Eşitliğe gelince, bu sözcükten
güç ve zenginlik derecelerinin herkes için
kesinlikle aynı olması değil, bu gücün hiçbir
zorbalığa kaçmaması ve ancak mevki ve yasalar
gerektirdikçe kullanılması, varlık bakımından da
hiçbir yurttaşın ne başkasını satın alacak kadar
zengin, ne de kendini satmak
zorunda
kalacak kadar yoksul olmaması gerektiği
anlaşılmalıdır: Bu da büyüklerin mal mülk ve
saygınlık, küçüklerin de cimrilik ve açgözlülük
bakımından ölçülü olmalarını gerektirir.