Gönderi

Denebilir ki, manevi alemin maddi alemi bastırdığı o zamanlarda, daha maddiyatçılık dinin yerini kısmen olsun almadan evvel, yaşanan hayatın öz mayası imandı. Ve İslamiyet yahut din çokları için bir umde olmaktan ziyade bir iklimdi. Ruhları ve ömürleri dolduruyordu. Ve bu din, o zamanlar gönüllerde her pası temizleyen, her kapalı kilidi açan, her süründüğü şeyi kolaylaştıran, her geçen zamanı halavetleştiren bir büyü gibiydi. O zamanlara hemen her şey dini nazariye, birer dini aletti. Her şey haram, mubah veya sevaptı.
·
7 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.