NFK'cılar yorum yazıp yazıp siliyor. Bu kaçıncı oldu? Türkiye Cumhuriyet tarihini bilmeden, gelip bu alıntıya boş boş yorum yapmayın.
Verecek cevabımız olmasa, alıntı paylaşmayız. Sizin edebiyatınızı yerler, sözde edebiyatçı okurlar.
Gidin tarih öğrenin, sonra edebiyatınızla gelin buraya!
Yazıp yazıp silmeyin. Ya da yazdığınız şeyi çok biliyorsunuz ya savunun. 😎
Her ayağın bastığı yerde sanki kalbim var,
kalbim ki vahşi bir zevk alır ezilişinden.
Ömrümün geçtiği yolda bana sorsalar,
gidiyorum bir kadın bacağının peşinden.
Bir kadının içinden ağlayışı, gülüşü,
gözlerinden ziyade bacaklarına yakın,
bir lisandır onların duruşu, bükülüşü,
Kadınlar! Onlar varken konuşmayınız sakın.
İnce sütunlardaki ilahi güzelliğe
bacakların ruhudur şekil veren diyorum
bacakları bir kalın örtüde saklı diye
mermerde kalbi çarpan Venüs’ü sevmiyorum.
Boynuma doladığın güzel putu görseler
insanlar öğrenirdi neye tapacağını.
Kör olsam da açılır gözüm, ona sürseler
İsa’nın eli diye, bir kadın bacağını.
Kadın bacakları burada tasavvufi bir anlamda kullanılmış kesin :)
Ben hep diyorum, tekrar edeyim. Cumhuriyet dönemi yazarlarını okurken, nedir ne değildir diye bakınız. Bakmasak biz de bilmeyiz. Öncesi ve sonrası olanlarla, Kuvay-ı Milliye'ye sonuna kadar destek verip, son nefeslerini Cumhuriyetçi olarak verenler arasında öyle böyle fark vardır ki adı konamaz. :)
Adam Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin ülkeye geri dönmesi için gönderdiği son parayı bile kumarda kaybediyor. Ve Paris sokaklarında 'kaldırımlar' şiirini yazıyor (ilham). İçkiliydi bilmem ne.