Benim cevap vermem gerekirse,
1- Kesinlikle çok haklısın.
2- Tabii ki hayır, yaptığım göndermemin devam etmesi hoşuma gitti ama kesinlikle beğenme sebeplerimden biri değil.
3- Benim yazdığım kısımda yazarın masasında mektup yoktu. Yazarın masasında sadece daktilo, kül tabağı ve sadece kağıtlar var. Kağıtların içinde hem kullanılmış içeriği bilinmeyen kağıtlar var hem de temiz olmakla beraber yarım bırakılan hikaye var. Trençkotlu adam yani evinden çıkmadan önce ona mektup geliyor ama o mektubu okumadan dışarı yürüyüşe çıkıyor. Yürüyüşte biraz düşünmek istiyor. Yani Nigra'nın kısmı ikinci bir mektup getirmiyor, benim yazdığım kısıma uygun şekilde karakterin evinde mektup var bir tane. Aşk acısını ben direkt şekilde belli etmedim ama yazarken açıkçası içimde aşka dair düşünceler, bir stresler düşündüm onun için aşk olursa eğer bana çok uygun gelir.
Not: Kitaptaki karaktere isim vermeyin lütfen :) Haddimize değil tabii ama aynı Yusuf Atılgan'ın Aylak Adam romanındaki karakter nasıl Bay C. olarak geçiyorsa bu da hep Trençkotlu Adam olarak geçşin. Böyle daha bir güzel oluyor sanki :)