Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gözde Demir

752 syf.
10/10 puan verdi
·
20 günde okudu
Kurgusu , sonu , anlattığı dönemin siyasi olayları , içsel konuşmaları ve edebi yönü ile mükemmel bir kitap okudum . Tüm zamanların okuduğum kitapları arasına girdi .
Bir Gün Tek Başına
Bir Gün Tek BaşınaVedat Türkali · Ayrıntı Yayınları · 20195,2bin okunma
Reklam
432 syf.
10/10 puan verdi
·
46 günde okudu
Küçüğüm gitti , akşam güneşimi kaybettim …
Reşat Nuri benim joker yazarım gibidir . Bir gün hiçbir şey okuyamasam bile onu okuyarak yeniden okumaya ısınabilirim. Kitap okumayı sevmem de bir Reşat Nuri kitabı ile başlamıştı . Türkçe öğretmenimiz tüm sınıfa ortaokulda Çalıkuşu okutmuştu . O kitaptan sonra kitapların ne muhteşem yerlere , insanlara , hikayelere kapı açtığını anlamıştım . Yazarın okuduğum beşinci falan kitabı olmalı Akşam Güneşi . Çalıkuşundan sonra en sevdiğim ikinci Reşat Nuri kitabı oldu . O kadar ki Acımak ‘ ın bile önüne geçti . Verdiği duygu , karakterlerin ruh analizleri , düşünceleri öyle güzel işlenmişti ki … Buram buram bir edebiyat … Naif bir anlatım … Damakta öyle bir tat bırakıyor ki sanki sonsuza kadar sürse okursunuz . Ayrıca hikayeye verilecek en güzel isim Akşam Güneşi olurdu herhalde . Okuyun okutturun ..:
Akşam Güneşi
Akşam GüneşiReşat Nuri Güntekin · İnkilâp Kitabevi · 20103,691 okunma
490 syf.
·
Puan vermedi
BEN BU ALEMDE EN ÇOK RAHİYAYI SEVDİM …
Kitapta Beyşehir’den İstanbul ‘ a göç eden Mevlüt ile Rahiya’nın aşkını ama aslında bu aşkın arkasındaki İstanbul ‘u yani yılların değişen Türkiye’sini okuyoruz . Kitap 1950 ve 2010 yılları arasının muhteşem bir İstanbul panoraması aynı zamanda . Ben de en çok bunu sevdim . Gecekondulaşmadan yüksek binalara giden yolculuğu , dönemin insanlarını , insanları meşgul eden işleri ve mahallelerin o zamanki ruhunu okuyoruz aslında . Zaman zaman anlatım durağanlaşsa da güzel kendini okutan bir romandı . Yazardan daha önce üç kitap okudum . Kırmızı Saçlı kadın’dan daha çok, Masumiyet Müzesinden daha az sevdim kitabı .
Kafamda Bir Tuhaflık
Kafamda Bir TuhaflıkOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 201913,5bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
·
Puan vermedi
Bir suçu işleyen mi daha vicdansız yoksa o suçu görmezden gelenler mi ?
Bir aile , miras dışı bırakılmış iki kulübe ve bir sır . Bu sırrın ne olduğunu az çok tahmin ederek ve bilerek okumaya devam etsem de sırrın ortaya çıktığı sayfalarda sayfayı kapattım , evin içinde bir dolaşıp sonra okumaya devam ettim. Yazarın dramatize etmeden soğuk kanlılıkla anlattığı bu sır bu anlatım tarzı ile insanda tokat etkisi yaratıyor . Otobiyografik ögeler yansıtıyormuş ve ailesi yazara tepki göstermiş kitabı yazdıktan sonra demek oluyor ki yazar kitabın içindekileri bir kez daha kitabı yazdıktan sonra yaşamış . Çocukken alınan travmalardan daha kötü bir şey varsa o da çocukkken alınan bu yaraları kimsenin görmemesi , halı altına süpürülmesi ve yaralarını saracak kimsenin olmamasıdır diye düşünüyorum. Aile hikayeleri okumayı sevenler mutlaka şans vermeli.
Miras
MirasVigdis Hjorth · Siren Yayınları · 20213,764 okunma
100 syf.
