Gönderi

Bir yandan beşiği fırt fırt sallıyor, bir yandan fırtına gibi laflıyordu: - Vay bizim Taşoluk'un kopukları... Bacım, bunlar göçmen oldular durdukları yerde... Bu bizim yeniyetmelerimiz, bakın bakalım, yedi vilayet toprağına, bizi türkü etmez mi"? Ama hakçası, suç bu oğlanlarda değil, kahpe kızlarına söz geçiremeyen kız sahiplerinde... Kötü eğitmen ağzıyla, adam, yetişmiş kızını, taksiye bindirip esdüdüye salar mı, ocağı sönesice esdüdüye... Delikanlılara, aşağılayan bakışlarla bir zaman baktı: Şunlar adam mı, şunlar? Bizim körpeliğimizde, böyle rezillik, olabilir miydi? Ben geberesice Niyazi Çavuş'un korkusundan, kapılara çıkabilir miydim, pınarlara gidebilir miydim, desene, kız Şerife?.. Gidebilemezdim, çünkü, herif kudurmuş, Allah göstermesin, yere göğe sığası kalmamış. Bizim körpeliğimizde, esdüdü mesdüdü yoktu ya, olsaydı da, bizim herifler, taksiyi çevirip, lüverleri göğsümüze dayayıp ve de saçlarımızı bileklerine dolayıp bizi sürümezler miydi? Sana gönüllü kahpeyi, gündüz gözüne bırak gitsin, sonra "Esdüdüde bulacağım" diye köyden uğra, yollara düş!..
Sayfa 193 - İthaki Yayınları, 5. Baskı (2011), İkinci Bölüm, Deney, 2, KaynakKitabı okudu
3 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.