Yüz üstü kızgın kumlara yatırıyor ve güneşte kızarıncaya kadar işkence yapıyordu. Zaten takati tükenen Bilâl'in, söz söylemeye mecali kalmıyor; dudaklarından sadece bir kelime dökülüyordu: Ehad.. Ehad..!
Bilal, o dünyayı da bilen birisiydi. Hayatı boyunca işkence altında yaşamaktansa, bugün katlanıp ebedî huzuru yakalamak vardı işin ucunda. Onun için dişini sıkmış ve 'zilletle yaşamaktansa izzetle ölümü çoktan göze almıştı.