Merhaba Rahime Hanım, hoş geldiniz. Öncelikle paylaşımını yapmadığım incelemeleri okumamış olduğumu yani sizin incelemenizi okumadığımı belirteyim.
Öncelikle yazdığım yazının sadece 1000k ile ilgili olduğunu düşünmeniz biraz yanlış olmuş. Çünkü dar kalıp düşünmeyen bir insanım. Kitapları seviyorum ve bende uyandırdığı etkiyi hep paylaşıyorum. Yalnız hayat kitaplardan ibaret değil bunu da belirtiyorum. Film, dizi, belgesel izliyorum. YouTube üzerinden günlük ortalama 2 saatlik video izliyorum. Bunları neden yazıyorum? Eleştiri her yerde var, o kadar çok yazı okuyorum ki, insanların eleştirmenin E'sini bile bilmediğini düşünüyorum. Herkes eline kılıç alıp, içerik üreteni, kitabı yazanı, filmi yöneteni delik deşik etmeye çalışıyor. Burada şunu söylüyor insan; HAYROLA?
İnceleme içerisinde bence olan kısımların yapıcı olduğunu görmüşsünüzdür. Yıkıcı olmak istersem de olurdum, bu benim tercihim. Bir okurun, eserleri yayınlayanlara neler hissettirdiğini anlamaya çalışmak empati dir. Bir yorum, bir hadsizlik başka bir insana yıkıcı şeyler düşündürtebilir.
Sizin nasıl bir eleştiride bulunduğunuzu bilmiyorum. Ben eleştiri yazmak için değil kitapların bana hissettirdiklerini yazmakla ilgileniyorum. Eleştirmek istersem dilimin sivriliğini de biliyorum. Olumlu eleştiri yapabilmek önemli bir kıstastır. Elimize fırsat geçtiğinde ölümüne hançer sallamak bana göre olmayan bir durum.
Dostoyevski de Tolstoy da eleştirilir. Bu benim işim değil, insan her şeyi eleştirir ama çok az memnun kalır. Bu doğanın karşısında duramam ama katılmamakla kendime bir seçenek yaratabilirim.
Savunamayacağım şeylerden bahis açan birisi değilim. Yazdığım şeyin de sonuna kadar arkasındayım, hatta önünde yürüyor bile olabilirim şu an.
Şahsınıza ve sadece buraya özgü bir yorum olarak düşünmeyin, yazdığım şeyler bir çok şeyi kapsar. Ve sadece bu platformu değil, bir çok konuyu ele alan bir yorumdur.