6/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Kitabı sıfır beklentiyle okumaya başladım . Ben bu tip kitapları araya alarak kendimi dinlendiriyorum ama kitaptaki fikirler çok hoşuma gitti . Sayısız yerin altını çizdim . Kadınlar ile ilgili fikirler özellikle harikaydı ama bir taraftan da üzerinden bu kadar yıl geçmesine rağmen pek bir şey değişmemiş olması üzücü . Sonu biraz aceleye gelmiş gibiydi farklı bir son beklerdim ama genel anlamda güzeldi
Genç Kız Kalbi
Genç Kız KalbiMehmet Rauf · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20197,2bin okunma
Reklam
516 syf.
·
Puan vermedi
·
38 günde okudu
Ah Füsun !!! Kim inandırabilir beni gerçek bir karakter olmadığına. Öylesine gerçekti ki her şey öylesine sahici bir anlatım. O kadar derin o kadar ince ayrıntısına kadar anlatmış ki yazar o dönemi o devri sanki gitsem şimdi Çukurcuma'daki müzeye Kemal tavan arasındaki odadan inip sohbet edecekmiş gibi benimle. Müzenin biraz resimlerine baktım, videolarını izledim de böyle bir fikre hayran olmamak elde değil. Orhan Pamuk ile barışma kitabım ayrıca çünkü daha önce Kırmızı Saçlı Kadın okumuş ve sevmemiştim. Kitap sadece aşk romanı değil ayrıca geçtiği dönemi mükemmel tasvir eden , arka planında bize o dönemin İstanbul 'unu adeta geziyormuş hissi uyandıran bir roman. Böyle bir kitap yazmak için müthiş bir gözlem yeteneğine sahip olmak gerekir diye düşünüyorum. Zaman zaman düşünürüm hayatımda okuduğum kitaplar arasında bir top 10 listesi düzenlesem hangileri bu listede yer alır diye .. Masumiyet Müzesi ilk ondasın :)
Masumiyet Müzesi
Masumiyet MüzesiOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 202241,5bin okunma
140 syf.
·
Puan vermedi
·
30 günde okudu
Anlattığı konu itibari ile gayet güncel bir kitap ancak kitabı son zamanlardaki mülteci krizi gölgesinde okuduğum İçin sanki duygu anlamında içine giremedim . Yazarın son bölümdeki röportajında da fikir ayrılığına düşmeme sebep oldu bu durum . Ancak özellikle ekolojik tahribatın boyutlarının anlatıldığı bölümleri severek ve altını çizerek okudum . Ya ben sanki artık Livaneli ‘den uzun soluklu bir eser bekliyorum gibi . Kesmiyor bu son eserleri beni . Ne yazsa okurum dediğim bir yazar olması , Serenad ve Son Ada gibi eserlerinin beni fazlası ile etkilemesi yazar konusunda beklenti çıtamı çok yüksek tutmama neden oldu . Bu nedenle tam anlamıyla aradığımı bulamadığım bir eserdi . Keyifli okumalar herkese
Balıkçı ve Oğlu
Balıkçı ve OğluZülfü Livaneli · İnkılap Kitabevi · 202126,8bin okunma
510 syf.
9/10 puan verdi
·
26 günde okudu
Jane Eyre , Bronte kardeşlerden okuduğum ilk kitap . Bu üç kızkardeş çok zor yaşam koşullarından geçmiş okula gitmemişler . Çünkü onlardan önce okula giden kardeşleri bu okullarda hastalığa yakalanıp ölmüşler . Üç yazar kızkardeşe de kendilerini eğitmek düşmüş . Kendilerini kapattıkları ‘ bayırdaki ev ‘ olarak geçen evlerinde hem çalışmış öğrenmiş hem birbirinden güzel romanlar yazmışlar . Ancak Victoria Dönemi olarak geçen baskıcı , kadınları aşağılayan bu dönemde kitaplarını bastırmak için erkek isimi kullanmak zorunda kalmışlar . Ben Jane Eyre’yi bayılarak okudum . Yazarının hayatından izler taşıyan bu eser oldukça hızlı akıyor . Yaklaşık 630 sayfa olmasına rağmen asla sıkıcı değil . Çizdiği güçlü , dediğim dedik kadın karakterden dolayı da gönlümde taht kurdu . Jane bu nedenle asla unutamayacağım karakterler arasına girdi . Bu sene içerisinde Emily Bronte’nin Uğultulu Tepeler ‘i de okumak niyetindeyim . Ayrıca yakın zamanda okuyacağım ve dizisini izleyeceğim Yeşilin Kızı Anne ‘de de Jane Eyre’den oldukça etkilenildiğini öğrendiğimde listemde öne almıştım iyi ki de almışım . Kitabın içeriğine gelince annesi ve babasını çok küçük yaşta kaybetmiş olan Jane ‘in hayatta tek başına kaldıktan sonraki mücadelesini anlatıyor diyebiliriz . Zorlu okul hayati , yılmadan bıkmadan çalışması , yoksullukla baş etmesi , mürebbiye olarak gittiği evdeki yaşadığı aşk ve sonrası oldukça akılda kalıyor , derin izler bırakıyor . Okuyun , okutturun arkadaşlar ...
