Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

92 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 saatte okudu
"Cinsellik Kafasızların Sığınadır.
Erkek Doğrama Cemiyeti Manifestosu
Erkek Doğrama Cemiyeti Manifestosu
çeşitli başlıklar altında toplanmış erkeklerin kanını donduracak türden maddeler, çok kaba ve iddialı yorumlar içeren bir metindir. Korkunç kin ve nefretin dışa vurumu olarak değerlendirebileceğim bu kitabın yazılış hikayesi, sebebi acaba nedir? Bu olumsuz duygulara sebep nedir? Okuduğum yüzlerce kitap üzerine diyebilirim ki; ben böyle kötücül bir metne daha önce hiç denk gelmedim. Kafamda oluşan soruların cevaplarını bulmak için
Valerie Solanas
Valerie Solanas
’ın hayat öyküsünü araştırdım, onlarca sayfa okudum. Bu okumalar, araştırmalar neticesinde, şahsi düşüncelerim ve yaşantım ile hiçbir benzerlik göstermeyen çok çok farklı bir bilinç ve hayat hikayesi ile karşılaştım. Sizinle paylaşmak istiyorum, ama yine de çok etkim altında kalmadan kitap değerlendirmesini de kendiniz yapın diyorum. Tam şurada, asıl konumuza geçmeden önce küçük bir not düşmek istiyorum; Dünyada Radikal Feministlerin el kitabı olarak kabul gören bu metne Türkiye'deki feminist çevrelerin ne kadar ilgi gösterdikleri konusunda ne bir bilgi ne bir yorum bulamadım. Ama eğer yazılanları uygulamaya koyarlarsa vay erkeklerin haline…  -“Bu toplumda hayat, en iyi halinde bile can sıkıntısından ibaret olduğundan, toplumun hiçbir tarafı kadınlara uygun olmadığından, uygar kafalı, sorumlu, heyecan arayan dişilere, hükümeti yıkmak, para sistemini bertaraf etmek, her alanda otomasyonu kurumlaştırmak ve eril cinsi yoketmekten başka çare kalmıyor.” -“Artık erillerin (hatta dişilerin) katkısı olmaksızın üremek ve yalnızca dişiler üretmek teknik olarak mümkün. Hemen bunu yapmaya başlamalıyız. Eril olmak kifayetsiz olmak, duygusal olarak sınırlı olmak demektir; erillik bir noksanlık hastalığı, eriller de duygusal sakatlardır.” -“Aşk ve şefkat vermekten aciz olan eril para verir. Bu onun kendisini anaç hissetmesine yol açar. Anne süt verir; erkek de ekmek. Anın tadını çıkarmaktan aciz olan erilin önüne koyacak bir şeye ihtiyacı vardır ve para ona ölümsüz, bitimsiz bir hedef sağlar. -“Eril üretip üretmeme meselesine gelince böyle bir soru yoktur çünkü eril tıpkı bir hastalık gibi hep aramızda varolmuştur ve varolmaya devam etmelidir. Hatta dişiler bile niye üretilsin ki? Neden gelecek nesiller olsun? Bunların amacı nedir? Yaşlanma ve ölüm bertaraf edildiğinde neden üretilsin? Biz öldükten sonra ne olacağını niye umursayalım? Bizi takip edecek bir genç nesil olmaması neden umrumuzda olsun ki?” -“Olayların doğal akışı ve toplumsal evrim, zaman içinde dünyanın tamamen dişiler tarafından denetlenmesini ve bunun bir sonucu olarak erillerin üremesinin son bulmasını ve nihai olarak, dişilerin üremesinin de son bulmasını getirecektir.”
