Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Mahmut k

Mahmut k
@gord
İnsanca, pek insanca.
Sabitlenmiş gönderi
Ben umudum, ben ışığım, ben yolum… Ben umuttaki zayıflık, ben karanlık, ben yoldaki dikenim… Ben başlangıç ve sonum.
Reklam
Her gün, küçük bir yaşamdır, her uyanış ve yataktan kalkış küçük bir doğumdur, her taze sabah küçük bir gençlik ve her yatağa gidiş ve uyuyuş küçük bir ölümdür.
Bırak kendi tasanla oynamayı Bir akbaba gibi, yaşamını kemiren; En kötü toplum bile duyumsatır sana, İnsanların arasında bir insan olduğunu.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
İnsan sadece yalnız olabildiği sürece, bütünüyle kendisi olur: Demek ki, yalnızlığı sevmeyen özgürlüğü de sevmez; çünkü insan ancak yalnız olduğunda özgürdür.
Gelgelelim, korku bir kimseyi ne kadar rahat bırakırsa, arzular, hırslar ve istekler de onu o ölçüde huzursuz ederler. Goethe'nin çok sevilen şarkısı "Ben davamı hiçliğe yerleştirdim", aslında, insanın olası tüm isteklerinden kurtulup, çıplak, yalın varoluşa geri döndüğünde, insan mutluluğunun temelini oluşturan zihinsel huzura ulaşacağını, bu yüzden şimdiki zamanın ve böylelikle tüm yaşamın keyfini çıkarmaya bakmak gerektiğini anlatır.
Reklam
Schopenhauer - Aforizmalar not6
" Her iki durumda da, acıların hazlardan sonra mı, yoksa önce mi geldikleri fark etmez. Bu eziyet sahnesini bir zevk mekânına dönüştürmeye çalışmak ve olabildiğince acı çekmeme yerine, hazları ve zevkleri hedef seçmek gerçekten büyük bir yanlıştır; ne var ki çok kimse böylece yapmaktadır. Bu dünyayı, kuşkulu bir bakışla, bir tür cehennem olarak gören ve buna göre yalnızca, kendine ateş geçirmez bir oda bulmaya çalışan kişi çok daha az yanılır. Budala kişi, yaşamın hazlarının peşinden gider ve aldandığını görür; bilge kişi ise belalardan kaçınır. Bunda başarısız da olsa, bu kendi budalalığının değil, talihinin suçudur. Başardığında ise aldanmamıştır; çünkü, kurtulduğu belalar son derece gerçektir. Belalar onun çok uzağından geçmiş olsalar ve hazlardan gereksiz yere fedakârlık etmiş olsa da, aslında bir şey yitirmiş değildir: Çünkü tüm hazlar hayalidir ve bunların yokluğuna üzülmek dar kafalılıktır, hatta gülünçtür. " Burada kastedilen 'acı çekmeme' çabası aslında kişinin her şeyden korkup, keşiş hayatı yaşaması değil. Tam tersine; acıdan, can sıkıntısından veya kendiyle yüzleşememekten ötürü duyulan ağırlıktan kurtulmak adına hazlara gömülmek budalalıktır zira işin sonunda o haz arayışı temeline döner ve yetersiz kalması bir yana, acı vermeye başlar. Ancak insan, bir şeyleri haz alabilmek amacıyla (yaşadığını anlamak) değil, haz aldığı için yapıyorsa zararsızdır.
"Benimle birlikte yaşayanların hepsi kıskançlıktan sussalar da, ne hasetle ne de hürmetle yargılamayanlar gelecektir!"