Jane Eyre
Jane EyreCharlotte Brontë · Oda Yayınları · 200231,4bin okunma
384 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
26 günde okudu
Öncelikle şunu söyleyeyim ben yazarı edebi anlamda değerlendirmiyorum . Tamamen psikolog olarak görüyor ve bu alanda değerlendiriyorum . Ben onun kitaplarını bir mini terapi niyetine okuyorum . Olaylar üzerinden verdiği mesajlar bana iyi geliyor . Hayata bakış açımı değiştiriyor . Zaten okuması kolay akıcı kitaplar . Camdaki kızla başlamıştım yazarı okumaya . Bu okuduğum ikinci kitabı . Kral kaybederse de baş kahramanımız Kenan Bey’e kah üzüldüm kah kızdım . Kendimi ondan tiksinirken buldum zaman zaman . Zaman zaman bu adamın bu pişkin davranışlarına daha fazla katlanamayacağım gibi geldi . Kadın karakterlere bayıldım . Onların dik duruşuna , vefasına. Empati kurdum . Ben bu kadarını yapabilir miydim acaba dedim . Etme bulma dünyası dedikleri dünya daha bir belirginleşti gözümde daha bir inandım bu dünyaya . Keşke adalet her zaman böyle işlese dediğim sonrasında bu kadarı da fazla oldu şeklinde düşündüğüm çok sayfa oldu . Sonuç olarak bugün kitabı bitirdim ve hala etkisindeyim . Kitapta en eksik bulduğum nokta zamanlar arası geçişin hızlı olmasıydı . Ve yer yer baydı sürekli tekrara düşen kısımlar vardı . Ama öyle ya da böyle ÜSTAT biz seni çok sevdik . Sen hem çok içimizden hem de gökteki yıldızlar kadar parlak ulaşılması güç biriydin . Sen bu dünyada birilerinin hayatına dokundun ve en çok bununla anılacaksın . Ruhun şad olsun . Biz seni iyi bildik
Kral Kaybederse
Kral KaybederseGülseren Budayıcıoğlu · Remzi Kitabevi · 201516,9bin okunma
128 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
23 günde okudu
Ben kitabı okumadan fazla yorumlara bakmadım. Bu nedenle de içinde geçen aşk hikayesini taraflarından dinleyeceğimi sanarak başladım okumaya. Bazen kitap nasıl acaba diyerek okuduğum incelemelerden spolier yiyebiliyorum . Bu kelimeyi çok kullanmayı sevmesem de henüz bir karşılık bulamadım . İdare edin :) Kitabımızda ana temada bir aşk hikayesi var ama asıl hikaye bu mu yoksa anlatıcıların hikayesi mi bilemedim. Çünkü bence gidecek yeri yurdu olmayan , kendi içinde bir hayat yaşayan , sıradan , sönük karakterler de ilgi çekicidir. Ya da bilmiyorum belki de benim dikkatimi çekiyor bu tip karakterler. O nedenle kendi hayatınca hiç baş rol olamamış Derya da bana göre bir baş karakterdi. Suzan'dan dinlediğimi sandığım hikayeyi aslında onun anlattığını öğrenince( kadının defterinde) şaşırmak ayrı da içimin ezildiğini fark ettim. Anlatılacak hikayenin olması bile şu hayatta ne kadar da bulunmaz nimetmiş sonucu ne olursa olsun. Ben bu aşkı bir roman gibi de okumak isterdim aslında ama bu şekilde okumak da farklı bir etki bıraktı bende. Bu arada Derya'nın abisine bir kadın olarak içten içe kızmadım desem yeridir. Keşke üçüncü bir defter olarak da onu okusaydık . Neden bu kadar ezilmiş daha iyi anlardık galiba . Neyse kısacası okuyun arkadaşlar . Ayfer Tunç bana göre yaşayan ve üreten yazarlarımız arasında en değer görmesi gerekenlerden biri. Yaşarken değerinin bilinmesi dileği ile... Ömrü uzun olsun.
