Gönderi

Beden ve zihin, insan değildir, bilakis, insanın sadece araç ve gerecidir. İnsan; ancak kendisini beden-ruh benliği ile özdeşleştirdiği ve bu benliğe kendisini nereye isterse oraya götürmesine izin verdiği zaman pasiftir. Buna karşılık insan, o benliği yönlendirdiğinde aktiftir. İlhâm ve özlem, birbirini dışlayan alternatifler değil, bir ve aynı şeydir. Çünkü hem ilhâmın hem de özlemin kendisine işaret ettiği ruh, ancak insan “ruhta” olduğu takdirde işleyebilir. Ancak yapılacak şeyin süreti bilindiği zaman sanatçı “kendi”ne döner ve kölece işlemi iyi niyetle icra eder. Bu, (yalnızca, sadece) yapılacak şeyin iyiliğine yönelik bir niyettir. Sanatçı, “ona Dağ’da gösterilen şeyi” yapmak istemektedir. Aklî müşâhede kabiliyetinden yoksun insan, sanatçı olamaz; ancak becerikli bir işçi olur. Fakat sanatçıdan hem bir aklî müşâhedeci hem de iyi bir işçi olması istenmektedir. Hepsinden iyisi, tıpkı melekler gibi, faaliyetinde “derünî aklî müşâhedenin sevinçlerini kaybetmesi gerekmeyecek ise.”
4 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.