* Burjuvazi derken, toplumsal üretim araçlarının sahibi olan ve ücretli emekçi çalıştıran modern kapitalist sınıf demek isteniyor. Proletarya derken de, hiçbir üretim aracına sahip olamadıkları için ancak işgüçlerini satarak yaşayabilen modern ücretli emekçiler sınıfı denmek isteniyor. (F. Engels’in 1888 tarihli İngilizce basıma notu.)
Ben, dışımızdaki hemen her sorunun ( ya da bize sorun olarak gözüken şeyin) içimizdeki sorunların bir yansıması, dışarıdaki bir görünümü olduğunu düşünür ve buna inanırım...
Bundan hareketle derim ki “Her ülkenin proleteryası kendi içindeki/yüreğindeki/beynindeki burjuvazi ile hesaplaşmak zorundadır.”
Kendi içimizde aşamadığımız bir sorunu dışımızda aşamayız, aşsak bile bunun kalıcı bir değeri olmaz olmaz olmaz...