Suzan Defter
Suzan DefterAyfer Tunç · Can Yayınları · 202213bin okunma
Reklam
120 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
36 günde okudu
Öncelikle şunu söylemeliyim ki ilk kez tiyatro eseri okudum. Öykü , tiyatro , şiir gibi türlere karşı hep bir mesafem var ki kurgu dışı kitaplar da elimde sürünür. Ama bu defa kargoyu açtım kitabı elime aldım ve adeta sürüklendim. Kapıların Dışında'yı açtığım kitap kolisinin başında okumaya başladım , ertesi gün de bitirdim. Harika bir savaş karşıtı eser. Ama insanı derinden yaralayan , insanda acıma duygusu oluşturan savaş karşıtı kitaplara pek benzemiyor. Bu kitap tam anlamıyla insanı döven, insanı sarsan , pata küte dalan bir anlatıma sahip. Kitaptaki karakterin gördüğü bir rüya sahnesi vardı mesela . Tüyler ürpertiyor. Ya da " dayanamıyorum " dediği sahneler oradaki yakarış insanı derinden etkiliyor. Okumak isteyenlere kesinlikle tavsiye ediyorum. Ve kitabın ismi içeriği okuyunca gerçekten cup diye oturmuş dedim. Çünkü bu hikaye gerçekten kapıların dışında kalan bir adamın hikayesiydi . Savaştan döndükten sonra kendine yer edinemeyen, çaldığı her kapı yüzüne kapanmış bir adamın hikayesi . Okuyun , okutturun.
Kapıların Dışında
Kapıların DışındaWolfgang Borchert · Can Yayınları · 20216,3bin okunma
592 syf.
5/10 puan verdi
·
93 günde okudu
Kitaba inceleme yazmadan Önce yazar hakkında bir önyargım olduğunu belirtmek isterim . Bir çok videosunu izlediğim ve instagramdan da takip ettiğim yazarı oldukça ukala buluyorum ne yalan söyleyeyim . Sürekli bildikleriyle övünen bir havası var ya da anlatım tarzı bana bunu hissettiriyor . Ben genelde kitapları kişilikten uzak tutarak
Gör Beni
Gör BeniAkilah Azra Kohen · Everest Yayınları · 202016,9bin okunma
104 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
22 saatte okudu
Neden bilmiyorum ama bu ilk eserlere karşı aşırı bir merakım ve ilgim var. Okumak bana çok keyif veriyor . Daha önce ÖSS'ye eşit ağırlık bölümünden girdiğim ve sınıf öğretmenliği okuduğum için sınavda yardımcı olabilmesi adına bu ilk eserlerin çoğunu okumuştum. Şimdi yeniden İş Bankası Kültür yayınları harika kapaklar ile basıyorken hepsini alıp okumayı planladım . Çingene ile başladım ve çok beğendim. Kitap sosyo-kültürel anlamda sınıf farkını ortaya koyarken çevrenin toplum ve kişiler üzerindeki baskısını da çok güzel irdeliyor. Kitaba tek eleştirim kısa olması ve sonunun bir çırpıda bitmesi . Sonu sanki biraz aceleye gelmiş gibi bir his uyandı içimde . Ama bu eserler Tanzimat'tan sonraki ilk eserler olduğu için zaten çok büyük bir beklenti ile okunmaması gerekir. Ona rağmen yazarın özellikle toplum ile ilgili yaptığı tespitler çok yerindeydi. Kendisi edebiyat dünyasında Yazı Makinesi olarak adlandırılıyor . Yaklaşık otuz kadar eseri varmış . Yani iş bankası basmaya devam ederse daha çok Ahmet Mithat okuyacak gibi görünüyorum. Kısacası edebiyatımızın doğmasına büyük katkı sağlayan bu eserleri okuyun derim . Keyifli okumalar .
