. Selamlar.
1 sonraki yanıtı göster
Bu yorum görüntülenemiyor
Eminkolnikov okurunun profil resmi
Dönemin sosyo-kültürel boyutunu ve yaşanmış birçok şeyi anlatan bir kitap. Dostoyevski genellikle kitaplarında ana konu olarak sorunları ele alır. Bunu isyan eden bir kahraman veya varoluşunu kaybeden bir başka kahraman üzerinden bildirir. Dostoyevski'nin bu denli sevilmesinin başlıca nedeni de budur. İnceleme sade, yalın, süslü anlatımlara yer vermediği gibi mütevazı bir şekilde yazılmış. Birikiminize, emeğinize sağlık hocam.
mehmet temiz okurunun profil resmi
Çok teşekkür ederim. Dostoyevski konusunda yazdıklarınıza da aynen katılıyorum. Selamlar.
Aysegul okurunun profil resmi
Henüz kitabı yarılamamışken sadece okuyup geçmek istemediğim için böyle güzel ve açıklayıcı bir yorumla karşılaşmak beni mutlu etti. Rus isimleri ve takma isimleri her ne kadar hafızama almakta zorlansam da arada bir tavana bakarak acaba belki öyle mi sorularıyla kitabı hiyayeye değil karakterlerle birlikte değerlendirip okumak evet cümlemin sonu gelmiyor:)) tekrar teşekkürler
Abdurrahim Kara okurunun profil resmi
14 yaşındaki çocuğun ağzındaki sosyalizm kelimesine dikkat çekmişsiniz. Ben de aynı çocuğun sosyalist ve ateist söylemlerine dikkat etmiştim. Dosto'yu ateist sanırdım o zamanlar :) Bu laflar bu çocuğa söylettirilerek, ezbere dayanan bu düşünceler 'sığ' gösterilmek istenmiştir. Ancak bence asıl eleştirdiği ateizm veya sosyalizmin kendisinden ziyade o dönem Rusya'sında bu fikirlerin düşünce temeline dayanmaksızın popüler olması ve benimsenmesidir.
11 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.