Valerie Solanas
Valerie Solanas
9 Nisan 1936'da New Jersey'de dünyaya geldi. Çocukken babasının tecavüzüne uğradı. Bir süre sonra, yani 1940'larda anne ve babası boşandı. Valerie annesi ile birlikte Washington'a taşındı. Ailesine sürekli karşı geldi ve Katolik okulunda okumayı reddetti. Bu olay büyükbabasının onu kırbaçlamasıyla sonlandı. 1951 yılında 15 yaşına geldiğinde kendi başına yaşıyordu. Bir denizciyle beraberdi. 1954 yılında üniversiteyi bitirmeyi başardı. Minnesota Üniversitesi Psikoloji Bölümü'nde yaklaşık bir yıl ihtisas yaptı. Bundan sonraki yaşamını bir süre fahişelik yaparak kazandı. Ülkeyi dolaştı ve 1966 yılında Greenwich'e yerleşti. Orada 'Up Your Ass' (youtube.com/watch?v=iDOl5jU...) adlı oyunu yazdı. Oyun erkeklerden nefret eden bir fahişeyi konu alıyordu. Bir 1967 yılının başlarında Andy Warhol'a (youtube.com/watch?v=pDtF6M6...) giderek oyununun bir kopyasını incelemesi için verdi. 1967 yılında Solanas, Scum Manifesto'yu yazdı. SCUM Manifesto'yu yazdığı 1967'nin sonlarına doğru Warhol çıktığı bir geziden geri döndüğünde Solanas ona verdiği 'Up Your Ass'in kopyasını geri istedi. Warhol onu kaybettiğini söyledi. Solanas ısrarla onu aramaya devam etti ve Warhol'dan oyunu için para talep etmeye başladı. 3 Haziran 1968'de Solanas, Warhol'la karşılaştı. 3 kez ateş etti. İlk iki atış boşa gitmişti ama üçüncüsü Warhol'un sol tarafında ağır bir yara bırakmıştı. Warhol kanlar içinde yere düştükten sonra Solanas iki kez de orada bulunan küratör ve sanat eleştirmeni Mario Amaya'ya ateş etti. Solanas o akşam polise teslim oldu ve şöyle dedi: ‘‘Andy Warhol'u vurdum. Hayatımı fazlasıyla kontrol altına almıştı”. Sonrasında ise bunu neden yaptığı sorularına şu cevabı verdi: ‘‘Pek çok nedenim vardı. Manifestomu okuyun, orada ne olduğum yazıyor.’’ Valerie Solanas 26 Nisan 1988 tarihinde San Francisco'da yoksulların kaldığı bir otelde beş parasız ve yalnız öldü. hurriyet.com.tr/gundem/erkek-do... Birçok insan Valerie Solanas'ı değerlendirdiğinde, “deli, şiddetli, katil, saçma kadın, huysuz, palyaço” gibi kelimeler kullanmış. Heteroseksüel çiftler, mutlu yeni evliler vb. tarafından
Erkek Doğrama Cemiyeti Manifestosu
Erkek Doğrama Cemiyeti Manifestosu
’su kışkırtıcı olarak bulunmuş, ülke çapında kanlı bir feminist cinayet çılgınlığında sebep olabileceği bile öne sürülmüş. Çok gerçek, ciddi bir metin olarak yorumlanmış. Medyada ve kolektif bilinçte ise; Solonas değersiz bir sanatçı olarak değerlendirilmiş ve sadece Andy Warhol'a karşı şiddet eylemi nedeniyle hatırlanmıştır.
William S. Burroughs
William S. Burroughs
sarhoşken, “William Tell” adını verdikleri bir oyunu oynayarak karısının kafasına bir elma koydu ve vurdu, öldürdü. Onu sevdi,özledi ve öldürdü, daha sonra onun hakkında yazdı. Bu katliam için sadece iki hafta hapis yattı. Burroughs, elbette, hala büyük bir yazar olarak anılmakta. Amerikan Sanat ve Edebiyat Akademisi üyesi olarak görev de yaptı.
Pablo Neruda
Pablo Neruda
, ülkesini diplomat olarak ziyaret ederken bir hizmetçiye tecavüz etti. Anılarında “
Yaşadığımı İtiraf Ediyorum
Yaşadığımı İtiraf Ediyorum
”dedi ve yayınladı: -“O kadar güzeldi ki alçakgönüllü işine rağmen beni rahatsız etti. Sanki vahşi bir hayvan, başka bir varoluşa, ayrı bir dünyaya ait ormandan çıkmış gibi. Sonuç vermeden onu aradım.”… -“O zaman yolunda biraz hediye, ipek veya meyve bırakardım. Duymadan veya bakmadan geçecekti. Karanlık güzelliği, bu sefil geziyi kayıtsız bir kraliçenin zorunlu törenine dönüştürdü.”… -“Bir sabah herkes için gitmeye karar verdim ve onu bileğinden yakaladım ve yüzüne baktım. Onunla konuşabileceğim bir dil yoktu. Gülümseyerek beni yanımda götürmesine izin verdi ve yakında yatağımda çıplaktı. Son derece ince bel, dolgun kalçaları, göğüslerinin taşan bardakları onu tam olarak Hindistan'ın güneyindeki binlerce yıllık heykeller gibi yaptı. Karşılaşma bir insan ve bir heykel gibiydi. Gözlerini açık tuttu, hareket etmedi. Beni hor görmeyle haklıydı. Deneyim tekrarlanmadı.” Kimse onu bunun için hatırlamıyor.