Schopenhauer - Aforizmalar not5 alıntı devam yazısı
" Ayrıca, başkalarının bilincinde neyin olup bittiği, o haliyle bizi ilgilendirmez; biz de kafalarının çoğunun içindeki düşüncelerin yüzeyselliği ve boşluğu, kavramların sınırlılığı, zihniyetin bayağılığı, görüşlerin yanlışlığı ve yanılgıların sayısı hakkında yeterli bilgiye sahip olduğumuzda ve üstelik kendi deneyimimizle, bir kimseden artık korkulmadığında ya da artık onun kulağına gitmeyeceğine inanıldığında, ara sıra o kişiden nasıl küçümsemeyle söz edildiğini gördüğümüzde; ama özellikle yarım düzine koyun kafalının, büyük bir adam hakkında nasıl aşağılamayla konuştukları duyduğumuzda, yavaş yavaş, başkalarının düşüncesine karşı aldırışsız oluruz. "
Schopenhauer - Aforizmalar not5
" Buna karşılık, bizim başkası için ne olduğumuzun yeri, yabancıların bilincidir: Başkası için ne olduğumuz, bu bilinçle göründüğümüz görünüş ve ona uygulanmış kavramlardır. Bu ise, bizim için kesinlikle doğrudan doğruya değil, ancak dolaylı olarak, yani ötekilerin bize karşı davranışını belirlediği ölçüde var olan bir şeydir. Ve yine bu, aslında ancak bizim kendi içimizde ve kendimiz için ne olduğumuzu değiştirebilecek bir şey üzerinde etkili olduğu sürece dikkate alınır. " Kişi, kendini tamamen tanıma sürecini başarılı bir şekilde sonuca erdirmişse; başkalarının onun hakkındaki negatif düşünceleri tarafından etkilenmeyeceği gibi aynı zamanda pozitif düşünceler de pek umrunda olmayacaktır. Zira kendi değerinin zaten farkındadır ve dışarıdan gelecek bir olumlamaya ihtiyacı yoktur. Bir kulağından girer, diğerinden çıkar.
Schopenhauer - Aforizmalar Not4
" Bir kimsenin yazgısında zihninin izini tüm insan soyuna bırakmak varsa, o zaman onun için yalnızca tek bir mutluluk ya da mutsuzluk, yani yeteneklerini eksiksiz bir biçimde eğitebilmek ya da bunları yapmaktan alıkoyulmak söz konusudur. Onun gözünde başka her şey önemsizdir. Bundan dolayı, tüm zamanların büyük kafalarının, kendisiyle baş başa kalmaya en büyük değeri verdiklerini görüyoruz. " Kendisine tahammülü olmayan insana kimsenin tahammülü olmaz. Kendisine gereken değeri göstermeyen insana kimse gereken değeri göstermez. Bundandır ki intihar kim tarafından gerçekleşirse gerçekleşsin aşağılık bir harekettir, her şeyi göz ardı edip; kendisine karşı bütün saygısını yitirmiş insan, herkese her şeyi yapabilecek tehlikeyi arz eder.
Reklam
Schopenhauer - Aforizmalar Not3
" Dışarıdan bir şeyler kazanabilmek için içeriden bir şeyler yitirmek, yani şan şöhret, mevki, şatafat, ün, san kazanmak için huzurunu, boş zamanını ve bağımsızlığını bütünüyle ya da önemli ölçüde feda etmek büyük bir budalalıktır. Ama Goethe bunu yaptı. Benim deham ise, beni kararlılık içinde öteki yana çekti. " Gülümsedim. Schopenhauer'a bak sen, tam bir tatlılık abidesi :d Boş yapmayı bir kenara bırakırsak; kişi sevdiği işi yaparken yüksek başarılar yakalayıp yukarıda sayılan birini/birilerini kazanabilir veya daha konforlu bir hayat adına gerçekten para ve lüks bir yaşam için çok çalışabilir ama burada dikkat etmesi gereken husus, bunları kazanırken bedel olarak kendini kaybetmemesidir. Zira böyle bir sonuçta hiçbirinin değerli bir yanı kalmayacaktır.
Schopenhauer - Aforizmalar Not2
" Çünkü, herkesin kendine döndüğü yalnızlıkta, bir kimsenin 'kendinde neye sahip olduğu' ortaya çıkar: İşte aptal adam, kendi zavallı bireyselliğinin sırtından atamayacağı yükü altında inim inim inliyor; öte yandan yüksek yetenekli kişi, en ıssız ortamı bile kendi düşünceleriyle şenliklendiriyor ve canlandırıyor. Bu yüzden Seneca'nın söylediği çok doğrudur: 'Aptallık kendi kendisinden bıkmaktan mustariptir'. Jesus Sirach'ın sözü de buna çok benzer: 'Delinin yaşamı, ölümünden beterdir.' " Bugün yaşayan insanların neredeyse tamamı sadece nefes alıp verdiği için yaşadığına inanan ölülerden ibaret, kendi bireyselliğini keşfedip; tedavi edilmesi gereken yanlarını tedavi etmeyen insanlar, son nefeslerini verirken en çıplak şekilde anlayacaklar geçen yılların ölümden farksız olduğunu.
