Kapakta da yazdığı gibi “bir aşk hikayesi”
Almanya'nın -Nazi- Leningrad'ı abluka altına aldığı, uzun soğuk savaş dönemini anlatan bu romanda ailesi ve aşkı için mücadele eden Tatyana’yı okuyacak, Üsteğmen Alexander'ın gözünden savaşı göreceksiniz. Bronz Atlı aşkın en naif halini güzel bir üslupla anlatıyor. Sayfaları çevirirken tarihin avuçlarınızın arasında yaşandığını hissediyorsunuz. İnanılmazdı. Kitaplığımın en nadide köşesinde, kalbimin en sevdikleri listesinde yerini aldı. İçime öyle bir işlemiş ki kitap, gözüm kitabı bir yerlerden yakalasa hemen duygu seline kapılıyorum. Çok güzeldi, çok özeldi, çok narindi bu kitap. Kitapta sevdiğim karakterler kadar nefret ettiğim karakterlerde oldu. Örneğin Daşa ve Dimitri.
Kitap hakkında o kadar çok övgü duyduk ki, kesinlikle bütün övgüleri ve daha fazlasını hakkediyor. İçinde aşk, savaş, açlık barındırıyor ve bunları tüm benliğinizde hissediyorsunuz. Ayrıca kitaba verilen ismin -Bronz Atlı- anlamını da bir o kadar güzel ve anlamlı buldum. Bunu okurken siz de anlayacaksınız.
Ah Tatyana! Ne güzel, ne iyi kalpli karakterdin sen öyle. Alexander'dan önce Tatyana’ya aşık oldum ben. Onun sadakati, güçlü duruşu ve küçük kalbinin kaldıramayacağı bir aşkı kabullenişi beni derinden etkiledi.
Bu kitabı “Ömür bitmede bitmesi gereken kitaplar” listesine eklemelisiniz! (Bu arada liste ismini şimdi uydurdum)
Tek kelimeyle harikaydı!
.
.
.
Sevgim üzerinize olsun, iyi geceler dostlar 
Bronz Atlı 
Paullina Simons
·
117 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.