Charles Bukowski
Charles Bukowski
, bir yazısıyla ilgili yaptığı bir röportaj sırasında kız arkadaşını tekmeler, yumruklar ve birden fazla kadın partnerine fiziksel olarak kötü muamele ettiğini söylemektedir. Halen dünya çapında büyük bir şair olarak kabul edilmektedir.
Louis Althusser
Louis Althusser
“Marksizm’in teorik temellerine saldırırken gördüğü tehditlere karşı argümanları ve tezleri bilinen bir Fransız Marksist filozofu” olarak tanımlanıyor. “Althusser'in hayatı yoğun zihinsel hastalık dönemleri ile lekelendi. 1980'de karısını sosyolog Hélène Rytmann'ı boğarak öldürdü.” Yaygın olarak anılır ve karısını öldürmesinden sadece mağduru olduğu akıl hastalığının neticesi olarak bahsedilir. Öte yandan
Valerie Solanas
Valerie Solanas
, Andy Warhol'u vurdu, onu öldürmedi, ağır yaraladı. Yirmi yıl sonra, muhtemelen yaralanma ile hızlanan sağlık komplikasyonlarından ve bir haz bağımlılığından öldü.
Valerie Solanas
Valerie Solanas
, Şizofreni hastasıydı. Ayrıca çocuk yaşta ensestinin kurbanı oldu. Babası defalarca ona tecavüz etti, büyükbabasıyla birlikte yaşamaya gönderildi, bu kapıda da aynı muameleye maruz kalınca evden kaçtı ve seks işçisi oldu. Sık sık fiziksel ve sözsel olarak taciz edildi ve defalarca değersiz, öfkeli, çılgın bir insan olarak tasvir edilir. Belki bu incelememde çok tarafsız olamamakla beni suçlayacaksınız ama; Erkek sanatçılar için bu “şefkat” gösterisi nerede? Andy Warhol'u vurduktan sonra Solanas kendini polise teslim etti. Cinayet, saldırı ve yasadışı silah bulundurma girişimi ile suçlandı, suçunu kabul etti ve bir psikiyatri hastanesinde tedavi de dahil olmak üzere üç yıl hapis cezasına çarptırıldı. Evsiz kaldı ve başka bir eser yayınlamadı. Bütün bunlar bana bir erkek yazar, oyuncu ya da şarkıcı, ressam kısacası toplumun gözü önünde olan bir erin bu değer kaybına uğramak için daha neler yapmalı diye düşünmüyor değilim açıkçası. Bir Ayrımcılık kokusu aldım gibi. İnsanların Valerie Solanas'ı bir suçludan çok bir kurban olarak görmesi gerektiğini düşünüyorum. Tamam, kitabın korkunç bir dille, çok saldırgan bir üslup ile yazılmış olduğunu kabul etmemek mümkün değil, ama her şeyin bir sebebi var… Okuyun, kendiniz değerlendirin.
Erkek Doğrama Cemiyeti Manifestosu
Erkek Doğrama Cemiyeti ManifestosuValerie Solanas · Sel Yayıncılık · 20181,182 okunma
··
633 görüntüleme
AkilliBidik okurunun profil resmi
İncelemeniz beni çok etkiledi. Yorumunuza katılıyorum, kadınlar, birçok alanda erkeklerle aynı şartlarla değerlendirilmiyorlar. Kadınların ne yapması, nasıl davranması gerektiği, yani "görev"leri zaten doğuştan karar verilmiş ve uyulmadığında kıyasıya eleştiriliyor. Uluslararası bir şirkette çalışıyorum; şirketimde kadın çalışanları desteklemek üzerine kurulu bir gruptayım. Bu bakış açısı çok az istisna dışında tüm ülkelerde aynı; biz hala "eşit işe eşit ücret", "terfilerde eşit fırsat", "önyargılardan arınma" gibi basit sorunlar üzerinde farkındalık yaratmaya uğraşıyoruz. Gözlemim şu ki, kadına bu standart bakışın cehaletle, dinle, yoksullukla, vs... ilgisi yok. Son derece eğitimli, donanımlı, havalı insanlar var ki söyledikleri ile yaptıkları arasındaki fark inanılmaz; beni cahil insandan daha fazla korkutuyorlar! Ama yılmak yok, mücadeleye devam. Solanas nefret ve bıkkınlıkla gelen bir uç örnek; bizler ise uzlaşarak, ön plana çıkarak, yılmadan, usanmadan anlatarak, neler yapabildiğimizi göstererek bu algıları kıracağız. Bizler küçük adımlar ile ilerleriz belki, ama arkamızdan gelenler koşarak geçerler bu yoldan.
