Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

708 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Yazıyor, yazıyor İlyada Destanı nasıl okunur yazıyor koşun…
Başlık biraz iddialı olmuş olabilir ancak ben bu şekilde okudum ve çok faydasını gördüm. Bu yüzden de herkese faydası dokunsun diye nasıl okuduğumdan bahsetmek istiyorum. İlk olarak şunu demek isterim ki: Mitolojiye giriş yapmadan önce Sümer ve Babil Destanlarını okudum size de o şekilde yapmanızı tavsiye ederim. Hem bir giriş oluyor az da olsa alışıyorsunuz destan okumaya hem de Homeros’tan yaklaşık 1500 sene önceki bir destanı okumuş oluyorsunuz. Okuduğum kitaplar şunlar:
Gılgamış Destanı
Gılgamış Destanı
Gılgamış Hikayeleri
Gılgamış Hikayeleri
Babil Yaratılış Destanı
Babil Yaratılış Destanı
Sümer Kral Destanları
Sümer Kral Destanları
Babil Hemeroloji Serisi
Babil Hemeroloji Serisi
İlyada
İlyada
ve
Odysseia
Odysseia
’yı sipariş ederken yanına kesinlikle
Azra Erhat
Azra Erhat
’ın
Mitoloji Sözlüğü
Mitoloji Sözlüğü
’nü de ekliyorsunuz. Çünkü
Homeros
Homeros
'un kitapları ile ile Mitoloji Sözlüğü’nü beraber okumalısınız. Ama önemli kısım: Sözlükle kitabı beraber nasıl okuyacaksınız? İlyada’nın başında 85 sayfalık sunuş kısmı var orayı İlyada’nın bölüm bölüm anlatıldığı yer hariç dikkatle okumalısınız. Sunuş diye geçmeyin çok önemli bilgiler var. Bazı yerlerde spoiler da yiyebilirsiniz ancak umursamayın derim çünkü bu kitabı anlamak önemli olan. İlyada’nın bölüm bölüm anlatıldığı yeri de şu şekilde yapacağız: Hangi bölümü okuduysak dönüp bir de Azra Erhat’ın o bölümü özetlediği halini okuyacağız. Aynı özet kısmı sözlükte de var. Hem sözlüktekini hem de kitaptakini okuyabilirsiniz ki ben öyle yaptım. Tekrar oluyor ve daha iyi aklınızda kalıyor. Okuduğunuz bölüme de kurşun kalem veya fosforlu kalemle tik atabilirsiniz daha şık olur. Hem hangi bölümde kaldığınızı görürsünüz. Gelelim İlyada’ya. İlyada 24 bölümden oluşuyor. İlk 3 bölümünü okumam çok uzun zaman aldı. Neden derseniz şöyle anlatayım: Bir sürü tanrı ve insan hatta yarı tanrı yarı insan karakterleri var. Mitolojiye yeni başlamış biri olarak bu karakterleri kulaktan duyma bilgilerle tanıyordum. Yani hiç bilmiyormuşum. Zeus’un bile ne özellikleri varmış. Neyse ilk üç bölüme gelelim. İlk bölümü okuyorsunuz, okurken önemli olan karakterleri kurşun kalemle yuvarlak içine alıyorsunuz. Bölüm bittikten sonra o yuvarlak içine aldığınız karakterleri sözlüğü açıp kimmiş diye okuyorsunuz. Okuduğunuz karakteri İlyada kitabında fosforlu kalemle işaretliyorsunuz. Eğer o karakter sözlükte yoksa fosforlu kalemi kullanmıyorsunuz sadece yuvarlak içine almış haliyle bırakıyorsunuz. Gelelim sözlüğe. Sözlükte bir karakteri okurken onun önemli kısımlarını fosforlu kalemle işaretliyorsunuz. Çünkü sonra kitapta o karakterlerle yeniden karşılaşacaksınız ve sözlüğe bakmak istediğinizde tamamını değil sadece o işaretlediğiniz yerleri okursunuz ve hatırlarsınız. Sonra okuduğunuz karakterin yanına bir tik işareti atıyorsunuz ve en önemli kısma geliyorum. Sözlüğün arkasında üç adet dizin bölümü var. Okuduğunuz karakteri birinci dizinden bulup oraya da bir tik ve fosforlu kalemle üstünü çiziyorsunuz. Bunu yapmamızın nedeni sonradan sözlüğün nerelerini okuduğumuzu daha kolay tespit etmek ve okuduklarımızı bulmamızın daha kolay olmasıdır. Bir de sözlüğün en arkasında tablolar var ki; o