- Nedense, acıların, yıkıntıların arasında aşk daha hızlı gelişiyor. İnsanlar sığınacak bir yer arıyorlar belki. Normal koşullar altında birbirine aşık olmayacak çok insan, o günlerde çılgınlar gibi aşık olup evlendiler.
..” korktuğumu sanıyorlar. Ölümle yaşamı bir arada kendi bedenimde hissettiğim şu birkaç dakikanın tadını çıkarmama izin vermiyorlar. Ey Romalılar, yaşamı ve ölümü aynı elimde taşıyorum. Hiçbir el benimki kadar güçlü ve zengin değil şu anda. Ey ölüm, seni yaşamdan ayıracağım biraz sonra. Birbirinizden kopacaksınız. Biriniz olmayınca öbürü de olmayacak. Ey yaşam, güzelsin ve güzelliğini önüme borçlusun. Ey Roma, senin kaderini elime geçirmek istedim, ama şu anda elimde yalnızca kendi kaderim var. Roma’nın kaderinden daha heyecanlı ve güzel.”
“Sakın tepenize bir sırça köşk kurmayınız. Ama günün birinde nasılsa böyle bir sırça köşk kurulursa, onun yıkılmaz, devrilmez bir şey olduğunu sanmayın. En heybetlisini tuzla buz etmek için üç beş kelle fırlatmak yeter. “
Bir kapının önünde, bir hücrede, neden olduğunu bilmeden beklemek. Kafanıza dolmak isteyen türlü ihtimallerle zaman zaman yüreğinizin çarpıntısı artarak beklemek.