Fransa Kralı 14. Lui:
“Kendini fethedebilen bir kişinin karşısında hiç kimse duramaz.”
Sayfa 202 - İnsan Yayınları, 4.BaskıKitabı okudu
··
252 görüntüleme
Kendini keşfedemeyen ve kendi olamayan neyi fetheder abi? Hayali bir yaşamı kendisine rehber edinmiş, yalanı da gerçekmiş gibi yaşayan korkak insancıklar ne keşif ne de fetih yapabilir.
Kitap okuduğunu sanan ahmakların kitap pezevenkliği yaptığı bir ortamda kim neyi keşfediyor ya da fethediyor çok merak ediyorum mesela. Alıntıyı okuyunca benimde aklıma bu geldi.
Değerli dostum 
Murat Ç , sorunun içinde cevabı da var derler ya, seninki de öyle olmuş:) insanın kendini keşfetmesi bile başlı başına bir ömürlük mesele iken, bir de kendini fethetmeyi konuşmak, anlamak, hedeflemek tabii ki sözün de çok ötesinde bambaşka bir eylem.
Hayatımın bana şu noktada öğrettiği birşey var ki, insan kitap okumakla ne keşif kanallarını açabiliyor ne de fetih kapılarını zorlayabiliyor... İnsanın her şeyden önce kendini okuması gerekiyor. Kendi hayatını mı yaşıyor, fikirleri kendine mi ait, hayata baktığı yer kendi aklı veya kendi kalbi mi bunu anlaması gerekiyor öncelikle. Yoksa kitap okudukça kendimizden daha da uzaklaşıp başkalarının dünyasının küçük bir uydusu mu oluyoruz?
Eğer bu denge kurulamadıysa, eğer çatıyı ayakta tutacak bu direkler çakılamıyorsa, senin ifade ettiğin tarzda savruk bir yaşam tarzı, savruk fikirler, kendinden bihaber ortaya çıkan bakış açıları kaçınılmaz oluyor.
Böyle bir tabloda keşiften de fetihten de bahsetmek gerçekten çok anlamsız olur... Umarım böyle bir yanılgının sürüklediği bir geminin yolcularından olmayız...
Teşekkür ederim... Sevgilerimle...
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.