tabloların hazırlanmasında kimlerin emeği geçtiyse onlardan Allah razı olsun. Kim kimin oğlu, kim hangi soydan geliyor devamlı bakıyorsunuz o tablolara bu sayede karakterleri karıştırmıyorsunuz. İkinci bölümde de aynı üstte dediklerimi yapıyorsunuz ancak ufak ipuçları vereceğim. İkinci bölümde çok fazla önemsiz karakter var. Homeros tüm Troyalıları ve tüm Akhalıları tanıtıyor okuyucuya. Bu bölüm sizi okumaktan soğutmasın. O karakterlerin hiçbirini yuvarlak içine almadan okuyun geçin. Kitabın ileriki bölümlerinde önemli olanlar tekrar karşınıza çıkacak o zaman yuvarlak içine alıp sözlüğe bakarsınız. Bundan sonra ki bölümlerde de aynı şeyleri tekrarlayacaksınız ancak hangi karakteri yuvarlak içine alıp sözlüğe bakmanız konusunda ufak bir şey demek istiyorum. Mesela bir karakter çıktı karşınıza tanımıyorsunuz hemen yuvarlak içine almayın. Devam edin okumaya gerçekten önemli bir karakter mi o karakteri öğrenmeniz gerekiyor mu ona bakın. Hatta ilk karşınıza çıktığında yuvarlak içine almayın derim eğer önemli bir karakterse zaten tekrar değinecektir Homeros o kişiye. Son olarak da şunu demek istiyorum: Bir karakteri yuvarlak içine aldınız ve bölüm bitiminde de o karakteri okudunuz sözlükten. Ancak üç dört bölüm sonra bir daha çıktı karşınıza ve siz unutmuşsunuz yine yuvarlak içine alın. Bölüm bitiminde sözlüğü açıp aynı karakterin bu sefer fosforlu kalemle işaretlediğiniz yerlerini okuyun ve tabloya bakın. Hatta bu dediğimi bazı karakterler için 4-5 kere yaptım. Çünkü unutuyorum karakterleri ve tekrar tekrar sözlüğe bakma ihtiyacı duyuyorum. Bu sayede de aklımda daha iyi yer ediyor. Yukarıda dediğim şekilde sabredip ilk üç bölümü okursanız sonrasında çokta sözlüğe bakmanız gerekmiyor. Ancak karakterlerin üzerinden bir daha geçmek için sözlüğe bakarsınız. Kitapta sonrasında akıp gidiyor zaten. Gelelim içeriğe. Bu kısmı hem kendim için hem de kitabı okumuş olanlar için özet mahiyetinde yazıyorum. Kitap, Akhilleus’un öfkesiyle başlıyor. Apollon ile Agamemnon ters düşer ve Apollon Akha ordusuna veba salar. Dokuz gün, dokuz gece ordu hastalıktan kırılır. Agamemnon da dayanamaz Apollon'un isteğini yapar ancak bu sefer de Akhilleus’un tutsağı Briseis’i alır. Bu yüzden de Akhilleus öfkelenip Agamemnon’a sırt çevirir ve savaşa katılmayacağını söyleyip barakasına çekilir. Zeus Agamemnon’a yalancı bir düş gönderir. Ve Akhaları Troya ile savaşmaya teşvik ettirir. Sonrasında iki ordu karşı karşıya gelirler ve gelgitli bir savaş olur. İlk önce Akhalar bastırır iyice üstünlük kurarlar. Hatta Akha yiğidi Diomedes Troyalıların yanında olan Tanrılardan Aphrodite’yi ve Ares’i bile yaralamayı başarır. Ancak sonrasında Zeus savaşa el atar ve Troya Kral’ı Priamos’un oğlu Hektor’a cesaret ve güç verir. Sonra Hektor yıkar geçer Akha ordularını. Hektor, Agamemnon’u Diomedes’i ve daha birçok Akha yiğidini yaralar. Agamemnon, Akhilleus’un en yakın arkadaşı Patroklos’a dert yanar ve Patroklos da koşarak olanları Akhilleus’a anlatır ve yardım ister. Akhilleus da savaşa gelmez ancak kendi silahlarını Patroklos’a verir. Patroklos da Akhilleus’un silahlarıyla savaşa katılır ve Troyalılar önce bozguna uğrarlar. Hatta Zeus kadere boyun eğerek oğlu Sarpedon’u Patroklos’un öldürmesine müsaade eder. Ancak arkasında Zeus olan Hektor Patroklos’u öldürür ve tekrar üstünlük Troya’ya geçer. En yakın arkadaşı Patroklos’un öldüğünü