Çünkü bir kimse kendinde ne çok şeye sahipse, dışarıdan o denli az şeye gereksinir ve ötekiler de o denli az onun olabilirler.
Mahmut k
@gord·Bir kitabı okumaya başladı
Yaşam Bilgeliği Üzerine Aforizmalar
Yaşam Bilgeliği Üzerine AforizmalarArthur Schopenhauer
8.7/10 · 6,9bin okunma
Schopenhauer - Aforizmalar Not1
"Çünkü bir kimse kendisi için neyse, yalnız başınayken ona eşlik eden ve başka birisinin ona veremeyeceği ve ondan alamayacağı şey neyse, açıkça bu, onun sahip olabileceği şeyden ya da başkalarının gözünde olabileceği şeyden daha önemlidir." Kişinin kaçamayacağı tek "şey" kendisidir. Bu yüzden sırasıyla önce kendini tanımalı, kabullenmeli, çözmesi gereken travmalarını çözüp pislik taraflarını temizlemeli ve kendisini sevmelidir. Ancak bu şekilde yaşamaya başlayabilir.
Elbette genel olarak tüm zamanların bilgeleri hep aynı şeyi söylemişlerdir ve tüm zamanların budalaları, yani ezici çoğunluğu da, tam tersini yapmışlardır: Ve bu durum bundan sonra da sürecektir. Bu yüzden Voltaire diyor ki: "Bu dünyayı, tıpkı dünyaya geldiğimizde onu bulduğumuz gibi, aptal ve kötü bir biçimde terk edeceğiz."
Reklam
Not3
"İnsan eylemlerinin pınarlarını ve ruhunun dinamiğini bildiği zaman öz bilgi becerisi çok daha önemli hale gelir. İnsan bunu anladığında farklı biri olur ve bilgisinin kaçınılmaz sonuçlarından uzaklaşması imkânsız hâle gelir." Kişi neyi neden yaptığını bilmediği sürece asla tam olarak kendisi olmuş sayılmaz. Kendini tamamen tanıyan insan neyi neden yaptığını anlar ve o zaman aslında "farklı" biri olmayı bırakıp gerçekten "kendisi" olmaya başlar.
Sayfa 22
İnsanın kaderi ruhunda yatmaktadır. Heredot
Sayfa 11 - Heredot
415 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Nietzsche Ağladığında
Nietzsche AğladığındaIrvin D. Yalom
9.2/10 · 52bin okunma
Not2
“Ödev mi? Ödevleriniz, koşulsuz özgürlük arayışınız ve kendinize olan sevginizin yerine geçebilecek kadar önemli mi? Siz kendi kendinize erişemediyseniz, ‘görev’ dediğiniz şey, sırf kendinizi büyütmek için kullandığınız kılıftan başka bir şey değildir.” Kişinin tamamen kendine ulaşmadan üstlendiği her görev, amaçladığı her şey aslında "başarılı ve iyi" biri olduğunu önce kendine, sonra da başkalarına kanıtlama çabasıdır.
Nietzsche Ağladığında
Nietzsche Ağladığında
415 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Not1
"En ulu ağaç, en yükseklere uzanan ve köklerini en derinlere, hatta kötülüğün içine salan ağaçtır" Kişinin en yüksek karaktere ulaşabilmesi için en derinlerine, en kötü yanlarına kadar inmesi gerekir. Aslında tahmin ettiğimizden çok daha fazla kötülük olabilir içimizde ve bunlarla dürüstçe yüzleşip içimizdeki o pisliği temizlemediğimiz sürece asla tamamen iyi biri olmuş sayılmayız, kendimizi tamamen tanımadığımız sürece asla tamamen kendimiz olmayız.
Nietzsche Ağladığında
Nietzsche AğladığındaIrvin D. Yalom · Ayrıntı Yayınları · 202352bin okunma
Mahmut k
@gord·Bir kitabı okumayı düşünüyor
Olasılıksız
OlasılıksızAdam Fawer
8.6/10 · 85,7bin okunma
Reklam
Mahmut k
@gord·1000Kitap'a katıldı.