Çingene
ÇingeneAhmet Mithat Efendi · İş Bankası Kültür Yayınları · 20192,611 okunma
208 syf.
6/10 puan verdi
·
31 günde okudu
İklimler içeriği ve adı ile okuduklarım arasında en uyumlu olan kitaplardan biri . Normalde salt aşk hikayesi okumayı sevmem . Ama bu farklı bir aşk hikayesi . Yazar birinci bölümü erkeğin , ikinci bölümü kadının ağzından yazmış . Hayatta bazen sizin çok sevdiğiniz bir insan bir başkasının elinde hiç olabiliyor . Ya da sizi çok seven bir insanı siz görmezden gelip hiç ediyorsunuz . Kitap aslında tam olarak bunu anlatıyor . Aklıma İsmail YK nın şarkısı geliyor :) Beni beğeneni ben ben beğenmem benim beğendiğim ise beni beğenmez . Hahahahahah :) Yazarin kemiklerini sızlattım ama gerçek hayatta da böyle değil mi ? Kaçan kovalanıyor önemsememek önemsenmeyi getiriyor . Kitap tam da bunu anlatıyor . Karakterlere kızıyor sonra belki de siz de dahil etrafınızdaki herkesin aynı şeyi yaptığını düşünüyorsunuz . Kitapla ilgili en önemli eleştirim çeviriden mi bilmiyorum ama cümleler karışık uzun anlaması güç . Bunun dışında şans verin derim . Sevgiler
İklimler
İklimlerAndre Maurois · Helikopter Yayınları · 20082,764 okunma
480 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
31 günde okudu
İçimde bir boşluk ile yazıyorum bu incelemeyi. Kitabı şimdi bitirdim. İçim sızlıyor. Kaldıramıyorum okuduklarımı. 2020'de kaç kitap daha okurum kaç hayatla tanışırım ya da kaç karakter ile daha bilmiyorum. Ama derinden sarsıldım. Uzun zamandır beni ağlatan bir başka kitap daha olmadı. Ayşe, Enver, Esma , Zemine , Seyd Ali onun yiğit oğulları , zaman zaman beni saflığı ile kızdırsa da Bekir , Minik Necati sanki yıllardır tanıdığım kişilerdi. Hikayelerini dinledim zaman zaman saflıklarına temizliklerine güldüm. Şimdi de ayrılık zamanı geldi sanki. İvan ... Yazarın onlar da insandı dediği İvan. (Bu karaktere olan nefretimi yazmaya utanıyorum çünkü bu Cengiz Dağcı'nın hümanistiğine ihanet olacaktır) Onca zalimliğine rağmen onu da insan olarak görebilmiş olan bunca zamandır neden okumadım diye hayıflandığım Cengiz Dağcı. Naif anlatımı ... Hümanist cümleleri... Zaman zaman Yaşar Kemal'in çukurovasını zaman zaman Steinbeck'in Gazap üzümlerini hatırlattı bana bu eser. Çünkü hangi milletten hangi ırktan hangi kültürden olursan ol toprak herkes için kutsaldı. Yazsam kitabı yeni bitirmiş olmanın da etkisi ile sabaha kadar yazarım, bahsederim bu kitaptan. Ama çok da konuya girmek istemiyorum . Şunu diyebilirim son olarak ve ısrarla okuyun. Lütfen okuyun ve okutturun. Bu arada eserin bir de devam kitabı var. "O topraklar bizimdi ." Ama hemen okumayacağım. Ama okuyunca mutlaka yazacağım düşüncelerimi. Keyifli günler keyifli okumalar. Ve teşekkürler Mine Oral beni bu güzel kitapla tanıştırdığın için.
Onlar da İnsandı
Onlar da İnsandıCengiz Dağcı · Ötüken Neşriyat · 20202,880 okunma
50 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.