Gönderi

O yıllarda Sabahattin Ali konservatuvarda Emin Türk Eliçin'le sıkı dosttu. Eliçin de Ebert'in asistanlığını yapıyordu. Eliçin'in eşi Asiye Hanım o günlere ilişkin bir anısında şöyle diyor: "Bir Pazar günü Sabahattin Ali, Aliye ve on aylık bebek olan Filiz kucaklarında olarak bize bulgur pilavıyla hindi yemeye geldiler. Sabahattin Ali çok değişik ve sempatik göründü bana. Keyfi pek yerindeydi. Coşkuyla gülüyor, iştahla yiyor, sürekli konuşuyordu. Kalın dudaklı küçük ağzının yan tarafıyla dişine sıkıştırdığı piposunu yalnız yemek yerken ve kahve içerken bıraktı ağzından. Zeki bakışlı çekik gözlerinin dolgun olan göz kapakları altın çerçeveli gözlüklerle bir uyum içindeydi. Biçimli burnu, beyaz düzgün teni, geniş alnı üstündeki dalgalı beyaz saçlarıyla güzel bir insandı. Yalnız, yaşına göre biraz göbekli ve kısa boylu idi. ( ... ) Güçlü bir belleği vardı. İki sıralı olan kitaplığında istenilen bir kitabı hiç aramadan buluverirdi -tabii götüresin diye değil, bakasın diye!- ( ... ) Almanya'dan birkaç gazete ve dergiye abone idi ya da hasseten onun için ayırıyorlardı. Bunları okur, elli kuruşa, otuz beş kuruşa Emin Türk'e satardı."
12 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.