Gönderi

- Telgraf kâğıdı mı? Nerden bildin telgraf kâğıdı olduğunu? - Atlı postacı getirdi, tozu dumana kataraktan... "Telgraftır, aman, yitip mitmesin" dedi. - Hani nerde? Çıkar şunu... Niçin demedin bu zamana kadar? - Götürdüm Murat Ağa'ma çoktan... - Ulan benden habersiz... - Mektup telgraf kısmı, sahibinden başkasına verilebilemez. - Neee! Ya ben seni kesmez miyim? Nerden gelmekte? Ne yazılı? - Bakmadım. "Elin kâğıdına hiç bakılmaz" dedi Murat eğitmenim... - Ulan, "eğitmen" demeyeceksin, "itmen" diyeceksin demedim mi? - Murat eğitmenime "itmen" denilebilemez! Zeynel vuracak bir şey aradı: - Ya ben seni... Tüh kansız... Ulan ben... Tüh Allah belanı vere! Ulan telgraf ne demek? Kuruldu kurulalı hiç telgraf geldi mi bu köye? Namussuz Yamörenli yeni düzen mi çıkarmakta? Ulan, ben bu köyün ağası değil miyim? Ağa kısmından habersiz köyde pire zıplasa n'olur? N'olur dedim köpoğlu köpek! Ulan sen bu köyün bunca yıllık düzenini mi bozacaksın? Ağzımızın tadını mı kaçıracaksın dürzü?
Sayfa 59 - İthaki Yayınları, 5. Baskı (2011), Birinci Bölüm, Ortam, 2, TabanKitabı okudu
·
3 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.