saime okurunun profil resmi
Kitabı okudunuz mu bilemiyorum ama şunu belirteyim ki; Yazar hayatı boyunca uğradığı haksızlıklar, tacizler, tecavüzler sonucu içinde o kadar büyük bir nefret ve intikam isteği beslemiş ki... derecesi yok. Bu kitap da içindeki zehri kusma şekli diyebiliriz. Toplumumuz bilinçlenip geliştikçe kadınların eskiden doğal ve gayet normal karşılanan şeyler artık katlanılamaz hale geldi. Ama inanın bunların yansıması bu kitap değil. Bu başka bir şey. Keyifle...
Seda okurunun profil resmi
Kadın olmak her coğrafyada zor işte. Bu zorluğu ortadan kaldırmanın tek yolu da baş kaldırmak,ötesi yok! Ne kadar güzel ve detaylı değerlendirmişsiniz,ellerinize sağlık. Geçen ay burada feminist okumalar etkinliği kapsamında okuyacaktım, elimde vardı. Ancak kim olduğunu hatırlamadığım bir arkadaş, vakit kaybı, boşuna okuma yazmıştı. Çok pişman oldum şimdi okumadığıma. İlk fırsatta alayım elime.
saime okurunun profil resmi
Tamamen yazarın iç dünyasını dışarıya vurduğu ve aynı zamanda da radikal feministlerin el kitabı olarak kabul ettiği bir kitap. sanatlog.com/edebiyat/ayrili... bu sevgili
Emra Ergüzeloğlu
Emra Ergüzeloğlu
'nun benimle paylaştığı bir makale. Başlamadan bir bakın isterseniz. Keyifle.. :)
°•. ƝazƖı .•° okurunun profil resmi
İncelemenizi okurken resmen kanım dondu. Yazarı bir kadının yaşayabileceği en kötü şeyleri yaşamış ve dışarıda böyle bir çok insanın yaşadığı düşününce insanın erkek düşmanı olmama gibi olasılığı yok. Ne yazık ki toplum bizim adımıza kararlar veriyor bize değerler biçiyor ve biz kadınlar bu kararları bu değerleri karşılamayınca ağır eleştiriler ağır yaptırımlarla karşılaşıyoruz. Erkek çalışır ekmek getirir, kadın doğurur çocuklarına bakar. Erkek aldatır normaldir doğasında vardır, ama kadın yapsa ... Kitabın içeriğinden çok yazarın hayatı ilgimi çekti, o nedenle kitabı tez zamanda okumayı düşünüyorum , böylesine güzel ve incelikle yazılmış incelemeniz için teşekkür ediyorum, eminim benim gibi okuyan herkesin dikkatini çekmiştir. Ellerinize sağlık.
Ferman Mamedov okurunun profil resmi
Biz erkeği, kızı eve geldiğinde ayağına kalkan bir babaya göre mi yoksa kızına tecavüz eden bir babaya göre mi değerlendireceğiz? Tüm mesele bu. Birini yücelten şey ne ise, diğerini de alçaltan o şeyin yokluğudur.
saime okurunun profil resmi
Bu kitapta yazar, bizim toplumsal ve kültürel sorunlarımızla birlikte meydana gelen etki-tepki hikayelerine çok ışık tutan bir eser kaleme almamış, daha çok radikal feministlerin hayata bakış açılarını ve içlerinde besledikleri kini ve nefreti kaleme almış. Her türlü yorumlarımız olumlu olsun, olumsuz olsun hafif kalacaktır. Nefret o kadar büyük ki...
2 sonraki yanıtı göster
Bu yorum görüntülenemiyor
Bu yorum görüntülenemiyor
Sedat Bey okurunun profil resmi
Yalnız baya güçlü bir yazı olmuş helal olsun
saime okurunun profil resmi
Teşekkür ederim.
Emra Ergüzeloğlu okurunun profil resmi
Bir link bıraktım size. Yazar hakkında okumak istersiniz diye. Belki okumuşsunuzdur ama olsun :) sanatlog.com/edebiyat/ayrili...
saime okurunun profil resmi
Teşekkür ederim. Kendileri hakkında epey bir tarama ve okuma yaptım. Çok öfkeli bir marjinal olduğunu keşfettim. Bu bilgilerin daha ılımlı versiyonunu hazırladığım metinde kullandım. Kitabın içerdiği şiddeti çok fazla açık edip okurun merakını gidermek istemedim. Keyifle.. :)
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.