öğrenen Akhilleus, demirci Tanrı Hephaistos’un yaptığı yeni silahlarıyla savaşa katılır. Akhilleus tüm dargınlıkları unutur ve Agamemnon ile barışır. Bu sayede Akhalar yeni taarruz başlatırlar ve üstünlüğü ellerine geçirirler. Akhilleus deli gibi olmuştur. Önüne geleni parçalayıp yoluna devam etmektedir. Karşısına arkadaşını öldüren Hektor’un çıkmasını beklemektedir. Sonunda Akhilleus Troya surlarına dayanınca mecbur Hektor da kapıya dikilir. Zeus yine kadere boyun eğerek Akhilleus’un Hektor’u öldürmesine karışmaz. Ve Hektor ölür. Kitabın son bölümünde de Hektor’un ölüsünü Kral Priamos Akhilleus’tan almaya gider. Akhilleus da hediyeler karşılığında Hektor’u babasına teslim eder. Hektor’a yapılan cenaze töreniyle İlyada biter. Son olarak da kitabı okurken aldığım notlardan bahsetmek istiyorum. Azra Erhat sunuş bölümünde Homeros’tan bahsetmiş. Ancak Homeros’un kim olduğu, nerede doğduğu, anne ve babasının kim olduğu kesin olarak bilinmiyormuş. Herkes kendi memleketlisi olarak görüyor Homeros’u. Belki de bu yüzden bu kadar çok seviliyordur Homeros. Eğer cennete gidersem olmasını isteyeceğim şeylerden biri de Dünya tarihini öğrenmek. Hatta 180 ekran bir televizyon versinler bana bir de dönem dönem Dünya tarihinin videolarını, ben de elimde cipsle izleyeyim neler yaşanmış. (: Homeros bu iki kitabıyla adeta mitolojiye giriş yaptırmış herkese. Çoğu karakter ilk İlyada’da ortaya çıkıyor. Örnek olarak Helena, Nestor, Hakabe ve Atreus ilk olarak İlyada’da geçiyor. Sonradan diğer mitolojik eserlere konu oluyor. Mitolojide üç kavram dikkatimi çekti: Birincisi kim ölürse ölüsünü almak için ayrı bir savaş başlıyor. Ölünün alınması çok önemli savaşlarda. İkincisi Tanrıların ölümlüleri kandırmak için sürekli kılık değiştirmeleri. Üçüncüsü de Zeus’un her olayı bir kuklacı gibi yönetebilmesi ancak kadere söz geçirememesi. Örneğin kurtarma imkânı varken oğlunu bile kaderi öyle diye ölüme bırakıyor. Herkese keyifli okumalar.
İlyada
İlyadaHomeros · Türkiye İş Bankası Yayınları · 20147,3bin okunma
··1 alıntı·
1 artı 1'leme
·
7,1bin görüntüleme
Semra Meydan okurunun profil resmi
Yaziyoor yaziyor
Kartal Han Yılmaz
Kartal Han Yılmaz
un İlyads incelemesinin bir destan kadar uzun olduğu yazıyor 😂😂 naptın arkadaşim ya hu, kitabı tekrar özet geçtim, sayende daha unutmam. Şaka bir yana başarili bir calisma yapmissin. Hem okurken bana niye demedin bende fosforlu kalemimle tik atayim kitabimin havasi yok ne olacak şimdi 🙈🙈 her gecen gun daha da mukemmele gidiyorsun, basarilarinin devamini diliyorum 👏 tebrik ederim 📚📚
Kartal Han Yılmaz okurunun profil resmi
İlahi
Semra Meydan
Semra Meydan
😂😂 Teşekkür ederim. Uzun olmuş biraz ben de yazdıktan sonra farkettim. O fosforlu kalem de
Mitoloji Sözlüğü
Mitoloji Sözlüğü
ile beraber okuyanlar için. Sen de o sözlüğü alırsan bir gün fosforlu kalemi kullanabilirsin. 😂😂
Asya️️‍️ okurunun profil resmi
108 ekran şart 🤭😳🤪
Seyyide Nefise okurunun profil resmi
İş bankası yayınlarının çevirisi iyi mi yoksa başka bir çeviriyi tavsiye eder misiniz?
Kartal Han Yılmaz okurunun profil resmi
Kesinlikle İş Bankası Yayınlarından okumalısınız.
1 sonraki yanıtı göster
Semra Meydan okurunun profil resmi
Himmm bende diyorum niye benim kitap havasuz kaldi, sozluk alirim insaallah 😊😊 cok tesekkur edeim, incelemen gercekten doyurucu olmuş📚😊✌
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.