Gönderi

Hakikat Şuuru
“Hakîkati adama göre bilmeye kalkma; sen hakîkati öğren, o takdirde ehlini bilirsin.” (Hazret-i Ali radiyallâhü anh) • Buna göre akıllı kişi hakîkati öğrenir. (Hakîkat şuuruna sahip olur.) Sonra söylenen sözlere bakar. Eğer hakîkat ise kabul eder; söyleyeni ister hak ehli olsun, ister bâtıl ehli olsun. Hatta bazen hakîkatleri sapkınların sözlerinin zayıflıklarından bile elde etmeye çalışır. Çünkü akıllı kişi altının topraktan çıktığını bilerek hareket eder. Sarraf kendi basîretine güvendiği sürece elini kalpazanın kesesine koyup gerçek altını sahtelerin arasından çekip alabilir. Bundan hiç kimse zarar görmez. Sanatının ehli olan sarraf kalpazanla yaptığı alışverişten zarar görmez, ancak sıradan insanlar kalpazanla iş yaparlarsa aldanırlar ve zarar görürler. Yüzme bilmeyen beceriksiz kişinin denize girmesi sakıncalıdır, usta yüzücüler ise rahatlıkla denize girebilir. Küçük çocuğun yılana yaklaşması tehlikelidir, oysa yılan yakalamada usta olanlar için bir tehlike söz konusu değildir. İmâm-ı Gazâli, el-Münkiz
Sayfa 40
·
16 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.