Bana neler yaptıklarını sizlere anlatmamın hiç gereği yok. Ellerim arkada, tam on bir gün kelepçeli kaldığı mı söylemek yeter. Hayatımı Batton’a borçluydum. Her gün hücreme, yönetmelik gereğince verilmesi emredilen ekmek topağını atıyordu ama ellerimi kullanamadığımdan ekmeği doğru dürüst yiyemiyordum. Başımla parmaklığa kıstırsam bile, ısıramıyordum ekmeği. Ama Batton, beni hayatta tutacak kadar ekmek parçası da atıyordu hücrenin içine. Ayağımın ucuyla ekmek parçalarını küçük bir yığın haline getiriyor, yüzükoyun uzanıp bir köpek gibi yutuyordum ekmekleri. En ufak kırıntıyı bile yitirmemek için, her parçayı çiğniyordum.