176 syf.
3/10 puan verdi
·
78 günde okudu
Kavrayamama
Leibniz ve Boole tarafından geliştirilen ve bugün bilgisayar mantığının da temeli olan simgeleştirme sisteminin eksiklikleri ve çözümsüzlükleri olduğu açıktır. Frege, bundan bağımsız olarak çok daha başarılı bir simgeleştirme sistemi ortaya koymuştur; sadece önermeleri ve basit karşılaştırmaları değil yargıda bulunmayı da simgeleştirmiştir. Fakat ortaya çıkan sistemin 'dil'in esnek ve karmaşık olmasından daha sade olmadığı, Begriffsschrift'i anlamak için dil öğrenmek kadar çaba gerekeceğini gözden kaçırmıştır. Bilim sadeleştirmeyi hedeflemelidir. iki tür bilim var, keşfedenler ve kategorize edenler. Kategorize edenler abartınca bilim kriptik bir şekle dönüyor. Her paragrafın başına bir başlık yazıp, aynı cümleleri ezberlenecek şekilde farklı farklı ifade edince bilim skolastik bir hale geliyor. Yapma Frege, bool mantığı gayet yeterli, bu basit mantık bugün yaoay zeka üretir hale geldi. Güzellik burada, darılma ama senin kitabın tarihi değeri haricinde bir çöp. Günlük okura satılmamali, kriptik bilgi damgası ile satilmali. Gereksiz, okumayın.
Kavram Yazısı
Kavram YazısıGottlob Frege · 011 okunma
Principles of science, london, 1879.
W.S. Jevons sayı yasalarının analitik doğası yönünde çok kesin konuşuyor: "Cebir çok gelişmiş bir mantıktır ve sayı da mantıksal ayırt etmeden başka bir şey değildir.
Sayfa 107
Reklam
Frege's Grundlagen
Deimos ve Phobos, Mars'ın uydularıdır" tümcesinde 'Deimos' ve 'Phobos' nesnenin (argümanın) yerinde duran özel adlar, "Mars'ın uyduları" kavramın (fonksiyonun) yerine duran kavram-terimi, "... dır" ise eşitlik bildiren fiildir. Bir özel ad hiçbir zaman bir kavram değildir, ama bir yüklemsel kavramın parçasını oluşturabilir. "x'in uyduları" kavramında, x'in yerine "gezegen" ve "Mars" sözcüklerini koyduğumuzu düşünelim: "gezegenlerin uyduları" kavramının kaplamı tüm gezegen uydularıyken, "Mars'ın uyduları" kavramının kaplamı 'Deimos' ve 'Phobos'tur; başka bir deyişle 'Deimos' ve 'Phobos' nesneleri "Mars'ın uyduları" kavramının altına düşerler.
Sayfa 46
Bazı filozoflar* sayısal ifadeleri, kanıtlanamayan ve aksiyomlar gibi dolaysızca kendinden apaçık ifadeler olarak kabul ettiler. Kant,** onların kanıtlanamaz ve sentetik olduklarını ifade etti, ama onlara aksiyom demekte duraksadı, çünkü bunlar genel değildi ve sayıları sonsuzdu. Hankel*** haklı olarak bu sonsuz sayıdaki kanıtlanamaz ilksel doğruluklar anlayışını, uygunsuz ve paradoksal olarak niteledi. Buradaki durum, akim ilk ilkelerin açıklığına ilişkin gereksinimine aykırı düşüyordu. Üstelik, 135664 + 37863 = 173527 işlemi gerçekten de kendinden apaçık mıdır? Değildir! Ve Kant, bu önermelerin sentetik doğalarına bir kanıt olarak göstermektedir bunu. * Hobbes, Locke, Newton. Karş. Baumann, Die Lehren von Zeit, Raum und Mathematik. Cilt I, s. 241 ve 242, s. 365, s. 475. 9 **Kritik der reinen Vernunft. Toplu Yap. ed. Hartenstein. III. s. 157 [A 164/B 205]. *** Vorlesungen über die complexen Zahlen und ihren Functionen, s. 53.
Dil ve Anlam
on dokuzuncu yüzyılın sonunda Alman filozof Gottlob Frege, kelimenin bir göstergesi olduğu gibi bir "algısının" da bulunduğunu öne sürdü. Farklı kelimeler aynı göstergeye sahip olabilir ancak farklı algılar barındırır.
Şiir Sanatı, Mutlu olma Sanatı, Komedi Sanatı
_Lord Byron_ _Ey güzel okur! Bir kez burnunu uzattığın bu sayfaların içinden bir daha çıkamayacağına ant içerim! _Tabuttaki ceset gibi yalnızdım. Yalnızdım bir bulut gibi. Yalnızlık dediğim haremindeki sultanınkidir. Mağarasındaki bir münzevinin değil. Hava saydam, gök mavi ve toprak kıvançlıyken, görünmekten hoşlanmayan, çatık kaşlı bulut gibi
Reklam
103 öğeden 91 ile 100 arasındakiler gösteriliyor.