Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Goya Goya

Goya Goya
@goyaninkalemi
Kitapsever, kedisever, gezisever
PhD
Ankara
11 okur puanı
Mart 2024 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
“En azından sandığımız kadar kendi seçimlerimizin patronu olmadığımız hakikatiyle yüzleşmek, Spinozacı bir sevinçle tanışmanın ilk adımı olabilir. Sizi çileden çıkaran insanlara bir de bu gözle bakmayı denerseniz, çoğu bağışlanamaz görünen, hesapçı, bencil ya da saldırgan davranışlarının ardında ne yaptığını bilen fesat ustaları değil, kendisini etkilenişlerin insafına bırakmış sıradan zayıflar görmeye başlarsınız.”
Sayfa 75
Reklam
Madam Michel
“Madam Michel’de kirpinin zarafeti var: Dışardan dikenlerle zırhlı, tam bir kale, ama bence içinde kirpiler kadar doğrudan bir saflık var. Onlar haksız yere duyarsız, uyuşuk görülen, şiddetli oranda yalnız ve korkunç bir şekilde zarif hayvanlar.”
Sayfa 127Kitabı okudu
Kirpi’den…
“Ben yapılacak tek bir şey olduğu kanısındayım: Doğma nedenimizi bulmak ve bunu elimizden geldiğince iyi, bütün gücümüzle, öküz altında buzağı aramadan ve hayvan doğamızda tanrısallık olduğunu sanmadan yerine getirmek.”
Sayfa 215Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Kirpi’den…
“Yapmayı bilenler yapıyorlar, yapmayı bilmeyenler öğretiyorlar, öğretmeyi bilmeyenler öğretmenlere öğretiyorlar ve öğretmenlere öğretmeyi bilmeyenler politika yapıyor.”
Kirpi’den…
“Önemli olan ölmek değil, kaç yaşında öldüğün hiç değil, ölürken ne yapmakta olduğundur.”
Reklam
Kirpi’den…
“Aristokrat kimdir? Etrafını çevreleyen bayağılıkların ortasında bile bayağılığın erişemediği bir kadın.”
Kirpi’den…
“Sanatın güzelliği, aşk ve dostluk dışında insan yaşamını besleyebilecek pek bir şey göremiyorum.”
Kıskançlık üzerine...
“Söyler misiniz bana, siz günde kaç kez öğle yemeği yiyorsunuz? Bir, değil mi? Eğer günde iki kez öğle yemeği yiyor olsaydınız, buna herhangi biri itiraz edebilir miydi? Herhalde hayır. Madem öyle neden iki kez öğle yemeği yemiyorsunuz? Birilerini üzmekten mi korkuyorsunuz yoksa? Besbelli değil. İkinci bir öğle yemeği yemeye ihtiyaç duymuyorsunuz, canınız istemiyor. (…) Hem mantığınız, hem de, en önemlisi mideniz bir yemeğin güzel, üst üste yenen iki yemeğin rahatsızlık verici bir şey olduğunu söylüyor. Ama diyelim ki (…) korkunç bir obursunuz. Birilerini üzme tedirginliği sizi iki kez yemek yemekten alıkoyar mıydı? Hayır! Birisi buna üzülecek olsa ya da bunu size yasaklayacak olsa, siz yalnızca yemeğinizi gizli gizli yiyecektiniz; elinize ne geçerse, iyi kötü demeden atıştıracaktınız, çabuk çabuk ve telaşla yediğiniz için elleriniz kirlenecek, kimse görmesin diye ceplerinize doldurduğunuz için üstünüz başınızı berbat edecektiniz, hepsi bu! Kıskançlığın saygıya ve acımaya değer bir duygu olması, ‘ah eğer böyle bir şey yaparsam onu çok üzmüş olurum’ olarak da düşüncesi (…) ancak bir avuç en soylu insanı yapacağı şeyi yapmaktan alıkoyar. Ama zaten onların da ahlaksızca bir şey yapmaları mümkün değildir ki… Öyleyse… kıskançlık dediğiniz saçmalık bir avuç insan dışında hiç kimseyi durduramayacak, olsa olsa onları dolambaçlı yollara, aldatmacaya, kurnazlığa itecektir ve onlar asıl böylece kötü insan olacaklardır. Olay bu kadar basit işte.”
Sayfa 383 - KorKitabı okudu
(…) nefesi soğuk insanlardan uzak durmak gerekir. Böyle kişilerin varlığı bile daha büyük ateşleri söndürmeye yeter ve bunun nasıl sonuçlar verdiğini biliyoruz.
Sayfa 111 - Can YayınlarıKitabı okudu