Uzakta, kendinin bile ücrasında yaşayan, sürgüne uğradığı bu pıtraklı diyarda,
dar çünkü dargın havsalasının taşımaya güç yetiremediği bu dünya
ve içinde kıvrak bir küheylan gibi debelenen bu yaşamak arzusu boğarken O’nu;
itiraz eden, direngen ve aksi
ruhun bu kırgın ikindisinin,
iyice işittim, hırçın ve alazlı sesini.
Öyle ki yineledi