İnce Bir Sitem
Yıllar öncesinde 
Aziz Nesin 'in kitaplarından birinde geçen bir hikaye okumuştum. Aklımda kaldığı kadarıyla hikaye şöyleydi:
Bir hikaye yazmış ve kendi adını kullanmış hiçbir yayınevi basmamış. Sonra hikaye iyi olmadı galiba diye düşünüp başka bir hikaye yazmış, bunu da yayınlatamamış. Derken bir hikaye daha yazmış ama yok yok yok bunu da yayınlatamamış. Parası tükenmek üzere, parasını kaleminden kazanan biri olduğu için kafayı çalıştırıp bir yolunu bulması gerekmiş.
Bir hikaye yazıp yabancı bir isim uydurmuş. Bilmem hangi ülkenin en meşhur yazarlarından biri, onun eserini tercüme ettim diyerek kendi hikayesini uydurduğu yabancı isimle yayınevlerine göndermiş. Bütün yayınevleri eseri basmak için sıraya girmişler. Ve bir Allah'ın kulu çıkıp "yahu böyle bir yazar yok!" dememiş.
O gün anlamış Türkiye adı verilen ülkede Türk sanatçılara önem verilmeyip uydurma bir yabancı yazara ne denli önem verildiğini.
Ben de denedim bunu, kendi yazdıklarımı kendi adımla paylaştım kimse kaale almadı ama altına yabancı uydurma isimlerin imzasını atınca çok olumlu tepkiler geldi. Müthiş bir yazarmış, daha önce nasıl tanımadım ki gibi gibi...
Diyeceğim şu ki en çok okunan kitaplara bakıyorum hep yabancı isimler ve hep aynı isimler.
George Orwell 'ın Hayvan Çiftliğine bayılan Türk genci 
Yaşar Kemal 'in Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca eserini okumuyor.
Franz Kafka 'nın Dönüşüm'üne bayılıyoruz ama 
Abbas Sayar 'ın Yılkı Atı'nı okumuyoruz.
Albert Camus 'u, 
Jean-Paul Sartre 'ı, 
Cesare Pavese 'i, 
Fernando Pessoa 'yı okuyoruz ama aynı varoluş sancısını yansıtan 
Selçuk Baran 'ı tanımıyoruz bile. Bir Solgun Adam romanı öylesine müthişken bir gün baskısı bile kalkacak belki bu yüzden.
Anladım. Biz, bizden olanı sevmiyoruz.
Şükrü Hurma
Ne kadar da haklı bir ileti.. öncelikle nitelik okumuyoruz. Okuma adına gerekli araştırmayı yapmıyoruz daha doğrusu merak etmiyoruz. Kendimi de katıyorum Yanlış anlamayın bu ülkede, toplumda yaşadığıma göre? :) Kimi yazar sağcı kimisi solcu kimisi dindar kimisi ateist vs... diye araştırmadan kulaktan dolma bilgilerle belli bir kalıba hapsederek hüküm veriyoruz. Hüküm verince geriye merak etmeyi gerektirecek bir şey kalmıyor. Bizde okuma kültürü yok malesef cehalet kültüründe gelişim kat ediyoruz. Araştıran ve okuma kültürüne meraklı azınlık kişilerin toplumda baskın olan ve bilmemek kültürü üzerinden yetişen toplum etkisiyle de bir yere kadar gelişim gösterebiliyor. Tabi bu yorum tüm bilim alanlarında da geçerli. Devlet bir tanrı gibidir kendi imkanları çerçevesinde vardan yok etmek yerine yoktan var etmek özelliğini de kullanması gerekiyor. Ortadoğu ülkesinden çıkıp bilimsel kültür yönelimi gösterildiğinde yoktan var etmek kadar zor bir şey olmadığını görülecektir. Neyse... Bu arada ben Selçuk Baran etiketinden gördüm Aziz Nesin bu anlamda en çok çeken yazarların başında gelir. Tabi listede olması gereken çok yazar var...
Şimdi buraya bi Arkadaş Zekai Özger'i, Yılmaz Güney'i, Kemal Tahir'i, Orhan Kemal'i falan da yazmak isterdim ama ileti çok uzayacak ve malum olduğu üzre kimse okumayacaktı. Yorumunuz da haklısınız. Bu noktada burda ince sitem ettim ama benim öğrencilerim bu eserleri okuyacak en azından ben elimi taşın altına attım. Aynı hassasiyeti ebeveynlerin ve diğer edebiyatçı arkadaşların göstermesini bekliyorum.
1 sonraki yanıtı göster
Çok haklı bir sitem gerçekten.. ama sayfanızda da bu sitemin izlerini görmek isterdim açıkçası. 😅 Aa milli yazarmış, takibe alayım diye sayfanızı gezdim bir sürü alt alta şarkı sözü görünce vazgeçtim ne yazık ki.
Yıldız ve Sezen ablaları emekliliğimden sonra derlemek, yeniden ele almak, şarkılarındaki ezilmişliği, varoluşu, edebi ve felsefi dizeleri araştırmak 2014’ten kendime verilmiş bir sözdü. Dün de neden geciktireyim ki, diyerekten Yıldız Tilbe ile başladım şarkı sözlerini tek tek yeniden dinleyip okumaya, beğendiklerimi de paylaştım.
Bu yorum görüntülenemiyor
Çok teşekkür ederim 😄
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.